Reis büyük adam… Ülkemiz kalkınıyor… Oyumu bu seçimlerde AKP’ye vereceğim… Ülkemin geleceği pespembe… İşsizlik hızla azalıyor… Yanlışlıkla satılmış olan devlet malı farikalar vesaireler yeniden devletleştirilecek. Çalışanlarımız, emeklilerimiz enflasyona ezilmeyecek. Çalışanlarla, emeklilerin ücretlerine yüzde 100 zam yapılacak. Akaryakıtla doğal gaz, elektrik, su fiyatları yüzden 50 azalacak. Bütün komşu devletlerle iyi ilişkiler içindeyiz. Dış borçlarımız sıfırlandı, artık İMF’ye biz borç veriyoruz… Mecliste uyumak yasaklanacak…Meclisteki oturumlara katılmayanların, katılmadığı gün saat sayısı kadar ücretlerinden kesinti yapılacak. Milletvekili emekli maaşlarına artık ömrü billah zam yapılmayacak. Bunun yerine yüzde 90’a varan kesinti yapılacak. … Bunların sayılarını da azaltacağız. 600 milletvekiline ne diye astronomik maaş ödeyelim ki, her il’e bir milletvekili yeter” diye düşünüyor Reisim. Seçimlerde partilere hazine yardımı yapılmayacak. Kitaplardan KDV alınmayacak. Ekmek bedava dağıtılacak. Şehir içi ulaşımı bedava olacak. Hapishanelerde aydın, yazar, politikacı kalmayacak. Bütün bunları söyleyenlere inanma… Bunu söyleyen bensem, bana da inanma… Çünkü: Yalancının biriyim ben. Hani seçim yakı ya, o aylam için söylüyorum bütün bunları. Nasıl olsa seçimden sonra unutulur. Yalandan kim ölmüş. Maksat oy gelsin… İnanırım bütün palavralara. Saftoloşun tekiyim ya… YALANCININ BİRİSİN Yalanı kimi söyler? Elbette ki yalancılar. En iyi yalancıyı Sezen Aksu saptamış. Gelin isterseniz bu karamsar yazımızı Sezen’in yazıp bestelediği sonra da okuyarak yüreğimize doldurduğu “Yalancının Birisin” şarkısıyla feraha bağlayalım. “Çok söylediler bana, çok söylediler Dinletemediler Bir çift tatlı sözün kurbanı olursun Hiç anlamadan dediler Bir dediğin bir dediğine uymuyor senin/Bugün söyler de, yarın unutursun /Bugün gelir de, yarın bırakırsın /Bugün geçer de, karşımda ağlar /Yarın ellerle birlik olursun İnanmam artık tek sözüne senin /İnanmam artık gülüşüne gözlerinin Kanmam artık tek sözüne senin /Kanmam artık gülüşüne gözlerinin. Gözüm karardı bir şey görmez oldum /Hep senin yüzünden Kendimden başkasını sevmez oldum. Tükenesiye sevmekten yoruldum…  Yalancının birisin yalancı… Yalancının birisin yalancı Yalancının birisin yalancı Yalancının birisin yalancı.” ARTIK SEVMEYECEĞİM Bir de "Artık sevmeyeceğim” şarkısı vardı değil mi? Ah, benim kolayca kanar, sonra da yanar gönlüm Bunu çoktan unuttuk. Sezen'ikini de unuturuz zahir. , Hiç olmazsa bu yalanı söyleyemesem… Artık sevmeyeceğim /Bütün kabahat benim /Ne kadar ağlasan boş /Ne kadar yalvarsan boş /Sana dönmeyeceğim  Ümitlerimi kırdın /Hayallerimi yıktın /Benim ahımı aldın /Şimdi sende yalnızsın  Bitsin artık bu çile /Çekemem bile bile /Sen ne söylersen söyle /Bu hayat geçmez böyle /Sana dönmeyeceğim “ "İnşallah, inşallah!" diyeceğiz ama inanmayın. Ne de olsa birer yalancıyız biz. İnanılır mı hiç yalancının sözüne. Ah benim Mahzuni ustamın dediği gibi "Kendim ettim kendim buldum/Elimle belaya girdim" diye yanıp yanıp da sandık başında tüm yalancıları bağışlayan gönlüm... Ya sen de yalan söylemesen ya da yalancılara kanmasan artık. HALKIM ETTİ HALKIM BULDU Gelin isterseniz bu yazımızı Sevgili Mahzuni’mizin bir türküsüyle noktalayalım: ”Halkım etti hakım buldu Eliyle belaya girdi eyvah eyvah…” Yeniden etmeye, yeniden bulmaya hazır mısın Türkiye’m!” Hep beraber: “Hazırııız!”