KAFASI KÜÇÜK ABDURRAHMAN - 1

 Kafası Küçük Abdurrahman, Akyolluların gülüydü. Herkes severdi onu. Kimileri kendisini deli yerine koysa da deli değil, belki bir veliydi o.

1925 yılında doğmuş. Yani benden 13 yıl önce…

Ben doğduğumda o 13 yaşında oluyorsa, acak onlu yaşlarımda tanıyabildiğim Abdurrahman o yıllarda 23 yaşında filan oluyor.

Yaşını hiç göstermezdi. Tanıdığım yıllar boyunca onu hep 15-18 yaşlarındaymış gibi algılamışımdır.

Abdurarrahman’ın ailesiyle yakın dostluğumuz vardı. Onlara gece oturmasına giderdik. Aynı hayadın içinde yaşayan akrabalarından Adil Mermer de Yüksel Mermer de can kardeşlerimdi benim.

Sözü ne zaman Abdurrahman’dan açsam, dut yemiş bülbüle dönerlerdi. Ser verir sır vermezlerdi. O nedenle bunca yakınlığımıza karşın kendisiyle ilgili yeterli bilgiye sahip olamadım. Bu konudaki bilgileri ancak başka bir yazarımızdan öğrenebildim.

Kimileri Abdurraman’ı Hasan Ölmüş’le karıştırlar. Hasan ömez kentin delisiydi. Sabahtan akaşama kadar dolaşırdı. Bir kapının önüne gelip durarak “Hasan ölmüş” diye bağırdığında, bu sesi duyanlar ertesi gün o evden bir ölü çıkacağına inanırdı.

Aynı inanışı Abdurrahman’a da yakıştıranlar oldu ama o dediğim gibi deli değildi. Bir veli niteliği taşıyor olmasına karşın vahi gelmezdi kendisine.

Abdurrahman’ın sanırım dedesi babamın sıkı-fıkı arkadaşıydı. “Hoca” diye anılırdı. Uzun etek giyerdi.

Babam o yıllarda haşılcılık yapardı. Haşıl basma işi gün doğumuna yakın bir saatlerde yapılırdı. Daha önce yapılacak olursa çiğ ipliği pişiren kitre, iplik keleplerinin donmasına neden olurdu. Böyle olunca da çıhrıkçı kızlar o kelepleri çıhrıklarla masuralara saramazlardı.

Babamla Mehmet Hocanın kafa dengi bir grubu var-dı. Gani Mermer, Ali Tektek vb’den oluşan bu rup her gece babamın haşılcılık yaptığı eski ocaklığımızda bulu-şurdu.

Babam iyi cümbüş çalardı. Güzel de şarkı söylerdi. Sesi de öyle yabana atılacak ibi değildi. Zamanın tüm ünlü bestecilerinin, hanendelerinin repertuarındaki şarkı-ları bilir, kusursuz söylerdi.

Gece buluşmalarında babam cümbüş çalıp şarkı söy-lerdi. Arkadaşları da ya el çırpar ya da kalkıp oynardı.

Babamın bu geceleri simgeleyen bir de bestesi vardı. Unutmamışım. Bu oynak beste şöyleydi:

“Biri hacı biri hoca

Olacak halimiz nice

Bu hr gece mi her gece

Cüppem değmesin size…”

Güftede adı geçen Hacı Ali Tektek amcaydı. Hoca uzun etek giyen Mehmet amcaydı.

Şarkıda söz edilen cüppe, Mehmet hocanın Mevlevi-ler gibi dönerek oynayışı sırasında havalanan eteğidir.

Abdurrahman’ı yakından tanıyanların onunla ilgili anılarını derlemek yazar arkadaşımız Gaziantep Üniversi-tesi Öğretim Üyesi Mehmet Atılgan’a nasip oldu.

Gaziantep Kültür Tarih Dergisinin Mayıs Haziran 2010 tarihli, 26’ncı sayısında yayınlanan bu anıları, kendisinin izniyle sizlerle bölüşmek istedim. (SÜRECEK)

“KAFASI KÜÇÜK ABDURRAHMAN

(Abdurrahman Kocalar) 1925-1992

Yazan: Mehmet Atılgan

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fevzi Günenç Arşivi