SUYA DAMLALAR/FEVZİ GÜNENÇ

SUYA DAMLALAR/FEVZİ GÜNENÇ   Ne güzel kutladık 23 Nisan’ı   Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği ve Çağdaş Düşünceyi Destekleme Derneği’nin de katkılarıyla bu yıl 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk bayramı bir başka güzellikte kutlandı. Devlete düşman olup nasılsa devletin önemli yerlerine konuşlanmış olanların her yıl ulusal bayramlarımızı yok saymalarına öylesine alışmıştık ki, bu yıl Egemenlik Bayramımızı da buruk bir eziklik içinde kutlayacağımızı düşünüyordum. Kendimi Masal Parkında bulunca, bir hoş oldum. Gerçekten Masal Parkında, masaların içindeymişim gibi oldum. Bir elimden Alis, harikalar dünyasına doğu çekiyordu beni… Bin elimden Pinokyo tutmuştu. Üçüncü bir elim daha olsaydı kesinlikle Rapunzel tutardı. Keloğlan’a, Nasrettinciğe, Karagözcük ile Hacivatçığa bencileyin çekinceli buruk bakışlar kalırdı Yok bu yıl öyle olmadı. Egemen güçlerin kendini bilmez bir sözcüsünün: “Kızlarımızı dans ederek, bale yaptırarak yetiştiriyorlar” diyerek çocuk bayramımıza gölge düşünmeye kalkışmasına karşın: “Bizler başımız dik, alnımız ak, evet çocuklarımızı dans ederek, çağdaş bireyler olarak yetiştiriyoruz ama onlara tecavüz etmiyoruz diyen yürekler ayaktaydı bu 23 Nisan’da. ADD, Ali Ercan ve tam takımıyla; Cumhuriyet Kadınları Sevilay Çete ve tam takımıyla, Çağdaş Düşünce Derneği tam takımıyla oradaydı. Levent Kuleaşan’la eşi Gönül hanım torunlarıyla birlikte oradaydı. Avukat Erdoğan Yıldız Torununu getirmişti. Ayten Eşki “ben de çocuğum” diyerek kendini getirmişti. Özgen öğretmen, eşi Mustafa Kimya ile ikizi torunlarının elinden tutup gelmişti. Çocuklarımız doyasıya dans etti. Müzik onlara doyasıya eşlik etti. Çocuklar ve çocuk kalabilenler her ikisine de eşlik etti. 23 Nisan Çocuk ve Egemenlik Bayramının bu coşkusu doğaya bile yansımıştı. Ben dikkat ettim, gördüm. Siz de dikkat etseydiniz görürdünüz: İnanın o güzel danslara, o güzel ezgilere kuşlar da eşlik ediyordu. Kelebekler de eşlik ediyordu. Bin sevinçle bir yükseliyorlar, bir enginleşip müziğin ritmiyle kanat çırparak (evet evet müziğin ritmiyle kanat çırparak) çocukların arasına karışıyordu kuşlar ve kelebekler. Çocuklarımızın ellerinde balonlar vardı. Çocukluktan yeni çıkmış ama ruhu hala çocuk kalabilmiş genç bir genç kız telefonla sevincini annesine aktarıyordu: “Balonlar aldık, Yüzlerimizi ay yıldıza boyattık, çocuklarla hoplayıp zıplayıp oynadık. Pamuk şeker aldık, yedik; macun aldık yaladık… Daha ne olsun anne!” Genç bir kadın gördüm. Mini mini ana okulu öğrencilerinin müzik eşliğinde dans edişleri onu da ele geçirmişti. Çevresindekiler: “Şuna bak, koca kadın, utanmıyor da, oynuyor” derler korkuyla kendini zor zapdediyordu. Ama omuzları onu dinlemiyordu. Müziğin ve dansların eşliğinde kendiliğinden inip kalkıyordu omuzları. Bir delikanlı çocukların sulu boya resimlerini yapıyordu. İmrendim. Ah, keşke ben de çocuk kitaplarımı alıp gelseydim. Çocuklara kitaplarımı imzalasaydım diyerek dizlerimi dövdüm. Ama nereden bilebilirdim bunca karanlık günlerin içinden bir 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk bayramımızın bunca coşkulu geçeceğini… Bayramınız kutlu olsun çocuklar! Bayramınız kutlu olsun çocuk ve kalabilmiş, özgürlüğe susamış halklarım! Omuz omuza nice 23 Nisanlara, nice ulusal bayramlara…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fevzi Günenç Arşivi