Şaşırdınız herhalde. Şıh Şamil Tayyar' ın fotoğrafının bizim köşemizde ne işi var diye. Sayın TAYYAR son 10 yılımızın güzide şahsiyetlerinden biridir. Hele Sayın Muktediri yağlamak konusunda başta gelenlerdendir bana göre. Nasıl ki 1990'lı yılların sonunda Gaziantep Milletvekili ve Meclis başkan vekili olan şahsa yağdanlık ederek DSP'nin 9. sıra Milletvekili adayı yapılmışsa sonraları da AKP vekili edilmiştir. Şıh Şamil'in internetteki bilgilere göre 1965 yılı İslahiye doğumlu olduğu ve lise öğrenimine kadar bu ilçede öğrenim gördüğü ve Gazi Üniversitesi İletişim fakültesini bitirdiğini, son sınıf öğrencisi iken 1985 yılında gazeteciliğe başladığını biliyoruz. Şanlı vekilimiz aynı zamanda bir " Düşünce" suçlusudur. 2008 tarihinde yazdığı "Operasyon Ergenekon" kitabından dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezası almış,hükmün açıklanması 5 yıl geri bırakılarak beş yıllık denetim süresine tabi tutulmuştur. (Günahı söyleyene; aldığı para cezasını İlçesindeki AKP nin ağır toplarından birisi ödemiştir. Yoksulluk işte...) Şimdi başa dönelim. Hakkında hırsızlık, yolsuzluk, kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırmak ve devlet parası ile zenginleşmek gibi herhangi bir suçlamanın bulunmadığı, ne kendisi nede ailesi ile ilgili şaibelerin ayyuka çıkmadığı bir kişinin Cumhurbaşkanı adayı edilmesinin nasıl bir " insanlık suçu" olduğunu sanırım sizde benim gibi merek etmişsinizdir. Hani benim bazen "Seçkin Basın" diye ifade ettiğim gazetelerin birinin sür manşetinden alınmıştır yukarıdaki kupür. Yağdanlığa bu kadar yağcılık gerçekten üstünde durulmaya değer bir gazetecilik olayıdır. Hem de sür manşetten. Şimdi soralım bakalım. Kendisi düşüncelerini kaleme aldığı için suçlanan ve hüküm giyen bir adamın aşağı yukarı toplumun % 43 üne yakın bir oy potansiyeline sahip ki partinin Ekmeleddin İHSANOĞLU' nu aday göstermesini nasıl bir insanlık suçu olarak değerlendirmektedir. Salt kendi genel başkanına rakip oldu diye bin insanın adaylığını " İnsanlık suçu " olarak değerlendirmek nasıl bir insanlıktır.    İslahiyeli olan veya İslahiye'liler ile herhangi bir bağlantısı bulunan okuyucularımız lütfen sorsunlar. İlk gençliği ve liseye kadar öğrenim yaşamı bu ilçede geçmiş Şıh Şamil'in O zamanlar girip oturabildiği, çay içip sohbet edebildiği herhangi bir kahvehane var mıydı?  O günlerden beri sürdürdüğü bir arkadaşlığı veya arkadaşı var mı?  Ailesinin yaşam kalitesinde Vekil olduktan sonra neler değişti? 30 yıla yaklaşan Gazetecilik ve yazarlığı, 4 yıllık Vekilliği süresince baba ocağı ilçesine kattığı bir eser var mı? Kentine yapılan herhangi bir hizmetin getirilmesinde imzası veya emeği var mı? (Sakın bana Gaziantepli bir iş adamının yaptırıp Sıdıka Tayyar ismini verdirdiği Camiden dem vurmayın.) Evet. Bu güne kadar süren 59 yıllık yaşamında yaşadığı kente, ülkeye yada insanlığa kattığı hangi değerler ve eserler ile övünmemiz gereken bir insan profili çıkar acaba? Kendi liderinin sözlerinden başka doğru bilmeyen, 4 yıldır sürdürdüğü vekilliği süresince toplumsal bir talebi veya ihtiyacı ifade eden bir yasa önergesinden, bir soru önergesinden haberdar olmadığımız birinin çıkıp ta bir kişinin adaylığı konusunda "İnsanlık suçudur" ifadesini kullanmasını hangi ruh hali ile açıklamak yada anlamak gerek, inanın ben işin içinden çıkamadım. Hele bunu bir gazeteci- yazar ve siyasetçi etiketi taşıyan birinin söylemiş olması ve sür manşete taşıtması anlamamı daha da zorlaştırıyor. Lütfen 8 temmuz tarihli olan ve yerel yayın yapan bu "seçkin basınımızın" güzide organında ki sür manşetten verilen açıklamayı anlayan biriniz varsa beri gelsin. Sayın Şıh Şamil Tayyar'ında bu konuda bizi irşat edecek ve aydınlanmamızı sağlayacak fikirlerini ve manşetlere taşıttığı açıklamalarını sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu Ülkenin ve bu şehrin böyle yağ kokan haberlere, hakaret içeren açıklamalara çok ihtiyacı var zira. Tabi bu konuda en çok görevde kendini gazeteci, reklam arası kopyalanmış haberlerin  yayınlandığı nüshaları gazete sanan yağdanlıklara düşüyor. Durumdan vazife çıkaracak olanlara duyurulur.