Evet. Sadaka kültürünü  özümsemiş halkımızın teveccühü  ve aklı evvel entel - liboş takımının katkısı ile 12. Cumhurbaşkanımızı seçmiş bulunuyoruz. Hayırlı olmasını diliyorum. Aslında benim bugün söz söylemek istediklerim, bu günden sonra söz söyleme hakkını büyük oranda  tatilde harcamış olanlara. Seçmen (vatandaşlık görevi) sorumluluğunu yerine getirmiş olan tüm okuyucularımdan onları rakamlarla ve hesaplarla sıkacağım için öncelikle özür diliyorum. Seçime katılım oranı % 74 olarak açıklandı. Bu katılıma göre % 51.7 oy alan RTE      20 milyon iki yüz bin oy aldı ve seçildi. Toplam 52 milyon 6 yüz bin seçmenin bulunduğu bu seçimlerde sadece kendilerince haklı sebeplerden dolayı 14 milyon kişi sandığa gitmedi. RTE adına bu 14 milyon seç(mey)eni kutlamak gerekiyor. Zira seçimin belirleyeni onlar oldular. AKePe seçmeninden hastanelerin yoğun bakımında yatanları hariç oy kullanmayan bir kişinin bile olduğunu tahmin edeniniz var mı acaba? Demek ki sandığa gitmeyenlerin tamamı AKePe li olmayanlardan oluşuyor. Rakamların sonuna geldik. Bilerek ve isteyerek sandığa gitmeyen 14 milyon kişinin oylarını eşit olarak diğer iki adaya bölüştürsek bile her birinin alacağı oyları şimdi yeniden toplayalım. R.Tayyip ERDOĞAN            : 20.282.000. Ekmeleddin İHSANOĞLU    :22.035.000. Selahattin DEMİRTAŞ           :10.802.000. Oy almış olacaklardı. Şimdi netleşti mi bunları RTE adına kutlamamızın esbabı mucizesi. Başa dönüp söz hakkını harcamış olanlara söyleyeceklerimizi sıralayalım ve onların sığ savunmalarını şimdiden ellerinden alalım. İlk sarılacakları mazeretleri "kendilerinin adayı" nın olmayışı olacak. Kendileri sadece bu kadar iken ve tek bir siyasi parti  çatısı altında değilken, gösterebilecekleri EN İYİ adayı bile seçebilecekler miydi? - Aday belirlenirken "kendilerinin fikirlerine" rağbet edilmediğini iddia edecekler. Peki siz nerede örgütlü idiniz de gelip size sormalarını bekliyordunuz? - Adayları yeterince tanımadıklarını ileri sürenler olacak. RTE.yi yeterince tanımıyor muydunuz ? Seçildiğinde daha nelerimizi yok edeceğini göremeyecek kadar kör, bilemeyecek kadar aptal mısınız? - Nasıl olsa birinci turda sonuç alınamaz, bizde ondan sonraki duruma bakar ona göre karar veririz diyenler çıkacak. Yarış zaten adil olmayan şartlarda başlamış ve devam ederken olasılıklar ile sonuç ummak akıllı bir insanın düşebileceği bir yanılgı olabilir mi? -" Benim bir oyum sonucu değiştirmez" diyebilenler bile olacaktır. Eğer çokların,birlerden oluştuğunu bilmiyorlar ise biz bunlara ne diyebiliriz? hatta bunlarla muhatap olmalı mıyız? - Bu millet adam olmaz. -Milletin taktiri böyle imiş. - Millet kendisi böyle istedi. - Bu partiler muhalefet görevini yapamıyor. -Böyle bir halktan bundan başka ne beklenirdi. -Helal olsun adamlara,gene işi götürdüler. -Devletin bütün gücünü kullanıp bu işi bitirdiler. -Oyları satın aldılar gibi daha nice şeyler zırvalayacaklar. Diyelim ki bütün bunlar doğru olsun. Sizler neredeydiniz? Ne yapıyordunuz? Ya da yapmanız gereken neyi yaptınız? Kumsallarda gezinmekten, yazlıklarınızda gerinmekten ve restaurantlarda geğirmekten başka ne yaptınız? RTE ve ekibi doğanızı katlederken, alın terimizle yaratılan değerlerimizi peşkeş çekerken ve daha da ötesi sistemi değiştireceğini ilan ederken görmediniz, duymadınız, hissetmediniz mi? Adam yaptıklarının yapacaklarının işaretleri olduğunu haykırırken, insanları kökenlerine ve inançlarına göre bölerken, çevresi ile bir bütün olarak devleti zapt ederken görmediniz. Toplumsal bir muhalefet oluşturmak gereğini anlamadınız. Mecliste temsil edilen partileri küçümsediniz. Sivil toplum örgütlerine ve sendikalara  yakın bile olmadınız. Her gün yeni bir hak kaybı yaşanırken,  ülke toprakları ve yaratılan tüm değerleri peşkeş çekilirken, yazanlar, çizenler, muhalefet edenler birer ikişer harcanırken hep sustunuz. Ama sizlerin susması gereken zaman tam da şimdi.  Sizler asıl şimdi kabuğunuza çekilmeli,hiç olmazsa sorumluluğunu yerine getirmiş olanlara karşı utanmalısınız. Tuzu kuru demokratlar,enteller, liboşlar.Sözde aydınlar,devrimciler. Sözde vatanseverler ne olur esas şimdi susun. Susun ve yaratılan ve yaratılmasına yardımcı olduğunuz karanlıklar içinde yarasalar gibi yaşamaya çalışın.