Edep Yahu

H1 Haşmetmeap kükredi yine. Edepsiz... Yalancı.. İki hafta önce Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıldönümü nedeniyle yapılan toplantıdan sonra da bağırmıştı. " Cüppeni çıkarda gel" Geçen hafta ise Danıştay'ın 146. yıl dönümünde kükredi. "Edepsiz, yalancı.. Cüppeni çıkarda gel." Bende düşünmeye başladım.Acaba toplumsal yapımızda bir değişim mi yaşıyoruz diye. Geçmişimize dair okuduğum kitaplarda ve dinlediğim yaşlılarımızın sohbetlerinde kibar davrananlar, nazik ve kızmadan, küfretmeden konuşanlar rağbet görürlermiş. Eğitimli toplumlarda, eleştiriye açık olanlar, gerektiği zaman özeleştiri yapabilenler, çevresine ve yaşadığı topluma saygılı davrananlar makbul sayılır, onlara saygı duyulur imiş. Demokrasiyi yaşayan toplumlarda ise iş biraz daha farklı. Bunlarda da yöneticiler halkını, onların temsilcileri olan sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşlarının görüşlerini alır, eleştirilerini ve çözüm önerilerini dinler buna göre yol ve yöntem belirleyip, ona göre Devlet idare ederlermiş. Ya bizde nasıl oluyor özellikle son on yıldır.? Çok bağıran kendisini haklı sanıyor. Hakaret eden makbul sayılıyor. Küfreden saygı görüyor. Yalancı diye bağıranların yalanları görmezden geliniyor. Hırsızlar korunup - kollanıyor. Yalakalar baş tacı edilip, yiyiciler baş köşelere kuruluyor. Kendinden başkalarını inançsız diye yaftalayanların inançlarla dalga göçmesine ses çıkarılmıyor. Vergi rekortmenleri müfettiş kıskacından kurtulamaz iken Vergi kaçakçıları bütçe açıklarını kapattım diye övünebiliyor. Rüşvet almayanlar sürülürken rüşvet verenler mahkemelerce salıveriliyor ve toplum vicdanında aklanmaya çalışılıyor. Bütün bir Milletin anası ağlatılır iken " analar ağlamasın" diye yalakalığa soyunan " akillerin " hiç birisinden ses çıkmıyor. Yırtık ayakkabı ile başladığı siyasi hayatına Dünyanın en zenginlerinden biri olarak devam edenler Halkının yoksulluğu üzerinden oy devşirmeye devam ediyor. Din ticaretinden palazlananların Halkın inançları ile oynayıp, onları bölmesine dönüp bakılmıyor bile. Dünyanın bir ucundaki açlara koşar adım  giden yöneticilerimizin kendi yoksullarından kaçması göze görünmüyor. Her nerede olursa olsun, bir acı yaşanıyor ise O bizimde acımızdır diye nutuk atan muktedirimizin     " BİZ'E " niye acımadığı sorgulanmıyor. Ve bunlara benzer bir yığın olumsuzluk yaşayan Ülkemizde bizlere bunları yaşatan anlayış ve bu anlayışın oluşturduğu siyasal yapı halen en çok OY toplayan ise işte bura düşünmek gerekiyor. Ne oluyor bu topluma. Toplumsal ahlak anlayışımıza. Değer yargılarımıza ve inançlarımıza. Ülkemin toplum bilimcileri, sosyal bilimciler, psikologları neredesiniz.? Nasıl açıklamak gerekiyor bütün bunları. Acaba Muktedirimiz bu toplumun değer yargılarını yerle bir ederken bütün bunları bilerek mi yapıyor.? Yoksa % 43.5 lik bir kesim tüm algılarını bu yönde kayıp mı etti.? Muktedir bağırdıkça haklı. sövdükçe ahlaklı, hakaret ettikçe saygı görüyor olmalı ki bunu bir üslup haline getiriyor. Benim aziz milletim dedikçe acaba bu % 43.5 kesimi mi kast ediyor. Ve böyle yaptıkça bu kesimin daha sıkı kenetlendiğini mi görüyor.? Ne oluyor bu topluma ve neredesiniz ey tatlı su aydınları. Bütün bunlara verebileceğiniz bir cevabınız var mı  sayın " Akiller " . Şurada buruda bütün bu akıl dışı anlayışlara karşı çıkanlara saldırılırken, manen linç edilmeye çalışılırken neredesiniz.? Yaşanan bu akıl tutulmalarına karşı gencecik bedenler eylemlerde düşerken neredesiniz ey düşünce insanları... Neredesiniz sendikacılar.? Meslek odalarının kodaman yöneticileri... Üniversitelerin anlı- şanlı Prof. ları... Solcular, Sosyal Demokratlar, insan hakları savunucuları... (Sayısını bilemediğim ) Sosyalist partilerin yöneticileri... Din adamları, sözde kanaat önderleri neredesiniz.? Milliyetçiler, muhafazakarlar... Cumhuriyetçiler, Kemalistler... Atatürk gençliği neredesiniz.? Küçük esnaf, orta sınıf, asgari ücretliler... İşçiler, işsizler, yoksul köylüler... Emekliler, memurlar, ev hanımları neredesiniz.? Neredesiniz ey halkım... Neredesiniz.? EDEP YAHU... UYANIN ARTIK

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammet Hayri Arşivi