Muhammet Hayri
Bu kıyımlar niye ve nereye kadar?
Yayınlanma:
Güncelleme:
Yerel seçimler yapılalı yirmi günü geçti. Seçilenleri kutluyoruz.
Gerçi yerel seçimler daha çok genel seçim havasından geçti. Zira belediye başkan adaylarının vaatleri, projeleri yerine daha çok hükümet üyelerinden bir kısmının bulaştığı “büyük yolsuzluk” iddiaları ve bunlara verilen “kumpas, montaj, darbe, paralel yapı” cevapları üzerine kurulan bir seçim kampanyası oldu.
Bazı mahalle mitinglerinde açıklanan kısmi projelerin dışında adayların kamuoyuna yönelik ciddi bir taahhütlerine tanık olamadık.
CHP adaylarının ulaşım, kentsel dönüşüm, sosyal yardımların daha objektif ve modernize edilerek sürdürüleceği ve iki geniş arazinin halk yararına düzenleyeceği vaadinden başka ciddi bir proje açıklayan pek olmadı.
Geçmiş seçimler öncesinde adaylar televizyonlara çıkar, basın toplantıları düzenleyerek projelerini halkın önünde açıklarlardı. Karşılıklı tartışma programlarında seçmene ulaşmaya çalışırlardı. Ancak ilimizde bu seçimlerde akılda kalan sadece 3 vaat var.
Birincisi Şahinbey belediyesinin beş yılda beş bin konut vaadi, ikincisi kazanması halinde Fatma Şahin’e hediye edilecek Fıstık Araştırma Enstitüsü arazisinin şira (şıracılık) fuarı yapılacağı sözü. Üçüncü ise Kamil Ocak Stadyumunun yerine yapılacağı sözü verilen “Meydan” Zaten bundan başka başlıca verilen herhangi bir söz, açıklanan proje verilen vaatte yok. Seçimler bitti, mazbatalar alındı, koltuklara oturuldu. Sanılmasın ki vaatler unutulacak. Kimse verilen sözlerin takipçisi olmayacak. Zaten hepsi toplam üç vaat.
Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin kentin en önemli sorunu olarak “ulaşım ve imardır” diyerek, hastalığı teşhis etmiş idi. Bizim üstünde durmak ve takipçisi olduğumuzu ifade ettiğimiz ise yukarıda sayılan üç proje. Beş yılda beş bin konut yapacağını iddia eden Şahinbey Belediyesinin ne yapıp yapamadığı, sözünde durup duramadığını izleyecek, başarı gösterdikçe alkışlayacağız. Taktirlerimizi bu köşeden ifade edeceğiz.Ama …..
Geriye kalan iki proje ise Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olan yerler. Fıstık Araştırma Kurumunun arazisi ”söz” verildiği üzere Fatma Şahin’e (Belediyeye değil) devredilecek ve bu alan kültürel, sosyal ve turizm amaçlı bir tesis haline getirilip halkımızın hizmetine sunulacaktır. Kamil Ocak Stadyumunun yerinin ise Gazi şehre yaraşır bir “meydan” oluşturulması için nasıl alınacak ve rant alanı olmaktan nasıl kurtarılacak hep beraber bekliyoruz…Şimdilik sadece verilen sözleri hatırlattık.
Gelelim şimdi tüm ülkede süre giden yer değiştirmelere, sürgünlere, görev yeri değişiklikleri ve görevden almalara.Geçtiğimiz hafta itibari ile Gaziantep Emniyet Müdürlüğü bünyesinde nerdeyse görev yeri değişmeyen rütbeli kalmamış gibi görünüyor.
Bunların sayısını, eski ve yeni görev yerlerini geçen haftadaki yerel basından görmek mümkün. Göremediğimiz ise bu kadar çok polisin yerlerinin değişmesi hangi haklı sebebe dayanıyor. Eski görevlerinde hangi yolsuzluk, usulsüzlük ya da başarısızlıkları tespit edilmiş. Kaçının hakkında inceleme veya soruşturma açılmış. Hangi suçları raporlara veya soruşturma raporlarına dayandırılmış.
Haklı ve somut tespitlere yoksa bu kıyımlar niye..?
Bu kadar çok sayıda polis görevlerini yapamadığı veya yapmadığı için cezalandırılıyor ise (aile bireylerinin mağduriyetine girmeyeceğim bile) güvenliğimiz ve huzurumuz demek ki Allah’a emanetmiş.
Dört aydır Yargıda ve Emniyette süren bu kıyımın yarın Maliye’ye Gümrüğe,Belediye’ye,Nüfusa,Sağlığa,Sosyal Güvenlik Kurumuna sıçramayacağının kim garanti edebilir. Bütün bu saymadığımız kurumlarda diken üstünde görev yapan Kamu çalışanlarının ve ailelerinin yaşamakta olduğu huzursuzluk ciddi bir baskı değil de nedir?
Tekrar sorarak bitirelim.Bu kıyımlar niye ve nereye kadar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.