Bir TİP Havarisi olan Hamdoş’un Acıyı Tad’a Dönüştüren Anıları: 1

f2   “Türkiye İşçi Partisine Aşık Oldum”   Gaziantep’te, herhangi bir toplantıda: Hamdi Doğan’ı tanır mısınız?” diye sorsam, kimseden ses çıkmaz. Bunun ardından: “Ya Hamdoş’u tanır mısınız?” diyecek olsam hep bir ağızdan ses gelir: “Tanırııız!.. Tanımaz mıyııız! Gaziantep’imizin biricik Hamdoş’u’dur o!” Evet, Gaziantep’imizin gerçekten biricik Hamdoş’udur o. Onu biricik yapan, şu günlerde okurlara buluşturduğu, anılarını içeren kitabın adıyla bağdaştırabiliriz: “Türkiye İşçi Partisine aşık oldum!” Onunla tanıştığımız güne ulaşıncaya kadar geçen zaman içinde olup bitenleri kısaca anlatan bir ayrıntıya gireceğim, bağışlayın. Babam Necip Bahri Günenç, bir gazi komutan çocuğuydu. Sarımsaktepe Cephesi komutanı olan Ökkeş Bahri’nin oğlu yani. Ayıntap’ımızın kurtuluşu için canını fedaya hazır batman yürekli bir komutanın çocuğu… Türkiye’nin kurtuluşu için tüm varlığını ortaya koyan yüce Atatürk’ün kurduğu partinden olacaktı elbette ki o da. Yani CHP’den… Gün geldi, onlarca yıl emek verdiği, canını bile esirgemediği, uğrunda Yozgat mahpushanelerine düştüğü güzel CHP’sinden istifa etti babam. Bir Genel Sekreterlik paylaşımında yenik düşünce CHP’den ayrılıp Güven Partisini kuran Turan Feyzioğlu’nun ardına düştü. Burada bir gönül borcu ödeme gerekçesi vardı elbette. Çünkü 1957 yılında Gaziantep’te oluşan benim gibi deli-dolu gençlerin yürüttüğü bir “Küçük Başkaldırı”nın ceremesini çeken 33 CHP yöneticisinden biri olarak Yozgat’ta, idam istemiyle yangılanırken, Savunmanlarının başında Turan Feyzioğlu vardı. 1950-1960’lı yıllarda, başlarında Adnan Menderes ile Celal Bayar ikilisinin bulunduğu Demokrat Parti, bugünkü diktatörce yönetiminin ilk kopyasını sergilemekteydi. Hapishaneler gazetecilerle, yazarlarla, düşün adamlarıyla dolup taşmaktaydı. CHP’nin önde gelenleri de elbette ki DP’nin gazabından kurtulamayacaktı. Yozgat mahpushanesinde çile dolduran 33 güzel insanın, avukatlığını yapanların başında, Turan Feyzioğlu vardı. O yıllarda yapılan bir CHP kurultayında Genel Sekreterlik için Bülent Ecevit’le kapışan Feyzioğlu yenilgiyi kabullenememiş, CHP’den ayrılarak Güven Partisini kurmuştu. Kendilerini idamdan kurtarıp özgürlüğüne kavuşturduğu düşüncesiyle yola çıkan bir takım CHP’lilerle birlikte, babam da simgesi koyun olan Güven Partisine geçmişti. Aslında o 33 idam mahkumunu kurtaran mahkeme salonundaki savunmalarıyla Feyzioğlu değildi sadece. Politika arenasındaki yiğit haykırışıyla gürleyen İstiklal Savaşı Kahramanı, Atatürk’ün en çok güvendiği insan, CHP’nin ikinci lideri, ülkemin yıllarca Cumhurbaşkanlığını yapmış olan, Türkiye insanını 2. Dünya savaşına sokmamayı başardığı için, bugün pek çoğumuzun hayatta kalmış olma nedenini borçlu olduğumuz İsmet İnönü’de onları kurtaran aynı zamanda. Ne yazık ki politika böyle bir şey işte. Asıl kurtarıcıyı değil, çoğu zaman görünürdeki, ağzı laf yapanı görürsünüz kahraman olarak. Feyzioğlu da bu görüntüden yararlandı. Genel Sekreterlik kaprisi uğruna CHP’yi bölerek ayrılıp koyun partisini kurdu. Partiye önemli ölçüde katılımlar oldu. Güven Partisine gidenlerden biri de ne yazık ki babam Necip Bahri beydi. Onun bu tutumu bana çok koymuştu. Ben de yakışıksız bulduğum davranışına tepki olarak babama şöyle bir pusula yazmıştım: “Baba, senin gibi yurtsever, halk sever bir insan eğer CHP’den istifa edecekse, gideceği yer Güven Partisi değil, Türkiye İşçi Partisi olmalıydı. İşte ben de şimdi CHP’den istifa edip gidilmesi gereken partiye Türkiye işçi Partisi’ne gidiyorum.” Bu kadar ayrıntıyı anlatmaya gerek var mıydı bilmiyorum. Anlattım işte. Türkiye İşçi Partisine gittiğimde, beni ilk kucaklayanların başında herkesin Hamdoş olarak bildiği, bir ırgat çocuğu, köylü Hamdi Doğan vardı. Yıllarca kardeş kardeş birlikte mücadele verdik hakkımızın DP mezzaliminden kurtuluşu için. Hamdoş’un “Türkiye İşçi Partisine aşık oldum” adlı kitabı bir günde, üç günde, beş günde anlatılamayacak kadar yoğun bir yapıt. Bu kitapta kırsal kesim insanlarının nasıl ezim ezim ezildiğini içiniz sızlayarak; köylümün işçimin özürlüğe koşuşunu sevinç duyarak okuyacaksınız. Bu yapıtta eski Gaziantep’i tanıyacaksınız. Köylerin hakimi olan Gaziantep’in köy ağalarını tanıyacaksınız. Daha fazlasını tanıyacaksınız. O nedenle bu konuya devam edeceğim. Kitabı Gaziantep’te Keyvan Bey Pasajı Giriş kattaki Keskin Kırtasiyeden, diğer yerlerde şu internet kitapçılarında edinebilirsiniz: www.dr.com.tr, www.idefix.com, www.kitapyurdu.com, www.pandora.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fevzi Günenç Arşivi