Birecik ve Halfeti yöresindeyiz

b2 Geçtiğimiz hafta Adıyaman, Tut ilçesi ile Şambayat beldesini ziyaret ettik, aynı hafta bir gün sonra Birecik, Halfeti ilçelerini dolaşmıştık. Adıyaman gezimize daha önceki sayımız da kısaca değindik ve Tut ilçesi Belediye başkanının maaşını almayarak ilçedeki fakir öğrencilere dağıttığını, borçla devraldığı ilçeyi Davos yapmaya yönelik çaba ve gayretlerine yönelik çılgın projelerini siz okurlarımız ile paylaştık. Bu hafta da Birecik ve Halfeti ilçelerinden kısaca söz edeceğiz.   Birecik Fırat kenarında kurulu Kelaynak kuşları ile de ünlü güzel bir ilçe. Ama sahil kenarı turizme henüz kazandırılamamış. İlçede önce Belediye başkanını ziyaret etmek istedik, ancak  makamında olmayıp bir toplantı için Şanlıurfa'ya gittiğini öğrenince, o dar ve karmaşık cadde ve sokaklardan üstelikte trafiği sıkışık bu ilçede zar zor Halfeti istikametine yöneldik. Birecik'in önünde akan koca Fırat'ın kenarı bomboştu. Kimi yerlerine park yapılmış. Aslında oralar çok güzel şekilde değerlendirilip turizme kazandırılabilinir. Yerel yönetimler niçin bu yönde farklı projeler geliştirip Birecik'i daha da güzel bir ilçe yapmazlar anlamadım.   Öğle saatleriydi Halfeti'ye doğru yöneldik. İlk olarak Ecz. Mustafa Kolukısa'yı ziyaret edip, sohbet ettik ilçenin sorunlarını, yerel yöneticileri konuştuk. Belediye başkanından memnun olduğunu belirten eczacı Kolukısa, "Belediye başkanımızdan çok memnunuz fakat muhalefet olduğu için fazla hizmet yapamıyor. Başkan, sıradan bir vatandaş gibi yanımıza gelip oturup sohbet ediyor, çayını, kahvesini içip gidiyor. Halktan birisi, şoförü yok, koruması yok. İmkanları ölçüsünden ilçeye hizmet vermenin gayretinde olması bizi umutlandırıyor" diye konuştu. Benzer yorumları diğer bazı vatandaşlarda yaptı. Yani halk BDP’li belediye başkanından memnun, fakat seçimi kaybeden AKP'nin bilinçli olarak ilçeye hizmetleri engellediğinin de farkındalar. Örneğin su ve kanalizasyon işi Büyükşehir belediyesinin yetki ve sorumluluğunda. Dolayısıyla Halfeti'nin su ve kanalizasyon işleri için her ay gelen ödenekler direk Büyükşehir belediyesi bütçesine aktarılıyor. Fakat ilçeye hizmet verilmiyor Örneğin Halfeti gibi Fırat nehrinin kenarındaki bir yere içme suyu öğleden sonra veriliyor çünkü su sıkıntısı yaşanıyor. Ama bu sorun için her ay Halfeti'nin payından Büyükşehir bütçesine ödenek ayrılıyor, ancak karşılığı olan hizmet verilmiyor. Böyle bir adaletsiz ve vicdansız uygulama olabilir mi. Büyükşehir hem Halfetinin parasını alıyor, hem de hizmet vermiyor. Yol ve kaldırım için yine aynı şekilde Büyükşehir ödeneği alıyor, fakat ilçeye hizmet vermiyor. İlçe merkezinde geçen ana arter etrafındaki işyerleri ve evler toz toprak içinde. Seçim öncesi kaldırımlar yenisi yapılacak diye kırılmış, ama seçim bittikten ve AKP kaybettikten sonra tüm çalışmalar durdurulmuş, halk yaklaşık 5 aydan buyana toz toprak içinde yaşam mücadelesi veriyor. Büyükşehrin bu ilgisizliğini halk ile paylaşan Halfeti Belediyesi eş başkanları sorunu çıkardıkları aylık gazete ile gündeme getirirken, hemde yaptıkları hizmetleri ve ilçeyi tanıtan haber ve fotolara yer veriyorlar. Halfeti ilçe belediyesi olarak yetki ve sorumluluk alanlarını açıklıyor, aynı zamanda büyükşehir belediyesine Halfeti adına kesilip aktarılan ödenekler ile yapılması gereken hizmetler sıralanıyor, buna karşılık yapılmayanlar dile getirilerek halk ile paylaşılıyor. Düşünün; Belediye başkanının makam şoförünün olmaması, korumasız sıradan bir yurttaş olarak halkın içinde dolaşıp onları dinlemesi, sohbet etmesi sorunlara birlikte çözüm üretme girişimleri kadar güzel ne olabilir ki. Belediyeyi ben değil biz zihniyeti ile yönetmek isteyen BDP’li belediye eş başkanları Mustafa Bayram ve Ayşe Durmuş sorunlara halk ile birlikte çözüm üretme anlayışını hakim kılma çabasındalar. Belediyenin itfaiye aracına, köylerdeki fosseptik çukurlarını temizlemede kullanılan vidanjör ve ilaçlama araçlarına da Büyükşehir belediyesi tarafından el konulmuş. Sebebi bu hizmetleri biz vereceğiz araçlarda kanunen bize aittir diye. Fakat büyükşehir belediyesinin bu alanda da önemli eksikliğine dikkat çekiyor. Örneğin köylerde tıkanan fosseptik çukurları temizlemek için büyükşehirde defalarca araçları istemişler verilmemiş. BDP’li belediye başkanı sonunda kendisine ait vidanjör ile köylerdeki fosseptik çukurları hiç bir ücret almadan temizlemeye başlamış. Aynı şekilde ilaçlama konusunda da ilçede sinekten durulmadığını ilaçlama yapılmasını istemişler fakat bu işten de sorumlu olan büyükşehir yine ilgisiz kalmış. Belediye başkanı sonunda yine kendi imkanları ile ilaçlamayı yapmaya başlamış. Böylesine adaletsiz, kindar bir uygulama olabilir mi. Yani siz hem bazı hizmetler büyükşehrin yetkisindedir deyip gelen ödenekleri yani paraları kendi bütçenize alacaksınız fakat aldığınız bu paraların karşılığında o ilçeye hizmet vermeyerek ilçe halkını adeta cezalandıracaksınız, bu ne insanlığa, ne Müslümanlığa ne de vicdana sığar. Bu kadar acımasız olunamaz. Eski Halfeti'deki düzensizlik ve turistleri kaçıracak uygulamalara son verilmeli. Yani gerek yapılaşma gerek işletme anlayışı  gerekse hizmet kalitesinde orada bir düzen, disiplin, kural ve hoşgörü hakim olmalı. Eski Halfeti ye girerken toprak bastı parası gibi bir uygulama ile karşılaşmak çok üzücü. Hele birde girişteki o bazı kişilerin sizi belli işletmelere yönlendirme girişimleri insanın aklına kimi otogarlarda simsarların yolcuları girişte karşılayıp ta  kendi yazıhanelerine getirinceye kadar peşinizi bırakmazlar ya, burada da öyle bir başı boşluk sıkıcı bir çaba söz konusu. Belediye ve Kaymakamlık bu değnekçilere son vermeli.İlerde bunlar ile uğraşmak hayli zaman alır, hatta bu olumsuzluklardan dolayı kaçırılan turistlerin geri dönüşü de imkansızlaşır ve o güzelim yerler hak ettiği ilgiyi göremez... Böylece olan Halfeti'ye ve Halfeti halkına olur.      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Şahin Arşivi