TOPLUMSAL EKOLOJİ-1

  Toplumsal ekolojinin ekolojik krizin kaynağına yerleştirdiği tahakküm ilişkilerinin çözümlemesini yapan ve aynı zamanda pratiğinin örgütlenmesinde etkili olan isim Murray Bookchin’dir. ABD’deki Toplumsal Ekoloji Enstitüsü’nün kurucusu olan Bookchin, toplumsal ekolojinin sadece teorisini değil, pratiğini de belirleyen bir düşünür olarak değerlendirilmektedir. Geçtiğimiz günlerde vefat eden Murray Bookchin, ABD’deki komünist hareketten troçkist harekete, oradan da liberter anarşist harekete kadar birçok toplumsal muhalefet hareketinin içinde yer almıştır.* Ona göre doğa, cansızdan canlıya ve nihayet toplumsal olana doğru birikerek çoğalan evrimsel bir süreçtir.** Bu tanımdan yola çıkan Bookchin, insanı, toplum oluşturma becerisiyle ve aslında, bu becerinin altında yatan yeti olarak akıl ve istence sahip olmasıyla*** hayvan ve bitkilerden ayırır. Böylece, insan ve insan olmayanları birbirlerinden ayıran özellik, insanların toplumlar; diğer varlıkların ise topluluklar oluşturmaları olarak karşımıza çıkar. İnsan toplumlarını eşsiz topluluklar yapan ve onları diğer tür topluluklarından ayıran ölçüt, onların “yaşam araçlarını korumada açıkça belirlenmiş sorumluluk, birlik ve kişisel ilişki biçimleri çerçevesinde genellikle son derece katı bir şekilde yapılanmış, kurumsallaşmış topluluklar olmalarıdır.”**** Toplumsal ekoloji insanın doğaya hükmetme düşüncesinin ve bunun gerekliliğinin nereden kaynaklandığını araştırır. Toplumsal ekolojinin temel düşüncesi günümüzdeki ekolojik sorunların toplumsal ilişkilerimizden kaynaklandığıdır. O yüzden tarihsel olarak insanın toplumsallaşma sürecinde hiyerarşi ve tahakkümü üretmiş olan kurumsal, ahlaki ve tinsel değişmelere odaklanır. Toplumsal ekoloji insanın doğaya hükmetmesi ve sömürmesi gerektiği şeklindeki varsayımın insanın insana hükmetmesi ve onu sömürmesinden kaynaklandığını savunur. Toplumsal ekoloji, toplumun nasıl doğanın içinden çıkıp geliştiğini göstermeye çalışırken aynı zamanda toplumun geçirdiği farklılaşma ve gelişmeyi de göstermek durumundadır. İnsanın yalnızca doğaya zarar veren değil, aynı zamanda bilinçli çabaları yoluyla doğayı zengin bir biçimde güçlendirebilecek bir canlı olduğunun altını çizmektedir. İnsanlığın yaşam dünyasını sömüren ve asalaklara dönüştüren etmenleri ortaya çıkarmak, toplumsal ekoloji için son derece önemlidir. Bu nedenle de tahakküm ve sömürünün olmadığı, hiyerarşik bir sistemin esiri olmayan “ekolojik toplumun kurulmasının zorunlu olduğunun altını çizmektedir. Ekolojik toplumun kurulmasının zorunluluğunu ise, “böyle bir toplum kapitalist teknoloji ve burjuva toplumunun tarihsel gelişiminin özellikleri olan makineler ve emeğin en ince ayrıntılarına kadar belirlenmesi, kaynakların ve insanların devasa endüstriyel teşebbüsler ve kentsel birimlerde yoğunlaştırılması, yaşamın katmanlara bölünmesi ve bürokratikleştirilmesi, kentin kırdan ayrılması, doğanın ve insanların nesneleştirilmesi şeklindeki tüm eğilimlerin kökten tersine çevrilmesini gerektirir” şeklinde açıklamaktadır. * Murray Bookchin’in yaşam öyküsü, Özgürlüğün Ekolojisi isimli kitabının girişinde yer almaktadır. Özgürlüğün Ekolojisi, (çev.) Alev Türker, Ayrıntı Yayınları, 1994, s. 31. ** Bookchin, Özgürlüğün Ekolojisi,op.cit. s. 31. *** Bookchin, Toplumsal Ekolojinin Felsefesi op.cit., s.99 ****Bookchin, Özgürlüğün Ekolojisi op.cit.s.110 *****Toplumsal Ekoloji düşüncesini hakkıyla kavrayabilmek için lütfen Murray Bookchin’in “Özgürlüğün Ekolojisi” ”(Ayrıntı yay. 1994), “Toplumu Yeniden Kurmak”(Metis yay. 1999), “Toplumsal Ekolojinin Felsefesi”(Kabalcı yayınevi 1996), “Kentsiz Kentleşme” (Ayrıntı yay. 1999) adlı eserlerine bakınız. ******BOOKCHIN, M. (1996a), Ekolojik Bir Topluma Doğru, Çev. Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut Balcan Arşivi