Kentlerin yaşanılmaz hale geldiği bu modern zamanlarda  kapitalizmin insanların iliğine kadar sıkıştırdığı ve kendine alet olarak kullandığı insan tamamen bir meta durumuna dönüşmüştür. İktidarın daha kolay yönetebildiği meta dediğimiz insanın orta sınıflaştırma çabasıdır. Ayrıca farkında olmadan insanın kendine düşünebileceği zamanı bırakmaması, kendisi için düşünen ile görevli iktidar yeterli konuma dönüştürülmüştür. Kentlerde yaşanan durumun tamamen sanayi devrimi ile insanın sürekli çalışan konuma düşmesi ve çalışma koşulların gittikçe ağırlaşması insanların birbirlerine saldırgan konumunu iyice kolaylaştırmıştır. Sürekli üretimden gelen kazancın sadece belli bir tebaya akması ister istemez bir adaletsizlik ve sefalet durumu oluşturmaktadır. Ve gelir dağılımını orantısızlaştırmaktadır. Bu durumda iktidarların işine gelmektedir. Sebebi ise bu gelirlerin çoğunun iktidarla ilişkili olan kesimlere akmasıdır. Üretilen hizmette sadece metaya yönelim olduğu için canlılık için önemli olan ürünlerin olması çokta önemli değildir. Önemli olan kar ve para getiriyor olmasıdır. Bir ürünün kalitesi de çok önemli değil önemli olan gelir artırıcı olması ve sürüm çalışmasıdır.  Üretilen ürün için mutluluk para ile eşdeğer koşulandığı için sağlık çok önemli değildir. Ekolojik denge hiç önemli değildir. Tek önemli olan daha fazla kazanç daha fazla lüks ve şatafattır. Ekolojik olarak eğer kentlerde üretim tüketimi  karşılayamıyorsa bu kentler sağlıksız kentlerdir. Nitekim yaşadığımız kent veya metropol kentlerin hiç biri kendi ihtiyaçlarını artık karşılayamıyor durumdadır. Çünkü kırsal kesim artık fabrikasyonla rekabet edebilecek bir durumda değildir. Örnek olarak Antepte kır üretimi hiçbir şekilde karşılayamamaktadır. Hata artık sadece zenginlerin alışveriş yapabileceği köy pazarları kuruluyor.  O da kime yetecek nafille... Ekolojik kent gerçekliği bu pratiklerin hiç biri ile bağdaşmıyor fakat reklam ve algı bunlar üzerinden oluşturuluyor. Önce bir binada bir dairede hapsediyor uzunca bir süre sonrada size park alanları yaratıyoruz. Veya sizin çocuğunuza yaz kampını bedava sunuyorlar.. sizde duruma müteşekkir kalıyorsunuz. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı olmayı, sistem zamanla öğretiyor siz durumu farketmeden... Veya kentin bir bilbaordunda ekolojik ev diye bir reklam verilir. Herkese bizim yerel çok çalışıyor havası verilir. Arkasından sözde vergiler adaleti sağlamak amaçlı toplanma güyası ile toplanıp kendi adamlarına usulüne göre ihale ediliyor. Bu da illizyon işi tabi herkes yapamaz. Bunun sanatsal yönü de var. Modern kapitalist dönemde yaşamak zor. Farkına varsanda sistemin yaratığı çarkın dışına çıkmak biraz zor. Çünkü yılların senin üzerinde denek olarak kullanılmış bütün eserler mevcut. Tarafsız değil sistemin daha iyi çalışması için sende bir dişlisin... Ekolojik tahribatlarda bu şekilde yapılıyor.   HER ŞEY SİZİN İÇİN YALANI İLE...