Fevzi Günenç
Ne güzel bir insandı Şakir Sabri Yener Başöğretmenim (2)
Yayınlanma:
Güncelleme:
GAZİANTEPLİ 100 TÜRK BÜYÜĞÜ: 21
Ne güzel bir insandı Şakir Sabri Yener Başöğretmenim (2)
Emine öğretmen masalcı anamızdı. Her derse örnekleme olsun diye bir masalcık sıkıştırırdı. Masalı hafızalarımıza iyice yerleştirebilirdik ama nedense dersler o kadar kolay girmezde kafamıza.
Güzin öğretmen teneffüslerde gülümseyerek aramızda dolaşır, arkadaşlarımızın yaramazlıklarını hoşgörüyle karşılardı.
Halil bey arada bir dersimize gelir bize çok seveceğimiz şarkıları öğretir, kemanı eşliğinde bizimle birlikte söylerdi.
“Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı…”, “Daha dün annemizin kollarında yaşarken…”, “Kurtuluş Manzumesi” bunlardan kimileriydi. Hiç unutmadım. Demek ki insan aradan çok uzun yıllar da geçse çok sevdiği şeyleri unutmuyor. İşte o unutamadığım destan şiir:
“İşgal tadını tattın
Düşmanı yurttan attın
Büyük zafer yarattın
Tarihte güzel Antep.
Benziyorsun bozkurda
Kurbanım böyle yurda
Nasıl kalır gâvurda
Benimsin ezel Antep.
Billur dereler akar
Manzaran beni yakar
Mor dağlar fıstık kokar
Öpeyim gel gel Antep…”
1931 yılında yazdığı bu şiiri, öğretmen Fuat Oral bestelenmiş.
Ben, Baş öğretmenler derslere girmez sanırdım. Dördüncü sınıftayken bir gün sınıfımızın kapısı açılmıştı. Kapıda onu görününce doğrusu şaşırmıştım. Hep birlikte ayağa kalkmıştık.
“Oturun yavrularım…” demişti o sevecen sesiyle. Oturmuştuk.
“Dersimiz Dil Bilgisi. Bundan sonra Dil Bilgisi derslerinize ben geleceğim.”
Sevinmiştim.
Bir kaç ders sonra sözlü yoklama yapmış, beni tahtaya kaldırmıştı. Öğrettiği konulardan sorular sormuştu.
“Nokta nerelerde kullanılır Fevzi?”
Nutkum tutulmuştu. Bilmediğimden değil, onun karşısında sınava çekilmek heyecanıma neden olmuştu. Susuyordum. Ama o beni anlamıştı.
“Noktanın en çok kullanıldığı yer, cümlelerin sonudur” değil mi Fevzi?”
“Zar-zor bir “Evet, Baş öğretmenim” çıkmıştı ağzımdan.
Sonra bir iki soru daha sormuştu. Hiç birisine de yanıt verememiştim.
“Zamanla hepsini öğreneceksiniz bunların,. Aferin, pek iyi veriyorum sana, yerine geçebilirsin.”
Nasıl utanmıştım… O günden sonra en çok çalıştığım ders Dilbilgisi olmuştu. Aradan yıllar geçtikten sonra ilk okulların dört sınıfı için birer Dil Bilgisi kitabı yazmıştım. Sanırım bu çabam artık bağışlattırabilirdi beni ona.
Ne yazık ki bunu söyleyemezdi bana. Çünkü artık yaşamıyordu o. Gaziantep’in bu en güzel insanıyla ilgili anılarımıza onun yaşamıyla ilgili bilgiler de eklememiz artık şart oldu artık.
1888 yılında Gaziantep’te doğmuş. Şakir Sabri Yener, Gaziantep'in ilk eğitimcilerinden, ilk folklorcularından olduğunu biliyoruz.
Gazi Sancak gazetesinde çeşitli şiirleri, yazıları yayınlandı. Folklor (halk Bilgisi), tarih ve dil araştırmalarını sürdürüp, bütün ömrü boyunca derleme ve yeni kuşaklara aktarılacak yüzlerce yazı hazırladı. “Gaziantep Meşahiri” (Büyükleri) kitabını yazdı.
1939-1949 yıllarında Başpınar Dergisi’nde 120 adet folklor, manzume ve tarih konulu yazısı yayınlandı.
Yener’in Gaziantep, Yeni Gaziantep, Gazi Yurt, Yeni Gün gazetelerinde yayınlanmış üç yüzden fazla yazı ve şiiri vardır. Gaziantep Kültür Dergisinin 13 ciltlik koleksiyonunda 220 yazısı yayınlandı.
1958 yılında “Gaziantep Kitabeleri” ile “Gaziantep’in Yakın Tarihinden Notlar ve Hatıralar”.adlı kitabı Kültür Derneği yayınları arasında çıktı.
Onu 28 Mart 1973’te kaybettik.
Toprağın bol olsun, Işıklar içinde yat Şakir Sabri Yener Başöğretmenimiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.