İPSİZ, ALAMANYA’YA GİDER

BAY ŞAFAK ÖYKÜLERİ: İKİNCİ BÖLÜM-15   İPSİZ, ALAMANYA’YA GİDER   Şafak dayım: “O da altı çocuk peydahladı. Ölürken o ne kadar tarla bıraktı size. Bu sorunun yanıtı kolaydı. “Üçer dönüm tarla… Köyde hemen hemen herkesin ancak üçer dönüm tarlası ya var ya yoktu. Şafak dayım: “Bu üçer dönüm tarlayı yeme de yanında yat. Dedeniz ağayken siz oldunuz mu ırgat? Gel de bununla ailenin geçimi sağla.” “Sağlayamıyoruz zaten.” “Sağlayamazsınız. Çünkü kafanızı kullanıp kazanç dünyanızı varsıllaştırmayı akıl etmiyorsunuz. O yüzden de bugünkü duruma düştünüz. Söyleyin bakalım bugünkü durumdan kurtulmanın çaresi ne?” Kizir Omar: “Kente göçüp bir iş bulmak.” Şafak dayım: “Bulabiliyor musunuz? Kizir Omar: “Kimimiz buluyoruz, kimimiz bulamıyoruz.” Şafak dayım: “Kentten daha kıyak bir yer var mı iş konusunda? “Var dedi Necip ede.” Şafak dayım: “Nedir?” Ede: “Alamanya’ya işçi gitmek.” “Öyleyse bombayı patlatıyorum, diye sesini yükseltti Şafak dayım. “Hükümet kooperatif kuranları Almanya’ya işçi olarak gönderiyor. Her yıl birkaç kooperatif üyesi Alamancı olacak.” “Hurraaa!” diye bağırarak şapkasını havaya fırlattı Kizir Omar. Sonra da koşup şapkasını alarak geri geldi. “Ben varım bu işte,” dedi. Necip ede: “Ben de varım!” Kara Mâmed: “Ben de varım!” Küçük Mâmet: “Ben de!” Fayık dayımın büyük oğlu Halil abi: “Ben de!..” dedi. Hiç karşı çıkan olmadı kooperatif işine. Nasıl edeceğiz şimdi?” diye sordu Süleyman’ın Mahmut “Nasıl edeceğiz?” dedi Küçük Mâmed” “Nasıl edeceğiz? dedi Kizir Omar. “Nasıl edeceğiz dedi Ramazan kâhya.?” Ard arda gelmişti sorular. “Nasıl nasıl nasıl?..” Şafak dayım: “Önce kooperatife bir yer gerek. Eski okulun terkedilmiş yıkık binası var ya..” “Var…” ”Orayı onaracağız.” “Onarırız,” dedi herkes hep bir ağızdan. “Kız gibi yapıveririz hem de!” diye konuştu Kizir Omar. “Bir masa, sandalyeler gerek.” “Uydururuz.” “Bir de kamyonetimiz olmalı.” Bir memnuniyetsizlik ünlemi yükseldi. “Ooo!, ,,,” Ramazan kiya: “İşte bu olmadı.” Şafak dayım: “Alamanya…” “Kamyonete güç mü yeter?” “İkinci el de olsa olur canım. Yastıklarınızın altını yoklayın bakalım. Kefen parası, oğlan everme, kız gelin etme filan mesarifi içini ayırdığınız altınlardan bir kaçına kıyacaksınız.” “Bana göre hava hoş da dedi Ramazan kahya, “Hanım ne diyecek bu işe, bakalım.” Şafak dayım: “Alamanya…” Alamanya deyince akan sular duruyordu. Şafak dayım yeni okulun müdürüne Kizirle haber saldı. Boş bir defter istedi müdürden. Az sonra boş defter önündeydi. Birinci sayfaya şunları yazdı dayım. SARAT KÖYÜ ÜRETİM KOOPERATİFİNİN ÜYE ADAYLARININ LİSTESİ “İkinci sayfayı geçildi. “Üye olanların adları…” En başa İpsiz Ahmat’ın adını yazdı. Hem yazıyor hem de yazdıklarını okuyordu. Üye no bir: Ahmat İpsiz.” İpsiz ilk kez söze karıştı. “Benim adını hiç yazma Baş Şafak,” dedi. “Uğursuzun tekiyim ben. Olur işinizi olmaza sürüklerim.” “Bu işi olmaya sürükleyecek babayiğit göremiyorum ben,” diye konuşarak ikinci sıraya kendi adını yazdı dayım. Sonra oradaki herkes deftere kaydedildi. İpsiz, adının silinmesi için ısrarcıydı. “Beni sil, okumam yazmam bile yok. Benimi yerime Gülüş’ü yaz bari Bay Şafak.” Dayım: “Onun için başka düşüncelerimiz var,” dedi.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fevzi Günenç Arşivi