Bir TİP Havarisi olan Hamdoş’un Acıyı Tad’a Dönüştüren Anıları: 10  

f2 KÜRT REŞİT’İ ÖLDÜRTMEKLE, HALKIN ŞAH DAMARINI KESTİLER Hamdi Doğan (Hamdoş)un bir başucu kitabı olarak saklanacak olan kitabından kesitler sunduğumuz yazı dizimizi 10’uncu bölümüyle noktalarken Reşit Güçkıran (Kürt Reşit)’ten söz etmeden geçmek olmaz. Çünkü o, Hamdoş’un Aşık olduğu Türkiye İşçi Partisi’nin Gaziantep’te, gelişmesini sağlayan öncülerin başında geliyordu. Amacını gerçekleştirme uğruna verdiği mücadeleyi canıyla ödeyen Kürt Reşit’in yanı sıra öbür öncüleri anmamak da haksızlık olur. Bunlardan ilk aklıma gelenler, Abdi Özkara, Ahmet Eğin, Ali Koçum, Aydın Güçkıran, Baki Çelikel, Bektaş Avşar, Ercan Kaner, Fehmi Çelikbaş, Güner Samlı, Hakkı Hoşafoğlu, Hasan Bozkurt, Hayri Balta, Hayri Koral, Hayri Kurtgözü, Hayri Tütüncüler, Hüseyin Cava, Mahir Bilgili, Muharrem Arıca, Nöfer Küllük, Nuri Mermer, Nuri Özkan, Nusret İdemen, Ömer Bilge, Rıfat Künç, Saip Atay, Sevim Demirpençe, Şahin Ateşoğlu, Şefik Günenç, Ökkeş Sevim, Vedat Kutlar, Zeki Keskin vb… Hamdoş kitabında bu güzel insanların her birinden uzun uzun söz ediyor. Şimdi biz dönelim Kürt Reşit’imize. Reşit Güçkıran, namı diğer Kürt Reşit llk gençlik yıllarında astığı astık, vurduğu kestik delişmen bir delikanlıydı. Çevresindeki pek çok insan ondan çekinir hatta korkardı. Ama pek çok insan da kendisini canı gibi severdi. Neden? Çünkü o çağımızın modern Roben Hood’uydu. Varsıldan aldığını yoksula dağıtan bir delikanlıydı. Derdi olan ona koşardı. O ise yardım isteyen hiç kimseyi geri çevirmezdi. İçki içer, kumar oynayanlardan haraç alır, hayat kadınlarıyla düşer kalkardı. Bu arada yazlık bir da kıraathane açmıştı. Bir gün bu kahvehaneye iki kişi gelir. Bunardan biri elindeki paketi Kürt Reşit’in önüne bırakır. Reşit açtığında pakette demetle para olduğunu görür. Bu para kendisine Saip Atay adındaki bir doktoru öldürmesi için verilecektir. Bu bir devlet isteğidir. Çünkü doktor komünisttir, din, namus tanımaz. Kendisine Rusya’dan para gelmektedir. Reşit, düşünmek için zaman ister. Sonraki günlerde hastalığını bahane ederek Doktor Atay’ın muayenehanesini yol eder. Giderek doktorla içli dışlı olurlar. Kürt Reşit yargısını vermiştir. Doktor öldürülecek değil, baş tacı edilecek kişidir. Çünkü o, yoksullardan muayene parası almamakta, zaman zaman ilacını bile kendisi vermektedir. Doktor ona memleketin manzarasını göstermiştir. Gönül gözü açılan Kürt Reşit, kendisine doktorun öldürmesi için para önerenleri kıraathanesinden kovar. O artık işçinin, köylünün, yoksul halkın çaresizliğini görebilen, onlar için mücadele biri olacaktır. Aynı mücadeleyi veren insanlarla tanışır, onlarla düşüp kakmaya başlar. Eski bütün huylarını bırakır, nafıada işçi olarak çalışmaya başlar. Gerek görev için gittiği köylerde, gerekse hafta sonralarında işçiyi, köylüyü bilinçlendirmek için çırpınır. Bu mücadele yıllarca sürer. Ne var ki, ona cinayet işlemesini önerenler de boş durmayacaktır. Türkiye İşçi Partisi çatısı altında bulunan, akıl sağlığını yitirmiş birini “Kürt Reşit seni öldürecek,” diye kışkırtır. O kişi, pusuya düşürerek “Sen beni vurmadan ben seni vurayım,” diyerek yiğit Reşit’i öldürür. Bu güzel insanın ölümü, sevenlerinin yüreğinde onulmaz yaralar açar. Bunlardan biri de büyük yazarımız Yaşar Kemal’dir. Dava arkadaşının öldürüldüğünü duyduğunda babası öldürülünce bile ağlamayan usta yazar Kürt Reşit için gözyaşları döker. Ona sorarlar: “Neden seni ya da davanın önderi Aybar’ı değil de onu öldürttüler?” Yanıt açıktır: “Çünkü Reşit bir halk lideriydi. Onu öldürtmekle, Aybar’la halkın bağlantısı olan şah damarını kestiler.” Sen ey, unutulmaza adını yazdıran güzel halk adamı, ışıklar içinde uyu. Benim bu yazdıklarım, Hamdoş’un derya-deniz olan kitabından sadece bir kaşık sudur. O sudan doya doya içebilmek için, “Türkiye İşçi Partisine Aşık Oldum” kitabını muhakkak okumalısınız. Hamdi Doğan kardeşimizin kitabı hakkında bir 10 yazı daha yazılsa yeridir. Ama her şeyi tadında bırakmak gerek, diye düşünerek “benden bu kadar,” diyorum Gerisini de artık siz kitabı satın alarak okuyun, Hamdoş’un, yaşamı boyunca çektiği acıları tad’a nasıl dönüştürdüğüne doyasıya tanık olun. BİTTİ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fevzi Günenç Arşivi