Bekir Şahin
CHP ve kurultay sonrası
Yayınlanma:
Güncelleme:
CHP Anti Kapitalist Müslümanlara kapılarını neden açmıyor, sola sosyalistlere neden çağrı yapmıyor. Anti kapitalist Müslüman İhsan Eliaçık'a neden davetiye çıkarmıyor, diye insanın sorası geliyor. Aynı CHP'nin başı Kemal Kılıçdaroğlu şu günlerde Saadet Partisi eski Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu'nu partiye davet çağrısının nedenini ise anlamış değilim.
Bekeroğlu bulunduğu camiada belkide en demokrat birisi, fakat CHP'nin özü ile tüzüğü ile programı ile ne kadar barışık olabilir, ne kadarına uyum sağlayabilir orası tartışılır. Bunun örneklerin geçen dönemlerde milletvekili veya belediye başkanlığı seçimlerinde hep gördük. Yani bu yöntem hep denendi, tekrar aynı şeyleri denemeye, tekrarlamaya, nakarat haleni dönüştürmeye gerek var mı?
CHP aslında bunu hep yapıyor ve hepte kaybediyor. CHP kendi özüne dönük yol haritasını belirleyip, devam etmez ise hep böyle takozlar ve iktidar olması her yıl biraz daha hayal olarak sürer gider.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) şu sıralarda yani 5-6 Eylül 2014 tarihlerinde yapılacak Olağanüstü Kurultay hazırlıklarını tamamlarken, kurultayı yerli ve yabancı 905 gazetecinin izlemesi bekleniyor. CHP eğer bölgeyi kucaklamak istiyorsa, güneyde ve doğuda yönetimlere mutlaka partili almak zorunda. Yok eğer gözden çıkarmışsa da CHP yi konuşmaya gerek yok. Gaziantep'te zaten birilerinin girmesine ben imkansız olarak bakıyorum, çünkü ortada bir başarı yok ki, hazır kini de verdiler. Kemal Kılıçdaroğlu artık masaya yumruğunu vurup Aleviliğini de, yada başka etnik kimliği ne varsa açık ve net olarak söyleyip ülkedeki tüm insanları kucaklayan mesajlarını daha çok dillendirip sahiplenmeli. Irkçı, ayrılıkçı, ötekileştiren düşünce ve politikalardan uzak durup; bütünleştiren, barıştıran, kucaklayan anlayışı, kültürü ve dili geliştirmenin kavgasını vermelidir. Eğer bir seçim işbirliği yapacaksa da, bunu öncelikli olarak tüm sol ve sosyal demokrat kesimlerle, partilerle, sivil toplum örgütleri ile yapmalıdır. Eğer bu anlamda bir tutarlılık ortaya koyarsa o zaman bu ülkede bir çok şeyin daha erkenden başarılması için bir neden göremüyorum.
CHP bu kurultaydan sonra çalışan, politika üreten, partinin politikalarını halk ile paylaşabilme cesaretini ve sevdasını kendisinde bulan, seçimden seçime, toplantıdan toplantıya partiye giden yönetimlerle değil, bu işi severek ve isteyerek yapan gönüllüler ile siyasetine devam etmelidir. Sivil toplum örgütleri ile omuz omuza, yan yana siyaset yapmak zorundadır. 1 Mayıs'ta, 1 Eylül de ve diğer günlerde sivil toplum örgütleri içerisinde kitlesel olarak yerini almak zorundadır.
Grupçuluk, kişisel çıkar ve menfaati ön planda tutarak siyaset yapanların siyasette ayıklanması gerekir. Eğer bunlar yapılamıyorsa CHP solun ve sosyal demokratların önünde daha fazla takoz almadan çekilip yeni sol ve sosyal demokrat partilere yer açmalıdır. Çünkü ne bu kesimlerin, nede ülkenin geleceği ile oynamaya kimsenin hakkı yoktur.
Anlaşılan, olağanüstü kurultay sonrası yeni CHP'ye çok iş düşüyor, hadi hayırlısı diyelim.
xxx
Türkiye'de son 12 yıldan buyana siyaset AKP, CHP, MHP ve HDP (BDP) çevresinde şekilleniyor. Bu partiler haricinde geride kalan 71 partinin ise hiçbir esemesi okunmuyor, varlıklarını hissettiren resmi bir oy toplama, alma gibi heyecanları dahi gözükmüyor. İşte bunun içindir ki seçmen de şu saydığımız 5 parti etrafından kümeleniyor. Bunların dışında kalan sol veya sağ partiler şapkalarını önlerine koyup düşünmek zorundadır. İnsanların geleceğini daha fazla çalmadan, yok etmeden ortak kültürlerin etrafında adım atmak zorundadırlar diye düşünüyorum. Yoksa da daha kaç kuşak böyle devam eder kimse bilmez...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.