Antep’te kentsel dönüşüm güzellemesi

Kentsel dönüşüm isim olarak güzel gelebilir ama aslında toplumsal ve kültürel olarak bir facia niteliğinde toplumsal olarak yozlaşmanın birincil basamağını oluşturur. Kolektivizm adına hiç bir şey bırakmaz. Aynı zaman da ekonomik açıdan özgür olan bireyin sisteme 20 yıllarca borçlandırdığı ve farklı bir değişle modern olarak köleleştirdiği bir dönüşüm. Gece kondu ismi sistem tarafından iğrençleştirilmiş bir kavram olabilir. Ama gece kondulaşma aynı zamanda özgür alan ifadesidir sistem karşısında.  Sistemin en büyük arayışı orta sınıfın nüfusunu artırmaktır bu da kendilerine bağımlı bir nüfus demektir. Yani taksitlendirilmiş hayat demektir. Keza antepte de aynı durum nüksetmektedir. Herkesin ev sahibi olmak için bankalara kölelik ettiği bir durum. Bireyi mecbur kılacak bir sistemin inşası mevcut. Şehirlerde varolan iktidar kira ve banka sömürüsüne hiç bir şekilde karışmamaktadır. Kiraların ortalama 1000 TL  olduğu bir şehir olmasına rağmen bu şehrin yönetimi hiç bir şekilde müdahale etmiyorlar veya edemiyorlar. Bu bir talandır. Vatandaşını liberal ekonomi var diye bu kadar zulüm yapan ve ilgilenmeyen başka bir yer varmı acaba sormak lazım. En büyük ve yaygın yanılgı, yüksek apartmanlar olmazsa evlerin artık bize yetmeyeceği kanaatidir. Türkiye için düşünürsek, ülkenin bir ucundan diğerine yani yaklaşık 1700 kilometre üzerine, sadece 27 kilometre eninde bir çizgiye, tek katlı, bahçe içinde evler yaparsak, hiç bir apartmana ihtiyaç olmadan Türkiye’deki bütün herkes, yanlış okumadınız bütün herkes, ev sahibi olur. Diğer açıdan söylersek, yüksek yüksek binalar yaparsak konut sorunu hiç bitmez ve yoksulların hiç bir zaman evi olmaz. Yani yüksek yüksek binalara ev kurmasınlar. 6306 Sayılı kanun kapsamında ilan edilen riskli alanlar; Aydınlar, Kurtuluş, Saçaklı, Oğuzlar, Şenyurt, İsmetpaşa, Aydınbaba, Gündoğdu, Sultanselim, Yavuzlar, Alibaba, Kılınçoğlu Delbes, Daracık, Ulucanlar, Ünaldı, Gümüştekin, Gültepe, Hoşgör, Kolejtepe, Yukarıbayır, Süleyman Şah, Savcılı, Etiler, Çamlıca, Sakarya, Nuripazarbaşı, Kurtuluş, Saçaklı, Özdemirbey, Cemalgürsel, Kıbrıs, Kahvelipınar, Dumlupınar Mahallelerinde toplam 414.27 hektar alan; 5393 Sayılı kanun uygulaması kapsamında; Umut Mahallesi, Çıksorut, Seyrantepe, İpekyolu, Onat Kutlar, Beylerbeyi, Bedirkent, Taşlıca, Sinan, Gollüce, Halep Bulvarı, Kilis Yolu, Tepebaşı, Kozanlı, Ortatepe, Etiler, Perilikaya, Serinevler, Türktepe, Özdemirbey, Bağlarbaşı, Geneyik, Oğuzlar kentsel dönüşüm alanlarında toplam 2652 hektar alan; 5366 Sayılı Kanun Uygulaması kapsamında; Tepebaşı, Eyüpoğlu ve Bey Mahallelerinde 5 hektar olmak üzere Gaziantep ilinde toplam 3071.27 hektar alan kentsel dönüşüm kapsamında yer alıyor. Belediyeler ticaret ve kar etme kuruluşları değildir. Aynı zamanda komşuluk ilişkilerin yok olmasına vesile olacak aracı da değildir. Tam tersi var olan zengin kültürel değerleri koruma onları destekleme kuruluşları olmalıdır. Yıllar sonra Antep’te birlikte imece usulü kurutmalık yapan mahalle sakinlerini bulamayabiliriz. Veya sokakta fısıtık kıran kadınlarımızı da bulamayabilirsiniz. Ve yahut organik salçada bulamayabilirsiniz. Evde sabahtan akşama kadar televizyon mahkumu kadınlar bulabilirsiniz. Veya dizi manyağı bir nesil bulabiliriz... yazık...   KENTSEL DÖNÜŞÜME HAYIR..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut Balcan Arşivi