Allah rızası için bir şişe rakı parası…

Gazetede manşet haber: “Et’e yüzde 30 zam!” Aynı gazetenin başka bir köşesinde: Emekliye yüzde 3 zam” haberi var. Başefendi hala inat eder, enflasyon yüzde üç’ü aşmadı, diye. Peki, bu ete yüzde 30 ne oluyor? Şu oluyor: Bundan sonra emeklinin canı et isterse, 300 gram yerine sadece 100 gramla yetinecek. Haksızlık etmeyelim, bu arada maaşa yapılan zammı da bu işe tahsis edebiliriz. Yani? Yanisi şu ki: Ete 30 lira fazla ödemeyeceğiz? Ya ne kadar ödeyeceğiz? Yirmi yedi lira… Bu iktidarın da hiç tadı kalmadı canım. Devletin satılacak her şeyi satıldı. Bırakın emekliye maaşı yüzde 3’ten yukarıya çıkartmayı, bir gemicik yedek parçası alabilecek kadar bile paracık kalmadı hazinede: Eee? Peki senden sonra gelen başefendinin çocukları yok mu? O çocukların canı gemicik istemez mi? Onlar neyle alacaklar çocuklarına gemicikleri?... Ben onları bilmem ama benim canım bugün fena halde rakı içmek istedi. Ancak bir emekliyim ben. Aylık maaşım üç otuz para. Hileyi şerre uydurarak yapılan yüzde 3 zamlar enflasyonun ardından ulaşamıyor. Çocuğuna karpuz bile alamazken rakı için artıracak parası olabilir mi hiç emeklinin? İyi ama emeklilerin rakı içmeye hiç hakkı yok mu? Onların canı hiç rakı istemez mi? Bunu da ekselans düşünecek değil herhalde. Ne yapmalı da bir yerden bir şişe rakı parpası tırtıklamalı? Öyle yetmişlik olmasa da olur canım. 35’li olsun. Hatta 20’liğe de razıyım. Bir zamanlar alkolik bir komşum vardı. Arı satmış, namusu hamam damına atmıştı. Rakı bulmayınca it öldüren cinsinden şarap içerdi. Onu da bulamazsa mavi ispirtoya fit olurdu. Kimi zaman bunu yapacağına, İstiklal caddesine çıkar, kelli felli adamlara bordalardı. “Allah rızası için bir rakı parası…” İnanır mısınız, rakı dilenciliğine çıktığında hiç boş dönmezdi. Ben de böyle bir şey mi yapsaydım acaba? Yok canım, ben yapamam bunu. Acaba bu ay elektrik faturasını yatırmasam, yerine bir şişe rakı mı alsam? Fena fikir değil. Karanlıkta da oturabilirim. Televizyonsuz da yaşarım. Gerçi ekselansın gül yüzüne hasret kalırım o zaman ama olsun. Bir süre böyle idare edeceğiz. Gel gör ki eninde sonunda ödenecek bu fatura. Bugün ödemezsem yarın faiziyle birlikte, artı açma kapama kazığını da yiyerek ödemen gerekir. Demek ki iyi fikir değil bu. Onu da yapamam ama başka bir şey yapabilirim. Canımın fena halde rakı istediğini ekselansa yazarım. Gerçi Ekselans kerhaneye karşı. O yüzden genelevleri birer birer kapattırıyor. İçkiye de karşı. Meyhaneleri de kapattırır ama içkinin geliri büyük. Bunu yapmaya yüreği elvermiyor. Onun yerine içkilerin fiyatını zamlandırıyor her geçen gün. Bizim de rakıya ulaşma hayallerimizi uzaklaştırıyor bu da. Peki, rakıya karşı olan Ekselans benim bu dilenciliğim karşısında yumuşar mı? Hiç sanmam. Gerçi belki kendisi de kimseye çaktırmadan evinde gizli gizli kafa çekiyordur. 4. Murat da öyle yapmamış mıydı? İçkiyi tütünü yasaklattırmıştı. Gerekçesi de “Kimse içmesin, hepsi bana kalsın”dı. Yaaa, işte böyle ne güzel padişahlarımız gelip geçmişti bu dünyadan. Onları anmadan geçmek olur mu? Unutulabilir mi hiç padişahlığın dediğinin dedük, çaldığının düdük olduğu?.. Bu nedenle ilila ki gerek bize de padişahlığa eş değerdeki başkanlık sistemi. Yağcılarımız başefendiden daha istekli. Ona yağcılık olsun diye Belediyesporun adını Osmanlıspor olarak değiştiriyorlar da yine de yaranamıyorlar… Aaah ah! Nerde Osmanlının o güzellikleri? Bir sefere çıkartırdı bizi. Bir kaleyi kanla kılıçla zapt ederdik. Erkekleri kanlarında boğardık. Mallarına mülklerine el koyardık. Karıları kızları da bu mallar arasında sayıldığından bizim olurdu elbette. Gel de hak verme bugünün Osmanlı hayranlarına. Nerde kaldı o günleeer… Yine gelir m’ola?.. Bu sözlerle kendimi avutmayayım boşuna. Benim canım bugün fena halde rakı içmek istiyor. Buna çözüm için ne yapmalıyım, onu düşünmeli. Evet evet en iyisi halimizi Ekselansa beyan etmek. Gerçi o her Cuma günü beş ayrı camide namaz kılıyor. Abdestli mi, abdestsiz mi orasını Allah bilir. Biz ona öylesine inanırız ki, bir camiden öbürüne giderken hafiften kaçırabileceğine bile ihtimal vermeyiz. Gerçi ekselansın imanı öyle güçlüdür ki, küçük bir yellenmeyle bozulur mu hiç abdesti canım. Ne dersiniz? Bütün bunlara rağmen, yine de derdimi yazsam mı acaba Ekselansıma? Derdini söylemeyen derman bulamaz derer ya. Bakarsınız bizimki insafa gelir, bir yirmilik rakı gönderiverir bana. Yok canım ne yirmiliği? Yakışır mı Ekselansa 20’lik göndermek? 35’lik gönderir. Hatta 70’lik gönderir. O zaman görün siz bendeki bayramı. Söz veriyorum size sevgili okurlarım. Eğer ekselans bana rakı gönderirse, onu sizlerle paylaşmazsam namerdim.          

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fevzi Günenç Arşivi