MAYIS ŞARKILARI -9 ACI NİNNİLERİ (Erdal Eren’e Ağıt)   Ninni yavrum, ninni uyu. Uyu da çabucak büyü. Büyü yavrum, büyürsen neler alacağım sana... Acılar alacağım, yokluklar alacağım... Büyü yavrum büyürsen saat alamadığım çocuk koluna, kelepçeler alacağım. Büyü yavrum; büyürsen işsizlikler alacağım sana açlıklar, horlanmışlıklar gözaltılar alacağım... Alamadıysam da bisiklet çocukluğuna; fabrikalara, çarklara yönelteceğim büyüdüğün zaman yolunu koparıp alsın diye dişliler kolunu. Uyu yavrum, uyu da büyü. Büyürsen zindanlar alacağım sana yurdunu sevdin diye, özgürlüğü sevdin diye; hakkını aradın, doğruyu söyledin, diye. İdamlar alacağım, yargısız infazlar, müebbetler alacağım sana... Uyu yavrum, uyu da büyü. Büyüyünce savaşlara salacağım seni. Vurasın diye düşman diye gösterilen çocukları. Bir ana yavrusu olduğunu düşünmeden onların da, öldüresin diye nedenini bile bilmeden. Savaşlara salacağım seni. İnsan kasaplarının ürettiği silahlar satılsın diye... Uyu yavrum, uyu da büyü. Büyü ki bütün bunlara karşı koyabilesin. Uyu yavrum, uyuyabilirsen şimdi. Ninni... *** Bebek büyüdü. 15 Yaşına geldi. Daha bıyıkları terlemeden faşizm ile emperyalizmin el ele vererek yurdum insanlarını sömürmelerine tanık oldu. Bu tanıklık onun yurdunu, bağımsızlığı seven bir delikanlı yaptı. *** Derken 12 Eylül darp sesi geldi. Yurdun, yurdum insanlarının sömürüsüne isyan edenleri bir bir ele geçirdi darp ediciler. Erdal’ım da ele geçirilenler arasındaydı. Suçu duvara “Kahrolsun emperyalizm” yazmaktı. Tutuklandı. “Asın!” dedi Faşistbaşı. “Suçu asılacak kadar önemli değil ama hünkarım,” demek cüretini gösterdi yakın çevresindeki az yürekli birileri. “Asın!” dedi Faşistbaşı. “Yaşı küçük,” dediler. “Gönderin bir hastaneye. Bir rapor versin doktorlar,” dedi Faşistbaşı. “On sekiz yaşnın üstündedir,” desinler. Emir demiri keserdi. Kesti. “Kemik muayenesi sonucunuda Erdal Eren’in 18 yaşını aşmış olduğu saptandı,” diye uyduruk bir rapor verdi kıçından korkan, Hipokrat yeminini çoktan unutmuş olan sözümona doktorlardan birileri. “Asın!” dedi Faşitbaşı. “Asmayalım da besleyelim mi!” dedi darpçı başı. 15 yaşındaki çocuğu astılar. Daha dün ninniler söyleyen bahtsız anası ağıtlar yaktı bu kez. Henüz bıyıkları terlememiş oğlunun asılmasına tanık oldu. *** Gün oldu devran döndü. Yaptıkları keselerine kaldı Faşist darp edicilerin. Ama onlar da unutulmayacaklar. Adları “kanlı katiller olarak” anılacak tarihler boyunca. *** Ankara’da Çankaya Belediyesinin girişinde bir salon var. Nerdeyse bir basketbol alanı kadar. Orada 12 Eylül darp edicilerinin astığı fidanların fotoğrafları sergileniyor. Ben fotoğrafları yüze kadar sayabildim. Gözlerime bulutlar doluştu. Sağanak yağmurlar yağdı. Gerisini sayamadım. *** Erinç içinde uyuyun çocuklar. Anılarınız ışık olacak yolumuza.