Arif Nacaroğlu

Arif Nacaroğlu

Zebra

  Seçim sonuçları ile ilgili söyleyecek çok şey var ve hemen her düşünen, yazan bir şeyler söyledi. “Bundan sonra sistemin nasıl işleyeceğini göreceğiz” demek saçma. Umarım tersi olur ama ne yazık ki aynı malzemeden aynı sonuçlar çıkacak. Son yıllardaki uygulamadan farklı tek şey, zaten yapılıyor olanların yasalara uydurulacak olması.   OHAL yine işçi grevlerini engellemek için kullanılacak. İktidardaki MHP hemen “OHAL’e devam” dedi zaten.  Muhalefet edenler yine itelenecek, susturulacak. Karşı fikir üreten sivil toplum örgütlerine yapılan baskı artacak. Doğa katliamı Trakya’dan başlayarak, önce Karadeniz’e ve oradan tüm yurtta yayılacak. Bugün “İstanbul’a ihanet ettik” diyenler yıllar sonra “Türkiye’ye ihanet ettik” deseler bile iş, işten geçmiş olacak.  Kadın cinayetleri, tecavüzler, magandalık, lümpenlik?   Türkiye’de bunlar olurken Ankara’da neler olacağının, işlerin nasıl yürüyeceğinin özetini MHP Milletvekili Sefer Aycan özetledi ve malumu ilan ettiği için görevden alındı.   “Bu seçimlerde en başarılı parti MHP’dir. Bu seçimde 2 kazanan var. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan, milletvekilliği seçiminde ise MHP. Devlet Bahçeli, hem Erdoğan’ı hem Adalet ve Kalkınma Partisini hem Meclisi, hem devleti kurtarmıştır. Meclis aritmetiğinde MHP kilit konuma gelmiştir. 600 vekil var ama her zaman, bundan sonra bütün gözler 49 vekilin üzerinde olacaktır, Genel Başkanımızın üzerinde olacaktır. Bundan sonra Mecliste siyaseti MHP yapacaktır. Biz ne dersek, o olacaktır.”   Bu yazıyı okuyan tüm AKP’lilerin ve başta Cumhurbaşkanının tüyleri diken diken olmuştur herhalde. Şimdi tepelerde hummalı bir çalışma başlamıştır, vatan için, millet için, beka için AKP’ye geçebilecek 6 vekil bulmak için. Tarihte benzeri çok yaşandı.   Olur mu?   Biz siyasette ne Ali Cengiz oyunları gördük.   Dur bakalım ne olacak?   En iyisi bir fıkra aktarmak, ilk, Saz Yapım Büyük Ustası Kemal Eroğlu’dan dinlediğim.   Adam Anadolu’dan kalkıp Avrupa’ya gitmiş. Fransız arkadaşının “Seni çok özel bir et lokantasına götüreceğim” davetini kıramayarak bir lokantaya gitmişler. Kızarmış etler gelmiş. Bizimki her lokmada “Allah, Allah bu et tanıdık yahu” dedikçe çok özel lokanta diye davet eden Fransız’ın morali bozuluyormuş. Bizimki bir lokma alıyor, “Allah, Allah bu et tanıdık yahu” diyormuş. Yemek biterken bizimki dayanamamış sormuş.   Bu et ne eti yahu?   Fransız yarı mahcup cevaplamış.   “Zebra.”  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif Nacaroğlu Arşivi