Fevzi Günenç
KARA GÜNLER BAŞALIYOR
Yayınlanma:
Güncelleme:
Suya Damlalar
İluhlu Yıllar: 3
KARA GÜNLER BAŞALIYOR
Kurtuluş savaşı başlayınca yüzbaşı rütbesiyle Antep’e döner.
Yıl bin dokuz yüz yirmidir. Önce İngilizler, sonra Fransızlar işgal amacıyla Antep’imizi kuşatmıştır.
Kuşatmayı da işgali de kabul edecek insanlar değildir Antepliler. Kenti örgütlü olarak savunmak amacıyla cepheler oluştururlar.
İstanbul’dan döner dönmez Önemli görevler üstlenmiştir Ökkeş Bahri Günenç. Dokuz cepheye ayrılan Antep’in, önce Sarımsaktepe sonra da Aydınbaba Cephelerinin kumandanı olmuştur.
Önemli cephelerdir bunlar. Bu nirengi noktalarına atanabilmek için o kumandanın adam gibi adam, batman yürekli biri olması gerekiyordu.
Ökkeş Bahri Günenç de batman yürekliydi. hem de beş batman yürekliydi, adamın hasıydı.
Kentinin savunması için canıyla başıyla savaşmıştı. Hep öne, hep öne, ateşe atmıştı kendini bu deli dolu kumandan durmadan.
Örnek bir komutan olarak böylesine deli dolu davranacaksın…
Durmadan kendini öne, ölümün kucağına atacaksın…
Yurt toprağını kurtarmak uğruna şehit olmak için gözünü budaktan esirgemeyeceksin.
Ne var ki şehit olamayacaksın. Eğer bir suçsa bu, o zamanlar bu suçu işlemişti Dedem Ökkeş Bahri...
DESTAN YARATAN ADAM
Kuşatma altındaki Antep’ten çevre köylere şehirden göç vardı. Bunlar Tabakhane semtindeki, Sinler diye adlandırılan yerden yola çıkıyorlardı.
Sonra Dülük yolunu izliyorlardı. (Sin: mezar; sinler: mezarlar demek olduğuna göre, burası Antep’in eski mezarlığıydı demek ki…)
Göçenler kentin savunmasına katkıda bulunamayan yaşlılar, kadınlar, çocuklardı.
Heyeti Merkeziye “ arada ser-sefil olmasınlar, kör kurşunlarla, serseri bombalarla kurban olmasınlar” diye bunların kentten çıkıp çevre köylere sığınmalarını uygun görmüştü.
Dışarıdan gelenler de aynı yolu kullanmak zorundaydı. Kim gelirdi ki dışardan muhasara altındaki bir kente?
Antep savunmasını üstlenenlere erzak taşıyan gönüllüler elbette…
Durumu havadan keşif pırpırlarıyla gözleyip öğrenmişti Fransızlar. Sarımsaktepe’deki makineli tüfeklerini gündüzden Dülük yoluna konuşlandırılar.
Geceleri bu noktalara kör ateş açmaya başlarlar.
Ateşler pek etkili olmamakla birlikte, dışarı çıkan kadınları, çocukları tedirgin ediyordu.
Sarımsaktepe’yi ele geçirmek üzere 3. Bölge Komutanı Ökkeş Bahri Bey yönetiminde, içlerinde Karayılan’ın da bulunduğu 200 kişilik bir birlik hazırlandı.
ANTEP KUŞATMASI: 16 Nisan 1920’de Kolonel Debieuvver komutasındaki iki tabur piyade 105’lik bir batarya top, ve erzak koluyla Kilis’ten Antep’e gelerek, şehri batıdan Azez Yokuşu, Batalhöyük, Çiftçinin Harafı (Şimdiki SSK Hastanesi civarı) tarafından çevirerek kuşatmayı tamamladı.
Kuşatmanın ikinci günü, Dülük Köyünde bulunan Kılıç Ali Beye haber salınarak şehir içine destek istendi. Antep’in sıkışık durumunu haber alan çevre il, kasaba ve köylerden şehre giriyordu. Bu kuvvetler toparlanarak Kamil Haznedar komutasında Yıldırım Taburu oluşturuldu.
Şehrin cepheleri dört bölgeye ayrıldı ve her birine birer komutan atandı.
Dedem Ökkeş Bahri Günenç, bu cephelerden ikisinin komutanıydı. Aydınbaba ile Samsaktepe…
SARIMSAK TEPE HÜCUMU: Bu birlik ancak tek kurşun atabilen, süngüsü bile olmayan tüfeklerle silahlandırılabilmişti. Yapılan bir baskın sonucu birlik düşman siperlerine kadar dayandı. Ne var ki atacak kurşun bitmişti. Süngü de yoktu.
Zafere bir adım kala geri çekilmek zorunda kalındı. Bu kez şehir düşman hücumuna karşı hazırlıklara girişti. (Devamı gelecek haftanın Yeni Çizgi’sinde)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.