Hastanede Ticaret

Var bir sızıntı devlet hastanelerinde lakin ne kimsenin konuşmaya cesareti var nede yetkililerin duymaya tahammülü.  Her vatandaş gibi bende devlet hastanesinde şifa bulmak umuduyla gittim. Ahmet bey Ayşe teyzenin sırasını aldığı için eller kollar havada çatışma halindeler. Güvenlikler fenalaşanlar kavga gürültü. Şöyle bir ayrıntı var ki insanlar oraya derman bulmaya geliyor ama dert sahibi olup çıkıyorlar hastaneden. Vatandaşın ve kamu çalışanlarının yaşadığı sayısız problemlerden sadece bir kaçını söyleyeyim. Halk bilinçsiz,  iletişim problemine dayalı personel ve hasta arasında yüksek gerilim hattı, Suriye vatandaş potansiyeli çok yüksek dil bilmedikleri için tüm işler zincirleme halinde aksamaya sebebiyet veriyor. T.C. vatandaşının sağlık güvencesi olmadığında acil servis dahil olmak üzere tüm birimler ücrete tabii. Lakin Suriye vatandaşlarının ellerinde AFAT adı verilen bir kartla tüm işlemlerini minimum bir ücret hatta ücretsiz bir şekilde muayene olabiliyorlar. Bu durum Türk vatandaşını da üzmekte. Sıra beklememek adına alınan alo 182 hattından randevular tamamen prosedür çünkü herkes öncelikli. 65 yaş üzeriler, gaziler, hamileler, çocuklar, askerler, sonuç almaya gelenler, temizlikçi amcanın akrabası derkeeen herkes öncelikli tam bir fiyasko… Oturtulmamış bir sistem. Sızıntı, oluk oluk akan kana dönüşmüş dense yanlış olmaz. Gözle görülür problemlere bakılırsa; polikliniklerde hekim sayısının yükseltilmesi(diplomasını alan pırıl pırıl gençlerimiz evde iş haberi bekliyor ya da branşının dışında iş kollarını başvurmak zorunda kalıyor sorgulanması gereken ayrı bir sorun). Aile hekimine verilen yetkilerin artırılması kanısındayım, aile hekiminin çözebileceği vakayı prosedür gereği devlet hastanelerine yönlendiriliyor bu da yoğunluğun artış sebeplerinden birisi. En mühimi de sağlık personeline şiddet esefle kınıyorum sözlü ve fiziksel yapılan eylemleri. Hükümetin caydırıcı kanunlar çıkarması ve hekimi siyasi rant olarak görmekten vazgeçmeli. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözünü unutmamamız gerekiyor. Yavaş yavaş sağlık özelleştiriliyor, ilk basamağı da kamu özel ortaklık. Vatandaşı uyandırmadan küçük adımlarla bu sisteme gidiliyor. Sıkıntılar döner sermayede para yetersiz kalınca bu da hekimin hakettiği maaşını, vatandaştan fark ücreti adı altında cebindeki parayı doğrudan etkileyecek. Özel hastanelerde alınan fark ilk zamanlar %30 iken şimdilerde %200 ye kadar alınmaya başladı. Geçiş aşamaları yumuşak tutuluyor lakin, Türkiye’de uygulanan sistemi Amerika dahi uygulanmıyor maliyetli bir sistem olduğu için. SGK’nın şuan toplam borcu 35 milyon dolar, anlayacağınız SGK borç batağında. Güzel ülkeme geçmiş olsun…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Betül Erikçi Arşivi