Sevgili okurlar, malum ülkemizde dünya üzerinde kadına şiddet durdurulamıyor ne yaparsak yapalım önüne bir türlü geçilemiyor. Göz göre göre: sokak ortasında, gündüz gözü, iş yerinde, ailesinin yanında, toplu yaşam alanlarında çocuğunun gözü önünde yer yurt gözetmeksizin, cinnet geçiren, gözü dönmüş yaratıkların ne yazık ki fiziki, psikolojik şiddetine maruz kalıyor kadınlarımız…

 Kadın; eşinin korkusundan, ana ocağına yük olmamak, çocukları babasız büyümesin diye katlanır acılara. Birçok kadın elinde mesleği olmadığından iş bulamama korkusuyla yaşamın ağır yüküne hep katlanır. Dul kadınlara 2. Sınıf insan gözüyle bakılıp dışlanma ve başına gelen her şeyi hak ediyormuş gibi geri zihinli bir takım insancıkların psikolojik baskı ve korkusundan daha birçok akılın, mantığın asla almayacağı kayda değer olmayan bahaneler ile şiddete maruz kalıp, aynı bozuk düzende hayatını devam ettirmeye çalışan kadınlar, bilinki yalnız değilsiniz.

Bakın ülkemizde kadın sığınma evleri var!

Her ne kadar sayıları az olsa da illaki sana da yatacak bir yatak vardır.!

Kadın konukevleri, fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ve sözlü istismar veya şiddete uğrayan kadınların, şiddetten korunması, psiko-sosyal ve ekonomik sorunların çözülmesi, güçlendirilmesi sağlanmaktadır. 

Kadın örgütleri hızla büyüyor ve kadınlarında artık yaslanacağı, destek bulacağı yalnızlıklarını paylaşacağı bu dernekler birer umut kapısı olarak biz kadınlar için küçümsenmeyecek birer güçtür.

Aynı zamanda kimi yerel resmi kurumlar başta olmak üzer kadınların varsa çocukları ile birlikte ihtiyaçlarını da karşılanmak suretiyle kalabilecekleri ve kadın konukevi, sığınma evi, kadın sığınağı, kadın evi, şefkat evi ve benzeri adlarla açılmış ya da açılacak yatılı sosyal hizmet kuruluşları da var.

Kadın konukevlerinden hizmet alan kadınların durumlarının, aileleri ya da eşleri ile olan anlaşmazlıklarının incelenmesi ve sorunlarının giderilmesine yönelik mesleki çalışmalar yapılmakta.

Aynı zamanda, yine barınma vs ihtiyacı olan kadın ve beraberindeki çocuklarına doğrudan ya da ilgili kurumlara yönlendirmek suretiyle güvenlik, danışmanlık, tıbbi destek, geçici maddi yardım, kreş, mesleki eğitim kursu, grup çalışmaları, sosyal, sanatsal, ve sportif faaliyetler vb. alanlarında destek sunulmakta.

Ve belediye kanunun 14. Maddesine göre “Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100 binin üzerindeki belediyeler kadınlar ve çocuklar için sığınma evi açmak zorunda” eğer yoksa bu konuda belediyelere gerekli girişimde bulunularak bu yaptırılabilinir.

Kaderinize küsmeyin, korkmayın, susmayın, araştırın, hakkınızı arayın.

Ülkemizin konuşan kadınlara ihtiyacı var.

Ve asla yalnız değiliz, yalnız değilsiniz.

Mağdur her kadına öncelikli olarak biz kadınlar mutlaka sahip çıkmalıyız, yanlarında olmalıyız.

Kadın toplumun hem yarısıdır, hem yaratıcısıdır…