Antep’te son dönemlerde her yerde bir çalışma göze çarpar oldu. Tabi bu çalışmalar ne amaçla ne için yapıldığı ve kimin için yapıldığı soruları gün geçtikçe artmaktadır. Daha önce bahsettiğimiz bir kaç örnek vardı. Bunlar bedesten, fıstık park, askeri alanındaki ağaç kıyımı, parkların beton park çalışmaları...vb. Anlaşılan şehrin yetkilileri şehrin sahiplerine hiç bir şey sormadan ben bilirim edasıyla ekolojik tahribatlara devam ediyor. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Hastane binası inşaatı için 500 kadar fıstık ağacının kesilecek olmasına şehrin oksijenini kesmek, havasının kirlenmesine yol açmak ve yağmurunu suyunu kesmek demektir. İşte bu nedenle bu kıyıma, katliama halkın tepkisi de öfkesi de büyük. Ortada bir arsa olmadığı halde GAÜN, 250 yataklı Çocuk Hastanesi İhalesi’ni 20 Ocak 2016 günü saat 14.00’te yapmış. 51 milyon 528 bin lira yaklaşık maliyeti olan ihaleyi Altındağ İnşaat 39 milyon 715 bin TL teklif ile almış. 11 Mart 2016'da şirketle sözleşme imzalanmış. Bu şu anlama geliyor. Firma, her an sahaya girerek ağaçları kesmeye başlayabilir. Bununla ilgili ekoloji ve doğa tahribatlarına karşı duyarlı olan herkesin kentine doğasına toprağına sahip çıkması gerekiyor. Yoksa bu tahribatlar misliyle devam edecektir. Biz biliyoruz ki şehrin sahipleri olan halk bu konularda birlikte ve topluca duyarlılık oluşturduğu zaman bu projelerin hiç birinin pratikte karşılığı yoktur. Yazımın başında da ifade ettiğim gibi tahribatların örnekleri çoktur. Ama son olarak, Antep'in hem yerel de hem de uluslararası camiada sembolü olan, yetiştirilmesi çok zahmetli ve emek isteyen meyve vermesi dahi en az 6-7 yıl beklenilen, 70-80 senelik olan fıstık ağaçlarının kesmek gerçekten bir çılgınlıktan ötesi değildir. Belirtmeliyim ki insan hayatı önemlidir ama her şeyden değerli değildir. Hastahane gerekli ise yapılır ama insanları tedavi edeyim derken diğer canlıları hasta etmek veya yok etmek bir çelişkidir. Aynı zamanda insanın da ekolojinin bir üyesi olduğu unutulmamalıdır.  İnsanın doğa yaklaşımı ile doğanın insana yaklaşımına bir örnek vermek gerekir. Bir ağaç ortalama 64 insanın tükettiği oksijeni üretmektedir. Ya insan ağaca ne yapıyor. Bunlar sorgulanmalı. Aynı zaman da yerelde yapılanlar ekolojik kriz örnekleridir. Bunlar yapılırken o alandaki diğer canlılar kesinlikle göz ardı edilmektedir. Ağaçların taşınması bir hikâyeden ibarettir. Ağaçların taşınması konusunda görüşlerini belirten Gaziantep Antep fıstığı Araştırma Enstitüsü mühendisleri ise, “Fıstık ağacını ancak 6-7 yaşında iken taşıyabilirsiniz. Meyve vermeye başlamış bir ağacın kökleri yana doğru büyür. Böyle bir ağacı taşırsanız yaşama şansı yoktur. Siz, GAÜN kampüsünde 500 ağaç taşıyacaksanız bunun en az 450 tanesi ölür. Bu olanaklı bir işi değil” şeklinde görüş belirtiyorlar. Bu anlamda ağaç kesimin veya taşınmasını durdurmak için her şey yapılmalıdır. Girişimlerde bulunulmalı, herkes kendi etrafına anlatmalı, ikna etmelidir.   YOKSA ÇOK GEÇ OLABİLİR!