Feray’ım ve tüm kadınlar için adalet

  Feray’ım, canım kızım, sen aramızdan ayrılalı tam 1 yıl oldu, ama ben hala takvimlerde 19 işaretlemiyorum, çünkü 19 Eylül’de bizim için hayat durdu kızım. Bazen konu açıldığında o kadar oldu mu diyen çok oluyor. Ama birde bize sorsalar sensiz geçen bir yılı anlatmaya kalksam kelimeler yetmez. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın demekten başka elimden gelen hiç bir şey yok, bir yıl olmasına rağmen ben senin yokluğuna hala alışamadım resmin de başköşemde duruyor kızım. Sanki hep bir yerlerden çıkıp gelecekmişsin gibi bekliyorum. Ve ben senin yokluğunu hala alışamadım. Psikiyatriste bunu söylediğimde, bana sürekli mezarlığa gitmem gerektiğini ve bunu kabullenmem gerektiğini söyledi ve  ben her Cuma mezarlığa gitmeme rağmen senin yokluğunu kabullenmiyorum ve kabullenmekte istemiyorum. Ve her seferinde mezarın üstündeki o duvağı gördüğümde dünyam tersine dönüyor. Oysa biz seninle ne hayaller kurardık, her ne kadar evlenmeyi düşünmesen de, önce iş ve kariyer, sonra evlilik diyordun. Olur ki evlenirsem düğünüm dillere destan olacak, gelinliğim çok farklı olacak diyordun kızım, böylemi olacaktı annem. Evet, doğru dediğin gibi çok farklı oldu, Allahtan tek duam sana o gelinliği kısmet etmeyenler, hem bu dünyada hem öbür dünyada gün yüzü görmesin, kafasını koyacak yer ve yatak bulamasın, sana bu dünyayı haram edenler, bize bu acıyı yaşatanlar, sana yapılanı misli ile yaşasın. Tanrıdan tek dileğimiz bu. Bir anne olarak, bir evladının yokluğunu kabullenmek ölüm demek. Ve sen semaya uçtuğun dan beri bende yaşıyor sayılmam kızım. Her Mahkeme öncesi mezarını ziyaret ettiğimizde, “sana söz kızım, bu sefer iyi haberlernen geleceğim diyorum” ama her seferinde elim boş dönüyorum, ben sana hala, o kahrolasıca mahkemede, adaleti beklerken, maalesef üzgün şekilde, kahrolarak ayrılıyor ve sana da güzel haberler getiremiyorum kızım affet bizi. Ama şunu sen ve tüm dünya alem bilsin ki bu davanın peşinin asla bırakmayacağız kızım. Başından sonuna kadar  katil’de başta olmak üzere, bu davayı karartan herkesle hesaplaşacağız. Canım kızım, senden özür diliyorum annem, sana kanın yerde kalmadı diyemiyorum kızım. Türkiye’de Adalet hala işliyormuş diyemedim, hukuk hala adil karar verir diyemiyorum,  aslında demeyi çok isterdim ama maalesef kızım. O adaleti dağıtacak olan kimi yetersiz insanlar, verdikleri kararlarla aile içinde ve toplumda infial yarattıklarının bilmem farkındalar mı? Böyle taraflı, yanlı, adaletsiz karar verenler, bir gün aynı acıyı yaşadıklarında sanırım onlarda bizim gibi adaleti arayacaktır. Hatta aramalarını çok isterim. Demek ki hemen her gün yapılan kadın ve kız ölümleri, böyle facia kararlara imza atanların yüzündeymiş. Katilin yalanlarına inanarak, ona bağlı kalarak, bir katili kurtarma uğruna bilimsel raporları, bilirkişi raporunu, ortadaki gerçek belgeleri, tanık ifadelerini yok sayan, Ey hakim ve savcılar, vicdanınız rahat mı? Verdiğiniz bu karardan sora? kafanızı o yastıklara koya biliyormusunuz? Soruyorum size hiç mi  içiniz sızlamadı, hiç mi elinizi vicdanınıza götürmediniz. Sizde hiç mi insanlık yoktur.  Eğer Feray ve Feray gibi kızlarımızın ve kadınlarımızın yerinde sizin kızlarınız veya eşiniz olsaydı sizler olsaydınız, böyle bir karar verebilir miydiniz, yada verildiğinde susar mıydınız? HUKUK’TA  beklenen ADELET o zaman işler miydi? HUKUKUN işlemesi için, illaki sizden birinin başına böyle bir olay mı gelmesi lazım. O zaman mı bizi anlayacaksınız Madem bu kararı verecektiniz, bir yıl bizi maddi, manevi niye yıktınız, her seferinde mahkemede bizlere tekrar tekrar niye aynı acıları yaşattınız. Soruyorum size hiç mi vicdanınız sızlamadı. Madem 23 yaşında üniversite son sınıf öğrencisi gencecik bir kızın öldürülmesini önemsemeyip, bu katliamı yapan katili cesaretlendiren, hatta ödüllendiren, komik, ancak facia niteliğinde bir ceza verecektiniz. Adli tıpta niçin rapor istediniz, şahitleri ve bizleri niye dinlediniz. Sizin için hiç bir önemi yoktuysa, görmezden gelecektiyseniz neden bir yıl bizi oyaladınız. Bu ve bunun gibi katillere ödül gibi cezalar verildikten sonra daha çook Feraylar ölür daha çook analar ağlar. Eğer siz ve sizin gibiler böyle kararlar verirse, bizlerde bunun peşini asla bırakmayız Daha çok sahipleniriz sizde bunu da böyle bilin. Sevgili kızım, biz bu işin peşini asla bırakmayacağız. O katil kahpesi, hak etiği cezayı alana kadar da mücadelemize devam edecektir annem? Ve ben hala TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADALETİNE GÜVENİYORUM  VE GÜVENMEKTE İSTİYORUM. Tarafsız, adil karar verecek yargıçların olduğuna inanmak istiyorum. Ve bundan sonraki İstinaf Mahkemesi ile Yargıtay da  umutluyum. Mersin 5 Ağır ceza Mahkemesi’nin verdiği hukuksuz adaletsiz kararın buralarda bozulacağını ve katilin hak ettiği en ağır ceza ile cezalandırılacağını ümit ediyoruz. Beklentimiz hep bu yönde olacaktır. Tek duam ve beklentimiz, talebimiz bu yöndedir.. Yeter artık analar ağlamasın, kadınlar ölmesin. Feraylar ölmesin. Türkiye kadın cinayetleri ile anılmasın istiyorum. Ben buradan ADELET BAKANIMIZ ABDUL HAMİD GÜL VE AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANIMIZA SESLENİYORUM;  Yeter artık bu kadın cinayetlerine bir son verilsin. Türkiye kadın cinayetleriyle anılmasın, analar ağlamasın, kadınlarımız, kızlarımız ölmesin. Biran önce bu ve bunun gibi katillere en ağır cezalar verilsin ki bir daha kadınlarımız ölmesin, bu ve bunun gibi katiller katliam yapmadan önce bir kere durup düşünsün istiyorum. Sayın bakanlar; Evladını bir hiç uğuruna kaybeden bir anne olarak, sizlerden çok şey istemiyoruz. Kimse demesin ki, benim başıma, çocuğumun başına böyle olay gelmez. Kusura bakmayın bizimde hiç aklımıza gelmezdi ama bu acıyı bize yaşattılar. Sen susarsan, ben susarsam ve bütün kadınlarımız susarsa, bu cinayetlerin ardı arkası gelmez. Onun için bu kararlara bir anne olarak, bir bayan olarak tepki verelim ki sayın Savcı ve Hakimlerde katillere ödül gibi ceza verirken ellerini, vicdanlarına koyup bir kere durup düşünsün ve görevini adil tarafsız doğru yapsın. Ve biz AF İSTEMİYORUZ. Bir anne olarak böyle katillere af değil, hak ettikleri en ağır cezanın verilmesini istiyoruz. Devlet kendine karşı işlenen suçları affedecekse etsin. Affa kesinlikle karşıyız .    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aysel Şahin Arşivi