Atiye Okay
ERZURUM, VAN, KARS
Yayınlanma:
Güncelleme:
Üç ilimiz de önemli ve görülmeye değer şehirler. Erzurum yükseköğrenimimi yaptığım kent, Kars ve Van ise hayran olduğum kentler...
EURZURUM
Erzurum denilince dondurucu havasını, muhalif olanlara göz açtırmayan kurumlarını ve bu doğrultuda hareket eden bir bölüm halkını anımsıyorum.
Erzurum Selçuklu eserleriyle bilinen bir kent, ne yazık ki bunun farkına yeni varan yetkililer bu yapıtları ve çevresini düzenlemeye başlamışlar. Çifte minareli medrese ve kümbetlerin çevresi toz toprak içerisinde. Bu manzarayı görünce Eskişehir'i anımsadım. Eski Erzurum evlerini birleştirip içerisine de eskiden annelerimizin, anneannelerimizin kullandığı değerli eşyalarla doldurulmuş, bezenmiş sevimli folklorik bir müze ortaya çıkaran öngörülü kardeşlerimizi kutlarız. Bizleri geçmişe yolladılar....
45 kişilik yerli turist kafilemiz, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Nene Hatun'un mezarı ve tabyalarını ziyaret etmek istedi. Bu alana girdiğimizde özel sektöre devredilen yapının neredeyse girişinde park edilmiş bir inşaat aracı nedeniyle ne buraya girebildik ne de duruma çözüm üretebilecek bir yetkili bulabildik. Bizim yerimizde yabancı bir turist kafilesi de olabilirdi.
Petrolü, herhangi önemli bir kaynağı olmayan küçücük ülkeler bile turizm alanında çağ atlamışken, biz istediğimiz bir tarihi alana bile giremedik.
Antep yemekleriyle övüne dursun Erzurum cağ kebabıyla adeta yol almış..
Bu kebap hem ucuz, hem de lezzetli.
Antep'te yemeklerinin pahalılığı halkı nohut dürümü vb. yemekleri yemeye yöneltmiştir.
VAN
Van şehri, bu coğrafyanın incisi, Van gölü ve çevresindeki doğa, insanı adeta büyülüyor. Mavi, yeşil dans ediyor. Bu kenti kelaynak kuşu gibi korumamız, turizmde dünya sıralamasının başına çekmemiz gerekirken, Van Kalesi'nin çevresi dışında deprem bölgesi olduğunu da hesaba katmadan ruhsuz yapılara teslim etmişiz. Kale'nin etrafı da imara açılırsa Van öldürülmüş olur.
Van Kalesi muhteşem ama çıkılması zor, yabancı ülkelerde asansör, teleferik, yürüyen merdivenlerle yüksek yerlere rahatlıkla çıkılıyor. Bu konuda Fransa hem kendi ülkesinde hem de Lübnan'da insanlara hizmet etmiş, insanların güzelliklerden yararlanmasını sağlamıştır. İspanya'da Toledo kentine yürüyen merdivenlerle çıkmıştık. Üstelik hem kışlık hem de yazlık yürüyen merdivenleri vardı.
Akdamar Kilisesi'ne yolculuk çok keyifli, Kiliseyi görünce insan hem Ermeni mimarisine hayran kalıyor hem de yaşanan acılar nedeniyle hüzünleniyor.
Van'ın ilçeleri de yapılaşmalara karşın yine de çok güzel. Yolda gördüğümüz Bitlis'in Ahlat ilçesindeki kahverengi taşlardan yapılmış binaları, camileri oldukça çekici. Bu ilginç evlerin yanına ruhsuz binaların dikilmesi insanı kahrediyor.
İtalya’nın ünlü Siena adlı kentinde de bu taşlardan yapılmış binalar görmüştüm. Orada ruhsuz binalar yoktu. Tümü aynı taştan yapılmıştı. Buraya Butik Saray yapmakla, bu kent turizmde yol alamaz. Ciddice denetlenerek, dünya standartları ölçü alınarak, turizmde coğrafyamızın Sienası olabilir.
KARS
Kars'a doğru yol alırken bizleri üzen, Allahüekber dağlarının eteklerinde donarak öldürülen (?) atalarımız için yapılan 19 Anıt Mezardan birini de özellikle ziyaret etmek istedik. İttihat Terakki'nin subaylarının yanında donarak ölen atalarımızın da isim listeleri vardı..
Benim babamın babası da İttihat Terakki'nin öngörüsüz, hayal perste, baskıcı paşalarının kurbanı olmuş. Yaşananlardan ders alınmazsa 21.Yüzyıl'da da aynı akıbetler yaşayabiliriz.
Kars da hayvancılık az da olsa sürdürülüyor. Coğrafyamızın Hollanda’sı. Birçok peynir, bal vb. ürün satan modern dükkânlar var.12 Havariler Kilisesi ve çevresi görülmeye değer. Kiliseye inat, Kilise’nin çevresinde birbirine oldukça yakın tam sekiz cami saydım.(Otelin terasından ) "Tadını kaçırmışlar." deyimi tam da bu manzara için geçerli.
Ruslardan kalma siyah, görkemli yapıları görünce neden bu yapıların benzerini ya da daha da iyisini yapamamışlar sorusu insanın kafasını meşgul ediyor. Eski Kars yeşil, yeni Kars ise ruhsuz binalarla dolu. Hele tepelere dikilen TOKİ binaları hem Kars'ı hem de diğer kentlerimizi mahvetmiş.
Geziyi düzenleyen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kadın yöneticilerine teşekkür ederken yetkilileri, halkı da ,,
Saniye kaybetmeden ülkemizin güzelliklerini, doğasını, yeşilini, suyunu korumaya, kollamaya çağırıyoruz.Doğa, güzellikler varsa biz de varız, yoksa ne biz, ne de diğer canlılar vardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.