Ekolojik Kentler de (Antep) olmasa olmazlar-1

- Sınırları ve nüfus bileşimi yeni bir ekolojik bilinçle tanımlanacak, politik bakımdan bağımsız eko-topluluklardan oluşan kentler/yerleşimler yaratılmalıdır. Ayrıca bunlar içinde yer aldıkları ekosistemlerin kapasitesine uygun olacak nicelik ve ustalıkla tasarlanmalıdır. -  Toplumsal ekolojiye göre yerellik, kent yaşamının tüm kurumları için uygulanmalıdır. Örneğin, günümüz kentlerinde yığılan dev şirketlerin, endüstrilerin veya üretim merkezlerin yerini yerel ölçekte, köy veya mahallerde, kitlesel üretimi teşvik edecek küçük atölyeler kurulmalıdır. Yine kentlerdeki dev tiyatro, müze, üniversite, hastane ve araştırma merkezleri gibi kültürel, eğitim ve sağlık yapılarının yerine her mahallede kurulacak küçük ölçekte yapılara yer verilmelidir. Bu kurumların kontrolleri ise, özel mülkiyetten çıkartılarak, bulundukları yerleşimdeki topluluğun kontrolüne verilmelidir. - Bireyi endüstriyel, el emeğine dayalı ve bahçecilikle ilgili çalışmaya sevk eden çeşitli üretken görev dağılımları yapılmalıdır. Emeğin örgütlendiği, aletlerin ve makinelerin konuşlandırıldığı ve maddi kaynakların rasyonel olarak dağıtıldığı yollarla ilgili ekonomik bir oluşum olan “ekonomik kolektivizasyon” sağlanmalıdır. Her birinin kendi içinde bütünlüğünü inkar etmeden, bireyin toplumla, kentin kırla, toplumsal ihtiyaçların kişisel ihtiyaçlarla bütünleşmesini destekleyen bir yaşam tarzı oluşturulmalıdır. Kentle kır arasındaki denge, çimenlikleri ve birkaç ağacı “doğa” diye satan yayılmış bir banliyö olarak değil, endüstri ile tarımı, akıl emeğiyle kol emeğini birleştiren karşılıklı etkin işlevsel eko-topluluklar olarak yeniden oluşacaktır. İnsanları yaşadıkları doğal alan ve komşu yerleşimlerle doğrudan bir ilişki içine girmelerini sağlayacak yerel ağırlıklı yerleşimlerin, politik bir kültürün oluşması hedeflenmekledir. - Kullanılan teknolojiler yaşanılan coğrafyaya uygun, yerel, küçük ölçekli, yenilenebilir enerjilerden oluşan eko-teknolojilerdir. En az hatta hiç kirlenme yaratmayacak şekilde yerel, barışçıl enerji kaynakları ve maddeleri kullanılmalıdır. Sözü geçen eko-teknojiler kesinlikle devasa projelerle ele alınmamalıdır. - Küresel ısınma ve iklim değişikliğine yol açan ve insan yaşamını ve doğayı tehdit eden nükleer enerji ve fosil yakıtların (petrol, kömür, doğal gaz) tüketimi azaltılmalı hatta sıfırlanmalıdır. Bunların yerine temiz, ekolojik kaynakların kullanımı (örneğin; güneş, rüzgar, vb) yaygınlaştırılmalı. Kentlerde, taşımacılık sisteminde; özel araçların kullanımının önemli oranda düşürülüp yerine ücretsiz toplum taşımaya geçilmelidir. Kirlilik yaratan araçlar vergilendirilmesi, bisiklet ve yaya yollarının yapımı artırılmalıdır. Bu konuda bisikletlerin ücretsiz dağıtımı veya ortaklaşa kullanılması gibi birçok projeler üretilebilinir. Özellikle ekolojik kent iddiası olan Antep için bunlar gerçekleştirilmesi gereken asgari müştereklerdir. Sanayinin bu denli devasa tehdidi altında olması bunların gerçekleştirilmesini zor kılabilir ama imkansız değildir... Antep yaşanılabilir kılınabilir.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut Balcan Arşivi