“ÖNCE BEN GİDECEĞİM” DİYE DİRETTİ ÖĞRETMEN GAZETECİ AMCAM                                                                                                                             BURHAN CAHİT GÜNENÇ Küçük Amcam Burhan Cahit Günenç’i yitirişimizin acısı yüreğimizden silinmeden, yeni bir acı haberle kavrulduk. Bu defaki acıdan da acıydı. *** NASIL DAYANSIN BÖYLE BİR ACIYA BİR ANNE-BABA Gazetemiz Yeni Çizgi’nin Mersin Temsilcisi, aynı zamanda gazetemizin sahibi Bekir Şahin’in kızı ve Üniversite son sınıf öğrencisi olan Feray Şahin’in bir polis tarafından katledildiğini öğreniyoruz. *** O GÜZEL GÜLÜŞÜNÜ BİR DAHA GÖREMEYECEĞİZ                                                                                         ÜLKÜ TAMER’İN 2018 yılı Türk yazın dünyasında adeta kırıma uğradı. Önce felek Sevgili Ülkü Tamer’i elimizden aldı. Memik Oğlan’ın türküsünü söyleyecek bir ozanımız yok artık. Adını yüreğimizde yaşatmayı sürdüreceğiz. *** BOZKIRLARIN ÇİÇEĞİYDİ ÇAPALILI IRGAT HAMDİ DOĞAN (HAMDOŞ) Hiç beklemediğimiz bir anda, Çapalı köyünden  TİP aşığı Hamdi Doğan Hamdoş’un ölüm haberiyle irkildik. Bozkırların çiçeğiydi o. Irgat oğlu ırgattı. Eline geçen fırsata dönüp bakmadı, milletvekilliğini bile reddetti. Böylesine yüce bir gönüle az rastlanır doğrusu. *** KIRK YILLIK BASIN EMEKÇİSİ BEZMİ ÖZKAN DA GİTTİ Bütün bunlar yetmiyormuş gibi gazeteci yazar Bezmi Özkan da gözlerini yaşama yumdu. Kurşun harfleri yan yana getirerek, sabırla kumdan kaleler oluşturan biz basın emekçilerinin sembolüydü. Anılarını bir kitapta topladı. Basın tarihimizin bir bölümüne ışık tutun bu kitabıyla gönülleri feth ederken, sevenlerini de acıya boğdu. *** ÖLÜM HİÇ YAKIŞMADI                                                                                                                                               NİLÜFER AY’A Bir acı haber de Gaziantep Güneş Gazetesinden geldi.  Gazetenin Hukuk Danışmanı olan Avukat Nilüfer Ay, genç yaşında yaşamını yitirdi. Ne güzel bir insandı. Ölümü hiç yakıştıramadım ona. *** MEÇHULE GİDEN GEMİNİN SON YOLCUSU ŞAİR-YAZAR                                                                                                 ABDULLAH EDİP ÇİTÇİ OLDU Şair Yazar Abdullah Edip Çitçi, bizleri bırakıp sonsuz yolculuğuna çıktı. Yaşamını ilk gençlik yıllarından başlayarak ömrü boyunca yazmakla geçiren Çitçi’nin de önünde saygıyla eğilmeyi görev sayıyoruz En çok sevdiğim şair-yazarlarımızdan biriydi Abdullah Edip çitçi. Ülkü Tamer’den sonra Gaziantep’ten Varlık Dergisinde şiirleri yayınlanan, Varlık şiir yıllıklarında şiirleri yer alan tek şairimiz oldu. Tatlı tatlı kıskanırdım onu. Elbette ki başarılarıyla da gurur duyardım.  Mezarını süslemek için birbirleriyle yarışa girmiş olmalıydı kırmızı gelincikler. *** YÜREĞİMİZİ EN ÇOK YAKAN DA EN KÜÇÜK KAYBIMIZ YAZAR                                                                                                                                 PINAR ATAY’IN YEĞENİ OLDU Ya şu Yönetim kurulu üyelerimizden Şair Yazar Pınar Atay’ın uğradığı felaket?.. Ölen öldüğünün acısını kısa bir süre duyar. Ama geride kalanlar o acıyı ömürleri boyunca duymak zorundalar. Pınar arkadaşımızın minik yeğenini de bir trafik kazasında yitirdik. *** ANNE Anne, ben artık kırkarda koşup kelebek kovalayamayacak mıyım hiç göklere ip salarak uçurtma uçurtamayacak mıyım yıldızları sayamayacak mıyım geceleri?   senin masallarını dinleyemeyecek miyim artık anne yaptığın o güzelim kekleri yiyemeyecek miyim hiç dondurma yalayamayacak mıyım üzerinde bebek resimleri olan çoraplarımı giyemeyecek miyim bir daha anne?   anne, sevinebilirsin artık sivrisinekler ısıramayacak kollarımı acıtamayacaklar canımı… o ne? bir çok kurt kemirmeye başladı bedenimi canım çok yanıyor anne… burası çok karanlık korkuyorum ne olur aç yorganını geleyim yanına bir gece daha olsun uyuyayım koynunda.   anne kucağı ne kadar sıcak anne kucağı ne kadar aydınlık ben seni çok seviyorum/anne sende seviyor musun hâlâ beni? Yaşamını yitiren bütün sanatçı kardeşlerimize, ışıklar içinde uyumaları dileğinde bulunurken, o acıyı tadanların acılarına GASET olarak ortak olduğumuzun bilinmesini isteriz. Hepsi çiçeğimizdi bizim. Soldular ne yazık ki birer birer. Toprakları bol olsun. Onları dünyanın en güzel çiçekleriyle yolcu ediyoruz. Yürek Çiçeği diyorlar bu çiçeğin adına.