Sorunlardan besleniyorlar !

Türkiye’de gündemi takip etmek çok zor denir, gerçekten de zor. Dünyanın bir başka ülkesinde on yılda olabilecek değişimlerin, Türkiye’de bir yılda hatta bir ayda yaşanması olası.

Esad, Esed ve tekrar Esad

Söz gelimi Suriye bağlantılı Esad, Esed ve tekrar Esad dönüşümleri, birbirine zıt ekonomik kararlar, kayyum politikası, toplumsal mutabakatla bilimsel esaslara, çağın gerekliliklerine uygun bir eğitim programı yerine siyasi saiklerle uygulamaya konan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli...

Kardeş ve aile dostu Esad birden bire katil Esed’e ve şimdi tekrar aile dostu kardeş Esad’a dönüşme aşamasında…

Televizyonlarda farklı kanallardaki tartışma programlarını takip ediyorum. Şu her şeyden anlayan ve adlarının önünde de prof. yazan, ya da yazmayan kişileri bu dönüşüm sürecinde izlerken onlar adına bir yurttaş olarak utandım, utanıyorum. Üstelik bu çok bilmiş zatlar pişkin pişkin dün söylediklerinin tam tersini şimdilerde söylemeye devam ediyorlar.

Hem de hiç yüzleri kızarmadan devam ettirebiliyor olmaları, değer yargılarımızın da ne kadar aşındığını gösteriyor.

Suriye’de bir ordu besleniyor, bu ordu mensuplarına maaş ödeniyor ve silahlandırılıyor. Radikal İslamcı silahlı gruplar destekleniyor, silahlandırılıyor. Bunda hiçbir beis görmüyorlar. Hatta yarın bir gün bu yapılara operasyon yapılsa, bunlar bunu da savunurlar. Onlar için iktidara yakın olmak ve oradan nemalanmak esastır.

Türkiye’nin Suriye’den ne işi var, diyen var mı?

Milyonlarca Suriyeli sığınmacı ya da göçmenin Türkiye’de yaşıyor olmasının sorumluğunu kimse üstlenmiyor. Birileri de ırkçı ve ayrımcı söylemleri öne çıkartarak yoksullukla boğuşan kitlelerin öfkesini Türkiye’ye sığınan Suriyelilere yöneltiyor.

Bunun son örnekleri Kayseri, Hatay, Adana, Urfa ve Gaziantep gibi birçok ilde yaşandı. Ne yazık ki Suriyelileri Türkiye’ye ve başka ülkelere sığınmaya zorlayan politikalara ve bu politikaları hayata geçiren kişilere tepki gösterilmiyor.

Güvenlikçi ve baskıcı devlet politikaları insanları böyle davranmaya itiyor diyebilirsiniz.

Bu ırkçı, ayrımcı saldırıları sadece yönlendirmeyle açıklamak mümkün mü?

Bence değil, toplumda bir değerler kirlenmesini görmezsek, sorunu anlamakta eksik kalırız diye düşünüyorum.

Ülkeyi yıllardır yönetenler sorunları çözmek yerine, sorunlardan besleniyor

Suriye'de batağa saplanma meselesinin temelinde de, Kürt sorununa yaklaşımdan kaynaklandığını söylesem şaşırır mısınız? Bence şaşırmayın. Kendi Kürdüyle barışamayan bir Türkiye, ne yazık ki bir Esad, bir Esed tahterevallisinde sallanıp dururken ve tabi ki kendisini bir Amerika’nın, bir Rusya’nın kapısında buluyor. Oysa birlikte yüzlerce yıldır yaşadığı bu toprakların kadim bir halkı olan Kürtlerin demokratik hak ve özgürlüklerini tanısa, yasakçı yok sayıcı yaklaşımından uzaklaşsa, bu coğrafyanın çekim merkezi olabilir. Ancak bu ülkeyi yıllardır yönetenler sorunları çözmek yerine, sorunlardan beslenmeyi tercih ettiler.

Hani hep empati deriz ya…

Türkiye’de yaşayan insanlar, kendilerini Kürtlerin yerine koysalar, onların yaşadıklarını kendileri yaşasalar neler hissederler. Yıllardır uygulanan inkar, asimilasyon, baskı, sindirme, işkence ve zulümlerin yanına bir de utanç verici Kayyum politikaları eklendi.

Haksız ve hukuksuzca halkın iradesi yok sayılıyor

Düşünün demokratik haklarını kullanarak kendilerini beş yıl boyunca yönetecek yöneticisini seçiyor Kürtler. AKP-MHP diktatöryal iktidar bloku, sizin seçiminizi yok sayarak sizi yönetmeye kendi memurunu görevlendiriyor. Yani sizi yok sayıyor, sizi aşağılıyor, haksız ve hukuksuz bir şekilde iradenize el koyuyor.

Bu durumda kendinizi eşit, özgür yurttaşlar olarak görmeye devam edebilir misiniz?...

Normali nedir? Diyelim ki seçilen kişi suç işledi. Kişi hakkında hukuksal işlem başlatılır, yasal olarak gerek görülürse tedbiren geçici olarak görevden alınır yerine belediye meclis üyeleri kendi aralarında birini belediyeyi yönetmek üzere seçer. Demokratik hukuk devletinden olması gereken, yapılması gereken yol yöntem bu.

Herkes bu kayyım rezaletine artık yeter demeli

Ancak bu kayyum meselesi bir turnusol kağıdı bence.

Kürtler dışındaki insanlar da siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin artık yeter demeli.

Bu kadar da olmaz, bu kadar saygısızlığa, hak yemeye, hak ihlaline, hukuksuzluğa, haksızlığa bu ülkenin yurttaşları olarak izin vermiyoruz.

Bunu dediğimiz zaman karşılıklı güven duygumuz artacak, daha rahat dayanışacağız, iyi olacağız, iyiler olarak güçlü olacağız ve kötü olanları, kötücül zihniyetleri, gözlerini para hırsı bürümüş muktedirleri hayatımızdan söküp atacağız.

Artık Türkiye halklarının bu gerçeği görmesi gerek. Sessiz kalanlar, görmezden gelenler bir gün kendileri de aynı şeyleri yaşacaklardır. Çünkü hukukun olmadığı yerde hiç kimse kendini güvende hissedemez. www.yenicizgihaber.com

YENİ ÇİZGİ’DEN

Merhaba kıymeti takipçilerimiz

Güçlükle emek harcayarak hazırladığımız haberlerimizi ve gönüllü olarak makale yazan yazarlarımızın yazılarını sosyal medyada ortamından da paylaşarak siz kıymetli takipçilerimiz başta olmak üzere yurttaşlarımızla paylaşıp bilgilendirmeye çalışıyoruz.

Basın; demokrasi ve özgürlüklerin olmazsa olmazıdır. Eğer demokrasi ve özgürlüklerden, haktan, hukuktan, bahsedeceksek sahipleneceksek, duyarlı olup özgürlüklerden yana olan basına maddi ve manevi olarak sahip çıkılması yaşatılması gerek. Yoksa nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.

Bu nedenle öncelikli olarak ilk ve en kolayından yapmanız gereken, lütfen haberleri, köşe yazılarını, sadece okuyup geçmeyin, ana sayfada veya haber içeriklerinde çıkan Google reklamlarını, mutlaka tıklayınız, uygun gördüklerinizi inceleyip ayrılabilirsiniz. Aynı zamanda haberlerle ilgili beğeni, yorum, paylaşım, rt yaparak bizlere destek verirseniz maddi anlamda güç vermiş olursunuz. Özel reklam ve tanıtım desteklerinizle vereceğiniz maddi destekler elbette çok daha önemlidir. Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Bildiğiniz gibi bizler maddi gücümüzü sadece reklamlardan alıyoruz. Bunun için reklam bizim ayakta durmamız, güçlü ve cesaretli olmamamız için çok önemli bir destektir.

Çünkü bizim Devletten ve sermaye gruplarından aldığımız destek yok. Bu nedenle Reklam desteğinizi önemsiyoruz.

Sağlıklı ve mutlu kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Hakkı Demir Arşivi