KOBANİ Davası

Hakkı Demir

16.05.2024 tarihinde Kobani Kumpas Davası sonuçlandı. Aynı gün İHD Genel merkezi şöyle bir açıklama yaptı:

“Kobane Davasında, demokratik siyaseti savunanlar, barış savunucuları, insan hakları savunucuları, Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözülmesini isteyenler, IŞİD soykırımına karşı çıkanlar, kadınlar, Kürtler, sosyalistler ve nicesi hiç bir hukuk kuralına uyulmadan siyasi öç alma saikiyle ağır cezalara çarptırıldı.

Bu kararla, coğrafyamızın ihtiyaç duyduğu toplumsal barış ve Kürt meselesinde demokratik çözüm ikliminden uzaklaşıldı. İnsan Hakları Savunucuları olarak iktidarı ve yetkilileri, yargıyı, muhalifleri susturmak için bir aracı olarak kullanmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.”

Bu açıklamaya, Türkiye’nin normalleşmesini isteyen hiçbir insanın itiraz edeceğini düşünmüyorum.

Ötekileştirme, nefret, gerginlik ve kirlilikten beslenen, özcesi demokratik hak ve özgürlükler düşmanı kurum ve kişiler elbette itiraz edebilirler. Bu kısa girişten sonra işin esasına gelelim.

Aynı gün 28 Şubatçı generallerinin serbest bırakılması tümüyle tesadüf mü?

Bu generallerin bırakılacağı haberinin CHP'ye haber verilmesi, hangi normalleşmenin işareti... Acaba Kürtler dışında bir normalleşme mi amaçlanıyor?

Merak ettiğim için soruyorum; bu davada yaşamını yitirenlerin katilleri bulundu mu? Kim öldürdü 37 insanı? Öldürülen 37 kişi kim?

Kimileri, öldürülen insan sayısının 50’in üzerinde olduğunu söylüyor. Peki, öldürülenlerin, sanırım beş kişi dışında, HDP’li olduğunu biliyor muyuz? Yakınını kaybedenlerden dava açan ya da açabilen var mı? İnsanları sokağa çıkmaya davet edenler belli de katiller nerede?

HDP, insanları ne için sokağa davet etti?

Amaç hükümet üzerinde kamuoyu baskısı oluşturarak, Kobani halkına destek sağlamaktı. Kobani’de İŞİD barbarlarının katliamları, tecavüzleri vardı.

Kobani’de yaşayanlar savunmasızdı.

Kobani’de akrabaları olan insanlar ve İŞİD barbarlığına karşı olanlar bu davete icabet etti.

Bu insanlar, ağırlıklı olarak Kürtler, vatandaşları oldukları Türkiye’ye; akrabalarımıza sahip çıkın, niye sessiz kalıyorsunuz diye sokağa çıktılar, hükümet üzerinde demokratik baskı kurmayı amaçladılar. Birileri bu demokratik tepkiyi provoke ederek kargaşa ve kaos yarattı. Provokasyon ve kargaşa ortamında insanların canına kim ya da kimler kıydı?

HDP halkı sokağa çağırdı, çağrı metninde ya da diğer metinlerde bir şiddet çağrısı var mı? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Darbe Kalkışmasına karşı yaklaşık bir ay boyunca halkı sokağa çağırdı. Sokağa çıkanlara yönelik bir provokasyon olsaydı Cumhurbaşkanı mı suçlanacaktı. Devlete düşen çağrı yapanları değil, provokasyon yapanları, insanlarımızı katledenleri ortaya çıkarmak olmalıdır.

Kobani olaylarına ilişkin neden bir araştırma komisyonu kurulmadı. Neden HDP’nin Kobani olayları araştırma önergeleri AKP-MHP tarafından defalarca reddedildi? Neden tam beş yıl sonra dava açıldı? Soruları çoğaltmak mümkün…

Halen Kobani Olayları Araştırma Komisyonu kurulabilir. Birçok karanlık noktanın açığa çıkması sağlanabilir bu vesileyle.

Bu ülke eğer normalleşecekse, öncelikle her türlü sorunuyla yüzleşmek zorunda.

Bunun için de en muhalif olanları dinlemekle başlamalı.

Kamuoyu bu konularda kendisine sunulanı, oluşturulan algıları bir kenara bırakmalı gerçeğin peşine düşmeli ve gerçek anlamda bir baskı unsuru olabilmeyi becermek durumunda. Başka çaremiz yok. Yoksa muktedirler, sorunları çözmek yerine sorunlardan beslenmeye devam ederler. Onlar her türlü zevk ve sefa içinde yaşamaya devam ederken haktan, adaletten, eşitlikten, huzur ve barıştan yana olanlar hapis yatmaya, eziyet görmeye, yoksulluk içinde yaşamaya, gencecik insanlarımız yaşamlarını yitirmeye devam edecektir. www.yenicizgihaber.com