İrade Gaspı, Kayyum Atamaları Ve Algı Operasyonları

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki belki bir başka ülkede her biri olağanüstü sayılacak politik gelişmeler ne yazık ki bizim normalimiz. Bazen diyorum ki bu coğrafyanın halkları olarak biz ne yaptık da bunca kötülüğe, bunca nobranlığa, bunca ikiyüzlülüğe, baskıya, zulme maruz kalıyoruz.

Bir bakıyoruz Devlet Bahçeli, önce DEM sıralarına gidip el sıkışıyor DEM’lilerle. Bir bakıyoruz tecriti kaldıralım, Abdullah Öcalan gelsin TBMM’de konuşsun, silahları bıraktıklarını söylesin, umut hakkından yararlansın diyor… Şaşırdık.

Tecrit zaten şu an var olan kanunlara göre de suçtur. Bir anlamda tecrit uygulamasının olduğunu da ikrar etmiş oldu Bahçeli.

Kürt sorunu yok, terör sorunu var diyor Bahçeli. Devlet yıllardır bunu diyor zaten, problem de burada değil mi?

Şahsen ben devletin Kürt sorununu çözme konusunda samimi olduğunu düşünmüyorum. Samimi olsaydı, öncelikle siyasi mahpusları bırakırdı, operasyonları durdururdu. Hazır ayakkabı numaralarına kadar bildiklerine göre bu konuda devletin bir kompleksi de olmazdı.

Haklı çıkmak istemezdim ama tam bunları konuşurken kayyum uygulamaları hızla gündemimize girmeye başladı.

Cumhur ittifakı, kendince bir oyun sergileme peşinde.

Ya teslimiyet ve Anayasa değişikliğine destek, ya da kayyum diyor. Bahçeli bugün bunu tekrardan açık açık ifade etti zaten.

31 Mart yerel seçimlerini hemen ilk günlerinde Van belediyesine kayyum atama girişimi olmuştu bildiğiniz gibi ancak büyük sahiplenmeyle bu girişim geri püskürtülmüştü. Daha sonra Hakkari’ye kayyum atanmış, Türkiye genelinde tepkilere rağmen bu hak gaspı engellenememişti ne yazık.

30 Ekim’de Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet ÖZER şafak operasyonuyla gözaltına alındı, tutuklandı ve yerine kayyum atandı. İpe sapa gelmez iddialar var ortada. Otuz dokuz kitabı olan bir bilim insanı, bir sosyolog. Kürt tarihi, Kürt kültürü üzerine yığınca makaleleri var. Salt bu kitapları yazmak adına her kesimden insanla da görüşebilir. Ahmet ÖZER libarel görüşlere sahip bir Kürt aydını.

Diyelim ki Ahmet ÖZER’i soruşturmanın selameti açısından görevden aldınız. Peki seçilen belediye meclis üyeleri neden kendi aralarından vekaleten bir kişiyi seçemiyorlar, belediye meclis üyelerini belediyeye niye sokmuyorsunuz, bunlar hakkında bir soruşturma var mı? Bu yaptığınız seçme seçilme hakkına haksız ve hukuksuz bir saldırı değil mi? Amacınız ne?

Seçimle kazanamadığınız bu yerleri iktidar gücünü kullanarak ve yargıyı da araçsallaştırarak el koyarak rant mı devşirmek istiyorsunız?

Ahmet ÖZER’in kimliğine sahip çıkan bir Kürt aydını olması motivasyonunuzu artırıyor mu? Bir taraftan rantı düşünürken, bir diğer taraftan CHP’nin içerisindeki ulusalcılara mı oynuyorsunuz?

Tam bunları düşünürken 04 Kasım 2024 sabahı Batman, Mardin ve Halfeti belediye başkanlarının da görevden alındığı haberlerine uyandık ve hızla yerlerine kayyum atandığını öğrendik.

İnsan hakları, demokrasi, seçme seçilme hakkından yana olan kendine, onuruna saygısı olan insanlar artık bu kadarı da fazla, buna tepkisiz kalınamaz dediler ve sokaklara indiler, tepkilerini dile getirdiler, bu irade hırsızlığına son verilmesini istediler. Özellikle kayyum atanan yerlerde halk sokaklarda, bu irade gaspını kabul etmiyor, etmeyecek ve bu hukuksuzluğa derhal son verilmesini istiyor.

Bence bu tepkiler her yerde devam eder. Bu vicdanı ve insani bir sorumluluk.

Karşımızda Uluslararası sözleşmeleri, Anayasayı, hukuku tanımayan, kural dinlemeyen, hakka saygı duymayan bir iktidar var.

Demokrasi salt beş yılda bir oy vermek değildir. Ancak bu iktidar insanların beş yılda bir kullandıkları bu hakka bile saygı duymuyor.

Peki halk bu hak hukuk tanımaz uygulamalara nasıl bir tepki verecek?

Evine çekilip beş yıl daha mı bekleyecek? Bence beklemez, her türlü demokratik hakkını sonuna kadar kullanabilir.

Örnek mi isteniyor, Cumartesi Anneleri’nin, Emine Şenyaşar’ın inançlı ve kararlı mücadeleleri ortada. Bazen bir insan çok şeydir. Özellikle seçilmişler kendilerine verilen oylara sahip çıkacaklar, biz oy verenler de kendi oyumuza sahip çıkacağız. Başka türlü bu kötücül zihniyetle başedilemez.

Artık yeter demek zorundayız, başka çaremiz yok… www.yenicizgihaber.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakkı Demir Arşivi