Demokratik güçler tabanda birlikteliği sağlamalı

 

Demokratik güçler tabanda birlikteliği sağlamalı

 

 

HAKKI DEMİR

 

 

CHP maalesef Kürt soruna doğru ve net bir tutumla yaklaşamayınca sürekli AK Parti- MHP ittifakının değirmenine su taşınıyor. Her seferinde iktidarın algı yönetimine malzeme oluyor. Kent ve kent yaşamına dair problemleri ve bu problemlerin çözümünü konuşmamız gereken bu yerel seçimlerde de dayatılan gündemleri konuşuyoruz. İktidarın yönettiği algılarla konuşmamız isteniyor. Artık bu tuzağa düşmemeli, toplumun bu şekilde manipüle edilmesinin önüne geçilmeli.

 

Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu 23 Nisan 1920 tarihinden bugüne kadar 28 seçim yapılmıştır. Yerel yönetimlerin belirlenmesi için 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere çok az zaman kaldı. Seçime günler kala algıların gerçeklerin önüne geçtiği bir seçim surecinin tekrardan topluma dayatılmaya çalışıldığını görüyoruz.

 

Her seçimde, algıların gerçeklerin önüne geçmesi neden engellenemiyor?

Bu algı yönetiminin her seferinde toplumu baskı altına almasını nasıl açıklamak gerekiyor?

Toplumsal yapımız buna müsait mi? Bence müsait.

 

Toplumun yaşadığı temel problemlerin ana eksenine koyduğunu iddia eden, kendilerini muhalif olarak değerlendiren partiler de bu algı yönetimine farkında olarak ya da olmayarak çanak tutmuyorlar mı? 

 

DEM Parti ittifak ve işbirliklerine hazır olduğunu net olarak kamuoyuna açıkladı. CHP’nin yeni yönetimi de görüşmelerini açık yapacağını ifade etti. Peki, sonucu ne oldu? Bana göre koskoca bir hayal kırıklığı? Çünkü CHP algıların etkisinde kalmaya devam etti.

 

CHP kendini devleti kuran parti olarak tarif ediyor ancak geçmişten bu güne Kürt sorununu

çözme noktasında net bir duruş sergileyemedi ve doğru bir söylem geliştiremedi.

Ne yazık ki bu sorunun çözümüne dair topluma güven de veremedi, veremiyor.

 

Yakın tarihte AK Parti ’nin, sonrası bu süreci bitirdiğini belirtse de Çözüm sürecinde PKK’ ile görüştüğünü ve toplumun yüzde sekseninin desteğini aldığını gördük. Demek ki Kürt sorununun var olduğunu kabul eder ve çözümünü de topluma doğru anlatabilirseniz,  yaratılan beka algısını boşa çıkarabilirsiniz.

 

CHP şunu ifade edemez mi,  “Biz parti olarak binlerce insanın yaşamını yitirdiği, ülkenin ekonomik kaynaklarının harcandığı, Kürt sorununu barışçıl bir temelde çözeceğiz ve çözüm önerilerimiz de şunlar şunlardır. Yasal siyasi bir parti olan DEM Parti ile de açık görüşmeler yürüteceğiz. Zaten DEM Parti de Kürt sorununu barışçıl çözümünü hedef olarak programına koymuş bir partidir.” diye.

 

CHP maalesef Kürt soruna doğru ve net bir tutumla yaklaşamayınca sürekli AK PARTİ- MHP ittifakının değirmenine su taşınıyor. Her seferinde iktidarın algı yönetimine malzeme oluyor. Kent ve kent yaşamına dair problemleri ve bu problemlerin çözümünü konuşmamız gereken bu yerel seçimlerde de dayatılan gündemleri konuşuyoruz. İktidarın yönettiği algılarla konuşmamız isteniyor. Artık bu tuzağa düşmemeli, toplumun bu şekilde manipüle edilmesinin önüne geçilmeli.

 

Mersin’de benzer algı operasyonları yapılıyor. Akdeniz’de DEM Parti de CHP de kendi listeleriyle seçime giriyorlar. Neden ayrı ayrı giriliyor seçimlere? Yukarıda anlattığım yan yana görünme endişesinden başka bir şey değil.

 

Yıllar önce Erdal İnönü’nün yapabildiğini bile yapmaktan uzak bir yaklaşım sergileniyor. Keşke bu seçimler geçmişte yapılan hataların tekrar edilmediği bir yaklaşım sergilenseydi. Gerçekten adaylar konusunda ortaklaşılsaydı. Keşke Kent Uzlaşısı temelinde bir ortaklaşmaya gidilebilseydi. Ancak keşkelerle hareket edemeyiz ve eleştirilerimiz olsa da Akdeniz’i demokratik değerleri içselleştirmiş, emek ve demokrasiden yana bir yerel yönetime devretmek için demokratik çevreler üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorunda.

 

AKDENİZ

Akdeniz’de DEM Parti’nin yerel iktidar alması da yüksek bir olasılık, Akdeniz sosyoekonomik ve politik yapısı böyle olacağını söylüyor bize. DEM Parti’nin siyasi temsiliyeti, Akdeniz mozaiğinin karşılığı tam da karşılığı adeta.  Av. Hoşyar Sarıyıldız ve Nuray Aslan belediye eş başkan adayları.

 

 

TOROSLAR

Toroslar’da da artık değişim zamanı gelmedi mi? Toroslar’da Belediye başkan adayı Abdurahman Yıldız ve belediye meclis üye listesi tam bir mozaik. Toroslar’ın bütün renkleri var bu listede. Toroslar’ın yerel yönetimine Abdurahman Yıldız ve listesinin seçimi kazanması zor değil, buradaki kazanım tabanda ittifakın çok güzel örneği olacaktır. Toroslar’ın çehresi de, kaderi de, değişmeli artık.

 

Böylece hem Akdeniz, hem de Toroslar kent dinamikleriyle şeffaf yönetilerek tüm Türkiye’ye örnek model olabilir.

 

Sonuç olarak siyaset, bir cesaret ve kimi kez de gerçeklerle yüzleşme sanatıdır. Bazen kaybettiğini düşünürsün ancak kazanmışsındır. Yaşamın hemen hemen her alanında halklarımız yan yana barışçıl bir şekilde yaşıyor. Ülkeyi yönetenler sürekli kini ve nefreti körüklüyorlar. Çünkü onlar, sorunları çözmek istemiyorlar tam tersi sorunlardan beslenmeyi tercih ediyorlar.

 

Kürt sorununu çözmüş bir Türkiye, bulunduğu coğrafyada ve dünyada bir çekim merkezi olur. Devlet mi desek hükümetler mi desek bilemiyorum; ancak muktedirler diyebiliriz rahatlıkla… Bu muktedirler, Kürt sorununu çözmek istemiyorlar. Çünkü Kürt sorununu toplumu dizayn etmek, siyaseti manipüle etmek ve kendi kirliliklerini örtmek için araçsallaştırmayı tercih ediyorlar. Franklin D. Roosevelt dediği gibi "Politikada hiçbir şey kazayla olmaz. Olmuşsa, öyle planlanmıştır."  www.yenicizgihaber.com 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakkı Demir Arşivi