DOĞA VE İNSAN

‘’Dê û bav dikarin binêrin deh zarokan, lê deh zarok nikarin binêrin dê û bavekê.’’ (Anne ve baba 10 çocuğa bakabilir ama 10 çocuk bir anne ve baba bakmakta zorlanır.)   Ekolojiye bakış açımızda bazı sorunlu bakış açıları bilinçli bireyi ortaya çıkarmaktadır. Ekoloji terimi halk nezdinde bazı kavramların uğradığı değişikliği de kendi üzerinde değiştiği görünümü bu günlerde belirginleşiyor. Bunlar nelerdir ekoloji kavramı sanki sadece yeşili ifade eder gibi bir algı var. En fazla aldığımız eleştiriler, savaşın bu kadar fazla olduğu ve insanların bu kadar rahatça öldürüldüğü insanların barındığı yerlerin bu kadar fazla rahatça yıkıldığı talan edildiği dönemde ekolojiden bahsetmenin bir lüks olduğu bakış açısı bize bildiriliyor. İnsanın doğada da önemi ve karmaşıklığını tartışacak değil ama ayrı tutmanın asıl sorunu temelini oluşturduğunu seziyorum. Aslında iktidarlar ve hegemon zihniyet aslında gerçekleşmek istediğini sanki gerçekleştirmiş. Üstün ırktan öteye üstün canlı yani eğer ortada insanın yaşantısı ve varlığı ve yokluğu tartışması var ise diğer canlıları savunmanın gereksizliği iyi bir şekilde öğretilmiş. Bunun somut örnekleri yerelimizde de çokcadır. Eğer evinizin önünde bir park yapılıyorsa o parkın temiz bir park olma algısı betondan veya lastikten bir zemini olan parktır. Çünkü önemli olan çocuğunuzun eve geldiğinde çamurlu ve topraklı bir ayakkabı getirmemesidir. Bir kaldırımın topraklı değil parkeden yapılması bizim rahata olan düşkünlüğümüzden kaynaklıdır. Kapitalist sistem bunu yüzyıllardır algı ve bakış açımızı nasıl olması gerekliliği ile bizim dışımızda karar verme aşamasını çoktandır aşmış durumda. Bu örnekler artırılabilir ama üzerinde durulması gereken esas konu insanında ekolojini bir parçası konusu hatta en önemli öğesi olduğu ile ilgilidir. O kadar önemlidir ki toplumsal ekolojinin üzerinde durduğu insan- doğa ilişkisini ortaya çıkarmak kadardır. Burda bazı itirazlar duyar gibi insan- insan ilişkisi dışında doğaya kurduğu tahakkümün ele alınması kadar önemlidir. Bookchin, insanı, toplum oluşturma becerisiyle ve aslında, bu becerinin altında yatan yeti olarak akıl ve istence sahip olmasıyla(1) hayvan ve bitkilerden ayırır. Böylece, insan ve insan olmayanları birbirlerinden ayıran özellik, insanların toplumlar; diğer varlıkların ise topluluklar oluşturmaları olarak karşımıza çıkar. İnsan toplumlarını eşsiz topluluklar yapan ve onları diğer tür topluluklarından ayıran ölçüt, onların “yaşam araçlarını korumada açıkça belirlenmiş sorumluluk, birlik ve kişisel ilişki biçimleri çerçevesinde genellikle son derece katı bir şekilde yapılanmış, kurumsallaşmış topluluklar olmalarıdır.”(2) Zira insan diğer varlıklardan farklı olarak doğal dünyadan kendine eşsiz bir toplumsal düzen geliştirmiştir.(3) Doğa ve toplum ikiliğini aşmanın yolu, birine ağırlık vermekten vazgeçerek, bütünselliklerinin kavranmasından geçmektedir.(4) Bütünsellik düşüncesinin beraberinde getirdiği totaliterlik çağrışımlarını engellemek için Bookchin bütünselliği, değişmez bir türdeşlik olarak değil; aksine çeşitliliğin dinamik birliği olarak tanımlamaktadır.(5) İşte, bu çerçevede, Bookchin’in, “doğada, denge ve uyuma sürekli değişen farklılaşma sürekli genişleyen çeşitlilikle ulaşılır”(6) düşüncesinden hareketle, toplumsal ekoloji, bütünselliği yadsımadan toplumsal olan ile ekolojik olanı birleştirecek bir etiğin inşası peşinde koşmaktadır. Tam da buradan aslında doğa ve insan arasındaki ilişkinin bütünsellik içinde ele alınması ve birinin olup olmaması tartışması olmaktan çıkarmak gerekir. Yani doğa olmadan insanın anlamsızlığını defalarca düşünmek gerekliliği çok önem arz etmektedir. Kürtçe de çokça kullanılan bir sözle bu yazıya anlam katmak olacaktır. ‘’Dê û bav dikarin binêrin deh zarokan, lê deh zarok nikarin binêrin dê û bavekê.’’(Anne ve baba 10 çocuğa bakabilir ama 10 çocuk bir anne ve baba bakmakta zorlanır.). Bunun  doğaya dönüşümü doğa bütün insanlığa bakabilecek güçtedir ama 7 milyara aşkın insanlık nüfusu doğaya bakamamaktadır.   1- Bookchin, Toplumsal Ekolojinin Felsefesi op.cit., s.99 2- Bookchin, Özgürlüğün Ekolojisi op.cit.s.110 271 Ibid. s.29 272 Ibid. s.102 3- Bookchin, , Toplumsal Ekolojinin Felsefesi…,op.cit.,, s.109 4- Bookchin, Özgürlüğün Ekolojisi …,op.cit.,s.104 5- Ibid. 6- Bookchin, Toplumsal Ekolojinin Felsefesi …,op.cit., s.109  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut Balcan Arşivi