Çocukların geleceği tehlikeli ve karanlık

Türkiye’de çocukların yaşadığı sorunlar, karşı karşıya kaldığı tehlikeler her geçen gün artmakta. Sokakta yaşamak zorunda bırakılan, kölece çalıştırılan, hizmetkâr olarak görülen ve şiddete uğrayan ve gelecekleri karanlık olan bizim çocuklarımızdır. Bu yıl, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 90. yılı kutlanırken çocuklarımız için yukarıda saydıklarımızdan daha da karanlık bir tablo var elimizde. 23 Nisan günlerinde koltukların sembolik çocuklara devredilmesi, gazeteciler karşısında sahte gülücükler ve her yıl birbirinin aynı olan nutuklar eşliğinde rutin “kutlamalar” yapılmaktadır. Ancak yapılan tüm gösterişli kutlamalara karşın, çocukların yaşadığı sorunlar her geçen gün katlanarak artmaktadır. Özelleştirmeler, piyasalaştırma ve kamunun gün ve gün tasfiye edilmesi sonucu, çocuklarımız eğitimden, sağlık hakkında ve sosyal güvenlikten faydalanamıyor. Sınav sistemi uygulamaları ile çocuklarımız birer testmatik, düşünmeyen, incelemeyen, muhakeme etmeyen birer robot hale getirilirken, çocuklarımızın yaşamı, acıyla, şiddetle, ölümle, açlık, yoksulluk, sefalet doludur. Çocuklara 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocukların çalıştırılması ve kutlamalarda servis yaptırılmaları şaşırtıcı değildir. Çocuklara ve onların sorunların yaklaşımında samimiyetsizlik dışa vurmuştur. Bugünkü Türkiye tablosunun çocuklarımıza vaat ettiği gelecek tehlikeli ve karanlıktır. Siyasi iktidar çocuklarımıza, sosyal devletin tümüyle ortadan kalktığı, eğitimin, sağlığın özelleştirildiği, toplumun büyük çoğunluğunun açlık sınırının altında yaşadığı bir gelecek vaat etmektedir. Bugünün Türkiye’sinin yaşadığı sorunları çözme yönünde adım atılmadan çocuklarımıza aydınlık ve güvenli bir gelecek bırakmamız mümkün değildir. Siyasi iktidarlar çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlamak için gerekli düzenlemeleri yapmak yerine, uyguladıkları yoksulluk politikaları nedeniyle her yıl binlerce çocuğu eğitimden kopararak, çalışmak zorunda bırakmaktadır. Çocuk işçiliğinin her geçen yıl artması, eğitim alması gereken binlerce çocuğun eğitimin dışına zorla itilmesinin hiçbir insani açıklaması yoktur. Okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde milyonlarca çocuk ve gencimiz, çağ nüfusu içinde olmasına rağmen eğitim hakkından yoksundur. Türkiye’de çocuk işgücü sürekli artmakta, eğitim çağındaki çocuklarımız okumak yerine tarlada, sanayi sitelerinde son derece sağlıksız ve ilkel koşullarda çalışmaya zorlanmaktadır. Türkiye, dünyada çocuklara bayram hediye eden tek ülke olmakla övünebilir. Ancak çocukların yaşadıkları sorunlara çözüm üretmeden, onlara sağlıklı bir gelecek hazırlamak için gerekli olan somut adımları atmadan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın gerçek bir bayram olarak kutlanabilmesi mümkün değildir. Tüm çocukların eğitim ve sağlık hakkından eşit koşullarda yararlandığı, çocukluğunu çocukken yaşadığı; barış, kardeşlik ve dayanışma duygularıyla güvenli bir ortamda yetişip, gelecek kaygısı duymayacağı bir ortam yaratıldığında 23 Nisan gerçek anlamına uygun olarak kutlanabilecektir. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyoruz… ALİ ERSÖNMEZ Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ersönmez Arşivi