TÜRKLER Antep sancağında oturanların büyük bir çoğunluğu Türk olmak üzere Kürt, Ermeni, Çerkez ve Biraz Yahudi’den ibarettir Sancağın güney hududuna doğru biraz Arap köyü vardır. Türklerde medeniyetin en ince noktalarına kadar. Terbiye görmüş zeki memurlardan tutunuz zengin tüccarlarla dar görüşlü fakat zengin bir hayat geçiren emlak sahipleri ve büyük bir kısmı çiftçi cahil mütahasıp ve körü körüne yaşayan muhtelif derecede adamlar vardır. Sonradan görüleceği üzere Türkler bu mıntıkanın Fransız tarafından işgaline karşı kati surette husumet gösteriyorlardı. Baştakilerin propagandaları ile emirleri bu düşmanlığı ciddi bir başıbozuk muhaberesine sonrada muntazam taarruzlara inkılâp ettirdi. Bu havalide dağılan ateşli silahlar büyük bir miktarda idi. Köylüler milli kıtalar teşkil ederek ya kendi hesaplarına muharebe ediyor ve yahut mihim hareketlere katılmak için reisleri emrinde toplanıyordu. Gerek nizamiye ve gerek milli, Türk askerleri cesur tahammüllü hayret verici derecede kanaatkâr ve büyük bir manevra kabiliyetine haiz olağan usta bir askerdir. Türklerde geri hizmetler için kol namına yalnız {Eşek, Deve merkep}ile bildiğimiz dört tekerlekli birkaç araba vardı Bu bakımdan Türklerin yaptıkları sahra muhaberelerinin tesiri önemsizdi KÜRTLER Son asır zarfında muhaceret eden Kürtler bütün Kuzey Suriye’ye yayılmıştır.Bundan böyle bunlar yerli bir nesil olarak kabul olunur.Bunların tipleri büyük derecede Türklerden farklıdır. Yine Sami kavim tipinden de başka bir şey olup daha fazla olarak Asya tipine yakındır. Bunların, Farisi, Kaldari, Türk ve Arap, lisanlarından meydana gelmiş bir dilleri vardır. Antep havalisinde sakin olanlarda Türk lisanı diğer lisanlara üstün gelmiştir. Bunlar müslümandı .Fakat ince noktalarına kadar İslamlığa bağlı değildirler. Hele Kürtler pek az namaz kılarlar. Kadınları çarşafsız ve serbesttir. Halis Kürtler Erzurum, Carabulus ve Musul havalisindeki bunun Güney hududu Bağdat demir yolu ile tahmini olarak sınırlandırılabilir. Fıratın batısına geçen ve Antep havalisi ile Osmaniye’ye kadar olan kısımlar. Kürdistanın meskün vadilerinden gelmiş ve bu havaliye yavaş yavaş yerleşerek burada yan yana bulunup beraberce yaşadıkları kavimlerin Türk, Türkmen, Hıristiyan, Arap}bir çok adetlerini önemsemişlerdir. Kürtlerde bu derebeyliği vardır. Kürt beyleri çok kesin bir diktatörlüğe sahip olup elleri altındakilerin hepsi bunlara körü körüne itaatçidirler. Aşiretlerin bir kısmı vadi ve ovalara yerleşmiş olup diğer bir kısmı yarı çadır evlidir. Bunlar kışı dağın eteklerinde geçirir İlkbaharda ise ovanın otlak kısmına ilerler. Güney Kürdistan daki Kürtler tamimiyle çadır evli olup Deve, Koyun, Keçi, çobanlığı ile geçinirler. Sözün kısası Kürtler yabancı bir cenkci fırsat bulunca yağmacı bünyeleri sağlam bir soydur. Bunlar Rus ordusunun yağmasında elde ettikleri silahlarla kendilerini pek ziyade silahlandırmışlardır. Reislerine bağlı olduklarında reisleri tarafından kolayca idare olunurlar. Bunlar yukarda sözü geçen yerlerle beraber Fıratın batısındaki Osmaniye bölgesini içine almak üzere büyük bir Kürt hükümeti kurmayı hayal etmektedirler. Suriye’deki Fransızlar ile Türkiye arasında böyle keyiflilik altına alınmışbir tarafsız hükümet kurulması Fransa’ya menfaatler temin edecek gibi görülüyor. İngiltere Cezüret-ül –Arabî himaye ve icabında kuzeye doğru genişletmek maksadıyla böyle bir Kürt hükümetinin teşkiline pek Faaliyette çalışıyordu. Bununla beraber bir kısmının ve hele Fıratın batısındaki Kürt aşiretlerinde Kemalistler ile birlikte Fransızlar aleyhine muhabere için anlaştıklarını zikretmek icap eder YAHUDİLER Yahudi olarak 200 kişi vardı bunların büyük bir kısmı Antep şehrinde oturur. Küçük sanatlarla ve çoğunluk olarak da ticaretle uğra şırladı kendi hallerinde yaşamlarını devam ediyorlardı.