VAY Kİ ÜLKEM, HALİNE VAY..!

Ali Dal / Hatay

İktidarda fren nanay

Yokuş aşağı frensiz

Vay ki ülkem, haline vay

Yol rehbersiz, ray trensiz

Kim yerlidir, kim yabancı

Kimler yolcu, kimler hancı

İçin için büyür sancı

Ben tabipsiz, sen merhemsiz

Sultan olursa zalimler

Sürgün edilir alimler

Susmak bilmez zır cahiller

İncitir, kırar nedensiz

Canım ülkem, ne bu halin

Hüzün taşır gül cemalin

Sanki sönmüş istikbalin

Kalmışsın başsız, bedensiz

Sevgili okurlarım;

Zıvanadan çıkan iktidar, her haliyle savrulmakta..!

Şartelden atmışlığından olacaktır ki, kontrolden çıkan AKP'li bazı milletvekilleri, bazı belediye başkanları ve bir kısım partililer, zaman zaman birbirlerine; zaman zaman muhaliflere hakaretleri havada uçuşturmaktalar.

Olacak iş midir..?! Milletin õrnek alacağı kişilerin, konuşma üslubunda seviyeyi düşürmelerinin haklı yanı olabilir mi?!

Türk Dil Kurumu; "Sayın, saygıdeğer, kardeşim, ağabeyim, bacım, beyefendi, lütfen, teşekkür ederim, tekrar görüşmek üzere, sizi incittiysem özür dilerim" gibi sözcükleri literatürden kaldırmadığına göre; medeni ortamlarda böyle güzel kelimeleri kullanmak yerine; "dangalak, alçak, kahpe, yalancı, şerefsiz, hain, terörist, çamur, çöplük, mayıs, cibilliyetsiz, hadsiz, karaktersiz" gibi sözcüklerle toplumda gerginlik yaratmanın alemi var mı?!

İşte size şu günlerde sarf edilen incitici sözcüklerin geçtiği olaylardan birkaçı ve muhatapları..!!

Tarih: 3 Mayıs 2022 Çarşamba

AKP'li vekil Hakan Çavuşoğlu; CHP'li Grup Bşk. Vekili Özgür Õzel'e ve İBB. Belediye Bşk. Ekrem İmamoğlu’nu hedefe koyarak, kullandığı üsluba bir bakar mısınız?

Aynen şõyle: "Adamlar 100 yıllık partiyiz diyorlar. Müktesebatlarında darbeden, idamdan, bu milletin değerlerine hakaret etmekten başka bir tarih yok. Allah aşkına yok. Zaten bõyle de bir dertleri yok. Bakar mısınız; Genetik kodlarına kadar işlemiş. Yine Gezi süreci ile ilgili bir grup başkanvekili çıktı 'bunun hesabını soracağız' diyor. Ey be kahpe adam, buradan söylüyorum açık açık... Recep Tayyip Erdoğan'ı yalnız bırakmayacağız. Sizi yeniden yeneceğiz, yeneceğiz, yeneceğiz be..!"

Sevgili okurlarım, Üslubu gõrüyor musunuz? Bu üsluba "barış dili" denilebilir mi?

Bir başka AKP'li Kurucular Kurulu ve MKYK Üyesi Haluk İpek'ten bir toplantıya katılmayan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler'e; "Burada olmaması büyük bir dangalaklıktır. Bõyle bir edepsizlik olmaz!" demişti..!

Hakaretin duyulması üzerine, Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sait İnan'dan gelen ciddi çıkış şõyle:"Değerli büyüğümüz, Sayın Bakanımız Sayın Hilmi Güler'e karşı, kabul edilemez çirkin ithamları esefle kınıyoruz, kullanılan terbiyesizce ifadeleri, sahiplerine iade ediyorum..!"

AKP'li eski vekil Mehmet Metiner; " Hiç yakışıyor mu bu tarz konuşmalar, bu tarz konuşmalar, bu tarz üslup ve dedikodular. Yazık..!" derken, kulislerde iktidar kanadında büyük çatlakların olduğunu, büyük oy kaybına uğradığı yorumları duyuluyor...

Grup Bşk. vekili Bülent Turan ise, milleti kastederek; "2023'te seçimin, kendileriyle dangalaklar arasında geçecek." diyerek, affedilmez ve hakaret içeren hezeyan halini göstermiştir.

Sevgili okurlarım,

Hangi birini sayalım ki.. ¹

Vesselam, tutacak tarafı kalmamış..!

Bana;

"Sarımsak yiyenin, sigara içenin mi ağzı kõtü kokar; yoksa hakaret içeren sözlerin çıktığı ağızlar mı?" sorsalar; ikileme düşmeksizin; "hakaret içeren ve inciten sözlerin çıktığı ağızları" işaret ederim...?!

Son cümlem şöyle: "Tarihi insanlık tarihi kadar eski ve kõklü olan Türk gelenek ve göreneklerini, adabı muaşeret kaidelerini, behemehâl hatırlamak ve toplum olarak özümüze dönüp empati yaparak yaşamaya adım atmak için daha kimi ve neyi beklemekteyiz..?!"

20 yıldır ülke yönetimini elinde bulunduran AKP Şahsım İktidarının; yaptıkları, hesapsız ve sorumsuz icraatlarına dayalı (?!) süratle eriyen oylarının hırçınlığını hakaretlerle, küfürlerle, iftiralar ve yalanlarla bastırmaya çalışmaktan bir an evvel vazgeçmeli ve aynaya bakmayı sıklaştırmalıdır..!! Bizden naçizane temennidir...