Tutunamayanlar

İtiraf et yaptığın işten memnunmusun? Severek istekli mutlu koşa koşa gidiyormusun? Bu yaptığım iş tam benlik biçilmiş kaftan, iyi ki bu mesleği seçmişim diyen kaç kişi var? Hadi artık birazda gerçeklerden yani içinde saklanıp duran toplum aile arkadaş eş dost elalem ne der diye içinde gizlediğin okyanusun dibinde kocaman yosun bağlamış bir taş parçası gibi duran itiraflarınla yüzleşme vakti. Annen çok istediği için sana yakışacağını düşündüğü için annen dahi olsa başkasının hayallerinin can bulmuş halisin bal gibi biliyorsun sende bunu. Ha! Birde mecburi olarak yapanlar var. Evini geçindirmek zorunda olanlar. Okumasına fırsat verilmeyip ortaokuldayken ensesinden tutulup eti senin kemiği benim yetiştir bu mesleğin alaylı ustası olsun diyerek yıllar evvel geleceğinin kararı başkaları tarafından verilmişler. Yanlış yönlendirme sonucu eğitimden soğutulup şimdilerde para kazanmak için yaprak gibi savrulanlar, kız çocuğunu okutmayıp evde turşusunu kurup yaşı gelmeden evlendirip hazin sonlarla boşanıp üç çocukla bir başına kalınca her işi yaparım deyip namusuyla çalışan emekçi kadınlarımız ve nicesini bu yazımdan net bir şekilde muaftır. Toplum tarafından geçmişten günümüze kadar kabul görülüp benimsenmiş meslek grupları var. Bunlar aslında farkında olunmadan insanların üzerinde inanılmaz etkiler bırakıyor ve yine farkında olmadan sosyal çevre, medya, kulaktan kulağa derken meslek grupları iki elin parmağını geçmeyecek kadar indirgenip mesleklerin sayısı azalıyor. Bakın yine bizim bile farkında olmadan toplumun bizi itelediği kararlar. Aslına bakarsanız ben bunu hayatta yapmam dediğimiz şeylerin çoğunu yaparken buluyoruz kendimizi alışık olunmayan bir davranış hal ve hareketlerde bulunduğumuz zaman bir iki üçüncü a tamam canım abartma yeter artık etraftan tepki topluyorsun diyerek belki de en büyük bize zevk haz ilham veren şeyleri yaparken uyarı alıyoruz ve vazgeçiyoruz. Ya da kimimiz vazgeçemiyor gizili saklı yapıyor ne yapsın kendini bir şekilde tatmin etmek için. Bu her şey olabilir somut soyut aklınıza gelen her konu. En basit örnek Ege, Akdeniz’den gelen birisi mini etek, ip askılı, kısa şort vesayir  giyinen bir arkadaşımız güneydoğu topraklarına adım attığında o giydiği parçaların çoğunu sadece memleketinde giymek zorunda, kaldır kızım onları üst dolaba… Kimse bana abartıyorsun demesin ben bizzat şahit olduğum gözlemlediğim örneklemeler üzerinden gidiyorum. İnat edip belki bir müddet daha giyer ama o da artık bakışların laf atmaların esiri olmaktan kurtulamadığı için bir süre sora yorulup mecburen bırakır. Bakın size en basit toplum baskısı. Yazılı bir metni, yasası, hükmü olmayan kurallar bunlar. İşte konumuz tam da bu! Konservatuvar okumak, ressam olmak, fotografçı, dansçı, yazar, make-up artisti, satış pazarlama, kriminolog, tasarımcı-modacı, tiyatrocu ve bir çok buna benzer henüz adını duymadığımız  meslek grupları. Ama bunlar hiçbir zaman gündemde rövaşta meslek grupları olmadı. Aksine yerildi, meslek grubu olarak görülmediği zamanlar bile fazlasıyla oldu. Yahu arkadaş! Herkes doktor, öğretmen, mühendis, avukat filan olamaz ki. Yani sadece tebrik alan alkışlanan olabilmek için bu meslek gruplarını mı okumak lazım zekalı olduğuna ancak o meslekler yaptığın zaman mı inanılması gerekiyor çok vahim bir durum. Sonra gidiyorsun hekime o istek heyecan etrafın pohpohlaması bitmiş. Gerçek anlamda bire bir hastalarla iletişime geçtiğinde yanlış müdahale, tedaviyi  kendi branşı olmasına rağmen farklı hekimlere yönlendirerek ufak tefek kaçışlar, nöbetler ağırlaşınca yanlış iğne! bir bacak işlevini yitiriyor olur mu ben doğru müdahale ettim kesin hasta yanlış anlattı derdini!!! Tabi kalan hayatını büyük travmayla geçirecek olan sen değilsin doktor bey amca sen silkele beyaz önlüğünde leke kalmasın!!! Bakıyorsun mühendis olmuş üstesinden gelemeyeceğim inşaat ev bark olamaz diyor bina yamuk!!! Yer çekimidir o canım sende!!! Çocuğun temiz bir dayak yiyip gelmiş ne oldu çocuğum, öğretmen dövdü bakıyorsun eğitimci diye adlandırdığın ruh hastası sinir krizi geçirmiş niçin çünkü doğru mesleği seçmediği için yapamıyor bir müddet sonra kamufle demez hale geliyor… İnanın bazı şeyler göze göre göre yanlış doğru gibi ezberletiliyor. Yapmayın bırakın birey ne yaparak kendini mutlu hissediyorsa onu yapsın. Sizde saygı duyun aksi halde sizden geçip artık vatandaşın hayatına mal oluyor. Ha! birde işini sevmese de başarılı bir şekilde icra edenler var tebrik ediyorum ;) O ayrı bir meziyet.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Betül Erikçi Arşivi