Yine acı, yine gözyaşı, yine kan ve yine ölüm. Ölüme sürüklenen gencecik insanlar ve geride bıraktıkları körpecik yavrular ve yalnız bırakılan eşler. Bu manzaraya, bu acıya insanım diyen kim üzülmez ki. Yürek mi dayanır anaların çocukların çığlıklarına… Toprağa düşen her can, insanlıktan kopanlara ibret olsun artık… Bitsin bu acılar, yeter artık… Koyun elinizi taşın altına çözün Ölmek ve öldürmek daha nereye kadar, daha kaç gencecik insan toprağa düşecek… Eyy gafiller durumdan vazife çıkarmayı bırakında, ülke gerçeklerini görün ve çözümler üretin. Her olaya bir kılıf bularak, nereye kadar kamufle edip gizleyeceksiniz. Bu ülkenin ve ülke insanlarının geleceğini daha kaç yıl çalacaksınız, yok edeceksiniz ve karartacaksınız. Bunca insanın ölümü yetmedi mi, kana doymadınız mı? O patlayan bombalarda, saldırılarda siz veya sizin yakınlarınızda olabilir, ölebilirdi. İnsanca yaşamak varken, ölümleri güzelleştirip halka yutturmaya çalışan, insanlıktan çıkmış şahsiyetler, olayları sorgulayın, sorumluların üzerine gidin ve çözümler üzerinde konuşun. Tedbir almayan sorumluları yargılayın artık, yeter. Terörün kökünü kazıyacağız diyerek hamasi nutuklarla, efelenmelerle güzellemeleri bırakın samut adımlar atın. Bu ülkede yaşayan herkes kaygı ve korku içinde, bunun tek sorumlusu iktidardır. Artık başka yerde bahane aramak, kılıf üretmek, sorumlu ya da suçlu aramak ahmaklıktır. Kandırmacadan, vurdumduymazlıktan başka, sorumluluktan kaçmaktan başka bir anlam taşımaz. Üzerini ne kadar örtemeye çalışırsanız çalışın sorumlu olmaktan kendinizi kurtaramaz, kenara çekilemezsiniz. Niye önleminizi almıyorsunuz… Halkın can ve mal güvenliğinden sorumlu olanlar bırakın efelenmeyi gariban vatandaşı tehdit etmeyi, ölümlerin önüne geçin… Ve bu ölümlerin hesabını verin yeter… İnsanları ötekileştirerek, baskı ve korku altına alarak ülkeyi yönetme kurnazlığınıza, oyunlarınıza, senaryolarınıza daha fazla katlanacak güç ve sabır kalmadı. Kentin ve ülkenin güvenliğinden ve huzurundan sorumlu olan asker, polis, vali belediye başkanı, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı her kimse artık bu acıların hesabını vermeli. Veremiyorsalar bulundukları o görevlerden istifa etmelidirler. Bunca insanın ölümünden sonra bedel ödemeliler. Duyun ey gafiller ölmek istemiyoruz, insanca, barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz.… Tüm siyasilere çağrımızdır, kan üzerinde bu ülkede artık siyaset ve siyasi rant sağlamaktan vazgeçilsin, çözümler üretilsin. Bundan 15-20 yıl önceki gibi her şeye rağmen azda olsa ülkemiz insanı ile barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Masum insanlar katlediliyor, huzur yok, kaygı ve korku had safhada yaşanırken siz tutturmuşsunuz bir başkanlık, batsın sizin başkanlığınız. Sihirli bir değnek değil ki. Varsa yoksa başkanlık… 7 Haziranda da aynı şekilde bu milleti, toplumu korkutarak iktidara gelenler, o günde tek başına iktidarı verin olaylar bitsin demiştiniz. Bu millet size tek başına hükümeti kurma görevi verdi, ama o günden buyana olaylar, acılar, kan ve gözyaşı azalmadı, tam aksine arttı. Hani bitecekti, analar ağlamayacaktı. Yandaş, yalaka kimi yayın kuruluşları ve kiralık satılık kalemşorlar ile bu ülke insanını daha ne kadar uyutmaya çalışacaksınız, ya da sabrını denemeye devam edeceksiniz. Daha fazla gerginlik, kutuplaşma, düşmanlık ve çatışma üreten politikaları, dili ve üslubu, uygulamaları artık sonlandırın ve ülke insanını birleştirmek için çaba ve gayretleri, çözümleri paylaşın, uygulamaya koyun. Barışı ve huzuru kendinize hedef seçin istiyoruz…   Törer tepkiler sanal oramda artarak sürüyor. “Dr. Cem Öztürkmen’in paylaşımı şöyle;  “Canlar gidiyor. Anadolu kan kaybediyor. Milletimiz her gün gözyaşı döküyor. Artık dur denmeli, artık silkelenmeli, artık şahsi değil, ortak menfaat düşünülmeli ve herkes kendine gelmeli. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda ki asil kanda mevcuttur. Başımız sağ olsun.” CHP PM Üyesi Ali Öztunc;  “Terör nerden kimden gelirse gelsin Allah belasını versin. AKP'nin tetikçileri ekranlarda hala çıkmış bu yaşananları başkanlığı engelleme girişimi olarak anlatıyor. Batsın sizin Başkanlık sevdanız. İnsan değilsiniz, vicdansızsınız.”   CHP K.Maraş Onikişubat İlçe Başkanı Ünal Ates; “Terör içimizi yakıyor. Bu katliamları yapanlar ve sebep olanlar vicdanlarda mahkûmdur.”   Gaziantep Barosu Başkanı Av İskender Kahraman;  “Yine 30 can kaybettik. Eksik başladık yeni güne, yaralarımız acıyor 166 kez. Yeter demekten, lanetlemekten sıkıldık. Hayatını kaybeden tüm güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza Allahtan rahmet ve yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dilerim.”   Fatma Ulubey; “Çok acıdır ki, İnsan hakları haftasında ve insanın en temel hakkı olan yaşam Hakkı'nı yok edenleri nefretle kınıyorum. Hiç bir amaç insan öldürmeyi haklı çıkaramaz. Terör bir insanlık suçudur.”   Pazarcıklılar Eğitim Kültür Dayanışma Derneği Başkanı Cafer Sanağa; “Tüm kirli oyunlara rağmen barış ve kardeşlikten vazgeçmeyecek olan tüm Pazarcıklılar adına Terörü bir kez daha lanetliyor ve kınıyoruz. Ve lanetlemekten, kınamaktan daha fazlası elimizden gelebilir diyoruz, Bizler inadına daha çok kenetleneceğiz, Bir olacağız, diri olacağız. Şehitlerimizin ruhu şad olsun, Hepimizin başı sağ olsun.”