Kapıdaki Düşman!...

Yeni eğitim öğretim yılı başlayalı çok az bir vakit oldu. Temel amacı bireylerin donanımlı ve ülke değerlerinin içselleştirildiği bir nesil yetiştirmek olan bu müessesenin gittikçe amacının dışına çıkma eğiliminde bulunması, sancılı bir neslin ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir.

Buna bir de mülteci, sığınmacı ya da göçmen.. Adına her ne denilecekse, bunların eğitimi eklenince işler karışık bir vaziyet almaktadır. Eğitimin her aşamasında hayatımıza giren ve her yaş grubunun bulunduğu sınıflarda mültecilerin bulunması, bu ülkenin çocuklarını sürekli olarak geriye götürmektedir. Bu ülkeyi tanımayan, iletişimi zayıf, dil konusunda yetersiz olan mültecilerin, eğitimi sabote etmesine kayıtsız kalınması bir ciddiyetsizliğin belirtisidir.

Özellikle ilkokul sınıflarında bulunan mülteci öğrencilerin gerek dil sorunu gerekse uyum bağlamındaki kopuklukları, yeni nesil için büyük travma. Derslerdeki planlama, yeni nesil için değil de mülteciler için planlanmış gerçeği kaygı verici. Çünkü yeni nesil öğrencilerimiz aynı ortamda kendilerinden bağımsız olan mülteci öğrencilerle aynı seviyede ilerlemek zorunda kalıyor. Hal böyle olunca da yerinde saymaktan öteye gidemez oluyorlar.

Dilini, kültürünü, tarihini analiz edemeyen, aile bağlarını güçsüz ve zayıf bırakan bir eğitim sistemi, gelecek için umut vermiyor. Bu ülkeyi asıl sahipleri olan Türk gençlerine yani emaneti ehline teslim etmek yerine, karma bir yapı (yerli-mülteci) ile sürdürüyor olmak, değerler ilkesini ayaklar altına almaktır. Bir an önce bu ucube anlayıştan uzaklaşılmalıdır. Mülteciler için ayrı planlama, farklı derslik, farklı program ve tamamen Türk gençliğine hitap eden bir "Milli Eğitim Programı" hayata geçirilmelidir.

Bu minvalde gençlerimizin kendi öz yurdunda parya, garip ve serseri olmaması için en büyük görev eğitimcilere düşmektedir. Taklitten uzak, tarihi ile uyumlu, yozlaşmamış, ilim ve bilim açısından donanımlı hale gelmiş, ortak bir ülküsü ve bilinci olanlar paydaş nesil hepimizin geleceğidir. Bu çizgiden uzaklaşıp soyutlanırsak Merhum Akif'in şu dizeleri bize tokat niteliğindedir:

Cihan alt üst olurken seyre daldın durdun

Bugün bir garip serseri derbeder kaldın kendi yurdunda!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doğan Atmaca Arşivi