İktidar kendine kadro mu açıyor

FETÖ ye yönelik kamuda yürütülen operasyonlara sol sosyalist kesimler dahil edilerek büyük bir gözaltı, açığa alma ve ihraçlar ile kamuda kadro boşaltılmasına çalışılıyor. İktidar partisi eliyle oluşturulan kadroların yakında belli adresten gelecek olan isimlerle doldurulması kaçınılmaz bir gerçek olarak gözüküyor. Farkında mısınız, kamuda en üst birimlerde gerekli kadrolaşmayı tamamlayan iktidar, şimdi devam eden operasyonlar ile kamudaki en alt birimlere de kendi kadrosunu yerleştirmek için hummalı bir çaba sarf ediyor. OHAL’ı fırsat bilerek KHK ler ile kamuda ihraç edilen memur ve işçilerin(sağlıkçı, öğretmen, mühendis vs) yerlerine kendi memurunu yerleştirmek için alan açan iktidar bu anlamda hiçte sınır tanımıyor gibi… Peki, CHP ve sivil toplum örgütleri bu gerçeğin farkında mı? FETÖ ile devam eden operasyonlar, şu sıra iktidara muhalif olan sol, sosyal demokrat ve sosyalist kesime doğru hız kesmeden uzanıyor. Çünkü kamuda son günlerdeki ihraçlara baktığınızda bu gerçeği göreceksiniz. Bu uygulama hem bir sindirme, baskı ve korku politikasını güçlendirmek, hem de kamu çalışanlarını ve onların yakınlarını dize getirmek,  hem de kadro için alan açmaktan başka ne anlama gelebilir ki. Çünkü gerek asker, gerek polis, gerekse yargı gibi önemli kurumların en tepesini kendine göre şekillendiren iktidar, bu kurumlardan sonra şimdi alt birimlerdeki memurlara kadar inerek buraları da kendine göre dizayn etmenin çabasında olamaz mı? İktidarın bu mücadelesi karşısında pes eden, korkan, neme lazımcılık oynayan kamu çalışanlarının bir kısmı ya istifa ediyor ya da üyesi olduğu sendikasından istifa ederek, sinesine çekilip olayları, olan biten antidemokratik gelişmeleri uzaktan seyretmeyle yetiniyor. İktidar kanadının istediği tamda bu olsa gerek. Bu durum karşısında sendikalar ya da muhalif partilerin yaptıkları yeterli mi? Seyirci kalarak daha çok kendi örgütlerini zayıflatmazlar mı, güç kaybetmezler mi, korkuya teslim olmazlar mı, onurlarını kaybetmezler mi? Karşı atak geliştirip sendikalardaki istifaların önüne geçilmesi, üyelerin hak ve menfaatlerini korumaya yönelik politikalar geliştirilmesi, kendi üye ve seçmenlerine sahip çıkmaları kadar daha doğal ne olabilir ki. Peki, bu anlamda yapılanlar yeterliler mi bana göre hayır… Bankalar kredi musluklarını açar mı? 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ticarette bir durgunluk ekonomide bir gevşeme ve piyasalarda belirsizlik halen etkisini sürdürüyor. Bunu gören iktidar teşvik ile SSK ve vergi pirim borçlarında ödeme kolaylıkları, faiz indirimi ve yatırımcıya teşvik musluklarını açıyor. Ardından konut faiz oranlarının düşürülmesinden tutunda ticari kredilere kadar faiz oranlarında indirime gidilmesi yönünde bankalara aba altında sopa gösterir misalden bir girişim başlattı. Doların ateşi ise bir inip bir çıkıyor yani yerinde durmuyor bir türlü. Bankalar tüm uyarılara rağmen konut faiz oranlarında çok da fazla bir indirime gitmedi. Yani piyasalarda beklenen hareketliğe, güvene, henüz ulaşılmış değil, işsizlik ödemelerde sıkıntılar nakit sıkıntısı halen etkisini sürdürüyor. Ancak iktidarın bankaların üzerine açık açık gitmesine rağmen bankalar çok da oralı olduklarını sanmıyorum. Çünkü iktidar FETO soruşturması kapsamında birçok firmaya el koydu. Fakat o firmaların bankalara olan kredi borçları ödemeleri ne olacak bu konuda iktidarın çok da bir samimi açıklaması henüz olmadı. Peki, bu durumu gören bir bankacı yeniden nasıl kredi verebilir. Verdiği krediyi geri alamayan, banka yeniden kredi açar mı? Bunun düzeltilmesi gerekir. Faizi indirin demeyle olmuyor. İçini de doldurmak gerekiyor.   NOT; Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyon özgür basını susturma girişimlerinin devam ettiğinin bir göstergesi olup, basına yönelik bu bilinçli gözdağı nitelikli saldırılar, özgür basını susturmayacaktır. Tüm arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz…      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Şahin Arşivi