Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Gaziantep Hava Kirliliğinde Avrupa’da ilk dört içinde…

Hava Kirliliği ülkemizdeki şehirler için önemli bir sorun. Şehrimiz Gaziantep Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Avrupa’da havası en çok kirli olan dördüncü şehir. Hava Kirliliği ilk kez 1952 kışında İngiltere’de Londra’da 10 binden fazla insanın ölümüne neden olmuştu. Hava Kirliliğinin temel nedenleri sanayi, trafik ve kömür kullanımıdır. Sanayi tesislerinde baca gazlarına filtre, arıtma sistemlerinin konmaması kirliliğin temel etkenlerinden birisidir. Toplu taşıma yerine, bireysel olarak motorlu taşıtların kullanımı da önemli hava kirliliği etkenidir. Ülkemizde evlerde sobada ve kalorifer kazanlarında kalitesiz kömür kullanımı, bacalarda filtre düzeneklerinin kullanılmaması hava kirliliğinin önemli etkenleri arasındadır. Üstüne üstlük şehirlerde hava akımına olanak tanımayan bir yapılaşama olması, hava kirliliğinin dağılmasını önler. Gaziantep, tüm bu olumsuzlukların bir arada olduğu bir şehirdir. Sanayi var, toplu taşıma çok zayıf, kömür kullanımı devam ediyor. Doğal gaz kullanımı tam yaygınlaşamamış durumda. Üstüne üstlük Gaziantep’te kömürün sobalarda, bilinçsizce yakılmasından dolayı her yıl onlarca çocuk ve yetişkin hayatını kaybediyor. Bazen ulusal basında da görüyoruz, Gaziantep güya ne başarılı büyükşehir belediyeleri arasında sıralamaya giriyor. Oysa belediyenin uygulamaları halka nefes aldırmıyor. Yeni yeşil alanlar yapılacağına, var olan yeşil alanlar imara açılıyor. İmar tadilatlarıyla halkın kullanması gereken alanlar ticari alanlar haline getiriliyor. Sonuçta hava kirliliği başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere hastalık etkeni olarak karşımıza çıkıyor. Akciğer kanseri, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve Astım en sık hava kirliliği ile ilişkisi olan hastalıklar.  Bu kadar yoğun hava kirliliğiyle karşı karşıya kalan vatandaşta, bu hastalıklar daha çok ortaya çıkıyor ve erken yaşata insanlarımız hayatını kaybetmiş oluyor. Hava Kirliliği gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor. Başta Belediyeler ve Kamu yönetimi bu gerçekliği görmeli ve halktan saklamamalı. Halk olarak bizler de bu gerçeği görmeli ve sağlığımıza çok zararlı olan hava kirliliğinin ortadan kaldırılması için bir çaba içinde olmalıyız. Sesimizi çıkarmalıyız.  Hava Kirliliği bu kadar olmasa, daha sağlıklı bir yaşam süreceğimizi bilmeliyiz. Hava Kirliliği bir kader değildir. Atalarımız “sen eşek olursan semer vuran çok olur” diye boşuna söylemiştir. Vatandaş olarak bizim sağlığımızı doğrudan etkileyen bu durumun ortadan kaldırılması için örgütlenmeli ve her yerde sesimizi çıkartmalıyız. ercankosmanoglu@hotmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi