CHP Gaziantep’te milletvekili adaylarını bir restaurantta yaptığı toplantı ile tanıttı. Havanın güzel olması nedeniyle ben şahsen, CHP bir ilki yaparak adaylarını açık havada tanıtabilirdi diye düşündüm. Ancak kapalı mekânda yapılmasının nedenini sonrada anladım. Çünkü beklenilen kalabalığın olmadığı tanıtım toplantısına, gelen kalabalıkta heyecan, hareket, coşku istenilen seviyede değildi. Salondakiler, bir uçtan diğer uca rahatlıkla gidip gelebiliyordu. Masalara oturanlar haricinde, ayakta kimsenin olmaması, hatta dışardan fazla kimsenin olmaması her şeyi gözler önüne seriyordu. CHP’nin bu durumu bana göre dikkat çekici ve kendi içlerinde sorgulanması gerekirdi… Bu durumda mevcut il yönetiminin acemiliği mi, pasifliği mi, organizedeki yetersizlik mi, ya da tanıtımdaki eksiklik mi diyeceğim ama orada pek çok eksiklik göze çarpıyordu. Örneğin bir başka dikkat çeken unsur, adaylardan beklenilen heyecanın salona yansımaması sönük geçen tanıtım toplantısının nedenlerinin bence en önemli etkeni olsa gerek. Evet, gördüğümüz kadarı ile hatta salona gelenlerin birçoğunun da gözlemlerini bizimle paylaştığı kadarı ile CHP’de heyecan bitmiş gibiydi. İnsanlar küstürülmüş, demokratik yol ve yöntemler, hatta tüzükteki birçok maddenin rafa kaldırılması örgütte adeta bir kırılma yaratmış. Aday tespit kriterindeki belirsizlik hatta karanlık ilişkiler nedir valla birçok partili gibi bende anlamış değilim. Bilen varsa çıksın bize açıklasın... Adayların isimleri tek tek okunup sahneye çağrıldığında şöyle bir baktım. Seçicilik hiç göremedim… Bana göre birçoğu sanki hiçte orayı hak etmemişti. Elbette aday olmak herkesin demokratik hakkı, ancak demokratik yollardan gelinirse… Unutmadan, bu isimler geldikleri gibi, yerlerinde de durmaz, birer dürüme bazı çakma gazetecileri kiralayıp, bol bol fotoğraflarını çektirir sonrada ne yazdığı bile anlaşılmayan bir dil ile hazırlattığı, haberden başka her şeye benzeyen, sözde haberi gazetelere e-mail gönderir. Aslında bunu yaparak o çirkin yüzlerini daha çok gün yüzüne çıkartıyorlar. Söz gazetelere gelmişken CHP’de aday olanlar genellikle siyaseti partilisiyle ama ticareti başkasıyla yapar. Yani matbaa işi olsun, gazeteye reklam işi olsun başkası ile hallederler. Çünkü ‘bizden’ zihniyeti CHP’de bir hastalıktır sürer gider, bu yüzden hep kaybeder.  CHP örgütlerine taze kan gerekli… Anlaşılan CHP’nin Gaziantep’te ayağa kalkabilmesi için kendi içinde bir öz eleştirisini yaparak, kendi kendini iyice bir sorgulaması ve köklü bir revizyona ihtiyacı var. Her şeyden önce kadrolarını gençleştirip, yeniden yapılanmaya acil ihtiyacı var. Aynı şey çevremizdeki Adıyaman, K. Maraş, Kilis ve Ş.Urfa içinde geçerli dersem yeridir. Bu şehirlerdeki CHP örgütlerinin durumu Gaziantep’te farklı değil. Kısacası CHP’de köklü ve yeniden bir yapılanmaya ivedi olarak ihtiyaç var. Böyle bir yapıyı da ancak masaya yumruğunu vurabilecek bir genel merkez gerçekleştirebilir, diri ve canlı örgütler başarabilir. Yoksa ahbap, çavuş ilişkileri ile bu örgütler, ne canlanır, nede sağlıklı ve başarılı sonuçlar alabilir. 1 Kasım’dan sonra CHP çevre illerde yarım kalan ilçe ve il kongrelerini yapacak. Ancak bu görevlere talip olanların yine eski, yıllanmış, yıpranmış, hatta bazısının hiçbir sosyal yanı olmayan, partiden kopan isimlerden olması ya da böyle isimlere başkanlık koltuklarının teslim edilmesi CHP’nin geleceğini tıkamaktan başka bir işe yaramaz. Onunu için ilerde yapılacak il kongrelerinde aday olacak isimler arasında yıpranmamış, genç ve dik durabilmeyi başaracak, birikimli, taban ile barışık, belediye veya milletvekilliği için kendini şartlandırmadan bu görevlere talip olan isimlere görev verilmesi CHP’nin hayrına olur diye düşünüyorum. “Ben” siyaseti terk edilmeli Bir başka önemli sorun CHP’de “ben” siyaseti oldukça etkili ve yaygın. Bu anlayışı her zaman görmek mümkün, nasıl mı derseniz; geriye dönüp bir bakın. Bu partinin geçmişte il ve ilçe başkanlığını yapanlar, milletvekili olanlar, belediye meclis üyeliği yapanlar ve halende bu görevde bulunan bazı etkili ve yetkili isimleri, CHP’nin cumartesi günkü tanıtım toplantısında göremedim. Bu demektir ki, ben siyaseti bu partiyi bitiren nedenlerin başında geliyor. Yani kişi eğer aktif bir yerdeyse, ya da adaysa, siyaset onun için vaz geçilmezdir. Yoksa onun için siyaset yok demektir. Böyle partili ne yapıyor, toplantılara veya sandığa gitmeyerek, ya gidip piknik yapıyor veya tatile gidip gözden kayboluyor veya işinin başında partinin de toplantısına veya etkinliğine ilgi duymuyor. Fakat söze geldiğinde bunlar siyaseti halk için yapıyor ama uygulamaya gelince, ortalıkta yoklar. Nerde halk için siyaset… Durup düşünmek gerek… Sonuç olarak CHP’nin Gaziantep’teki durumu bir önceki seçime göre çok farklı olmayacağı gibi gözüküyor. Bu nedenle gerek adaylara, gerekse örgüte çok işi düşüyor.  Celal Doğan’ın Gaziantep’te aday olmaması CHP için bence artı bir avantaj sağlamıştır. HDP gelecek sayıda Gelecek sayımızda HDP ile ilgili düşüncelerimizi paylaşacağım. Celal Doğan’sız bir HDP, Gaziantep’te sandıkta nasıl bir sonuçla çıkacak, adayların performansını ve rahatlıklarını gelecek sayımızda birlikte paylaşacağım. Şuna söylemek isterim HDP için 1 Kasım, 7 Haziran seçimine göre zor gözüküyor. Fakat mevcudu koruması veya üzerine çıkmasının tek yolu var oda AKP’den alacağı oyların güvenirliğine bağlı… Birinci sıradaki Mahmut hocanın rahatlığı Pazarcıklılarda nasıl bir kayganlık yaratır bekleyip göreceğiz…