Alınan kararla, CHP’nin Olağan Kurultayı 16-17 Ocak tarihlerinde yapılacak. 7 Haziran ve 1 Kasım Genel seçimlerini geride bırakan CHP, şimdi de gerçekleştireceği seçimli kurultay ile kendi içindeki hesaplaşmasını yapacak. “CHP’de Genel Başkanlık sorunu var” diyenler, “CHP’de söylem, ideoloji ve kadro sorunu var” diyenler, “CHP’de sorun yok, AKP çok başarılı” diyenler.. gibi grupların çekilmesine sahne olacak bir kurultay bekliyor bizleri. Bu arada ismi geçen 3 Genel Başkan adayının çabaları ile 600’e yakın delegenin imzasının toplandığı gelen bilgiler arasında. Genel Merkez Yönetimi acil bir kararla kurultay tarihini belirledi ancak toplanan imzaları parti içi muhalefetin nasıl değerlendireceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. CHP Olağan Büyük Kurultayına hazırlanırken, ilçe delege tespitlerindeki eksikliklerini de tamamlayan ilçe örgütleri, yarım kalan süreci dolayısıyla ilçe kongrelerini tamamlıyor. Hemen sonrasında ise İl kongrelerini süratle tamamlama kararlığında. Bir oldu bittiyi hissetmek mümkün bu süreçte. Neyse biz şöyle devam edelim. Bu süreçlere yön veren ana duyguyu biliyoruz. Buna “Parti İçi İktidar” diyoruz. Parti içindeki iktidarlarını pekiştirmek isteyenlerin, o koltuklarını koruma gayretlerini anlıyoruz. Sorun şurada başlıyor; o koltukları hak etmeyenlerle, bu süreçleri anti demokratik yöntemlerle şekillendirmeye çalışanlarla, nasıl aynı yolu yürüyeceğiz? Şimdiye kadar yürünen yolların aşılmadığını biliyoruz. O kadrolara güven duyulmadığını biliyoruz. Rahatsız olunan genel merkez yöneticilerini biliyoruz. Yaşanan olumsuz seçim sonuçlarının yönetimsel bir takım hatalar kaynaklı olduğunu biliyoruz. Yerel yöneticilerin eksikliklerini biliyoruz. İl ve İlçe yönetimlerinde görevde kalan isimlerin, yedek yönetimler olduğunu ve eksik sayılarla yönetildiğini biliyoruz. Düşünün ki bir ilçe başkanı Mart 2014 seçimlerinde o ilçeye belediye başkanı olabilmek için aday adaylığı başvurusu yapmış ve ilçe başkanlığından istifa etmiş. Yönetim kurulu üyeleri de Belediye Meclis Üyesi olabilmek için istifa etmiş. Yönetimin kendi içinden başkan olsun diye seçtiği kişi, İl Başkanı tarafından görevden alınmış. Yedek yönetimlerden gelen isimlerle oluşturulan yönetim, kendi içinden yeni bir başkan seçmiş, yedek kimse kalmamış, bu halde ki bir yönetim yetmezmiş gibi iki de genel seçim geçirmiş. Şimdi ise bu anlayış ve bu kadrolar, tüm bu eksiklerine rağmen delege tespitlerine başlamış. Kimi delegeyi masa başında yazmış, kimi mahallede sandık koymak zorunda kalmış… Daha birçok sorun! Şimdi o mahalle delegeleri ilçe yönetimlerini ve il delegelerini seçti, seçiyor. Az bir süre sonra da il yönetimlerini ve kurultay delegelerini seçecek. O seçilen kurultay delegeleri de Ocak ayı ortasında Genel Başkanı ve PM üyeleri seçecek. Peki ne olacak? Ne mi olacak? Hiçbir şey olmayacak… Önce kurultay olağan mı olacak, olağanüstü mü onu bekleyip görelim. Ayrıca bazı isimlerin yönlendirdiği bu süreç olağan olsa ne olur, olmasa ne olur… Siz sağlıklı olun, sağlıklı kalın… Esen kalın…