Mustafa Ercan
Ortadoğu Ve Emperyalist Projeler
Yayınlanma:
Güncelleme:
1990 yılında Körfez kriziyle başlayan Ortadoğu'da ki ateş büyüye büyüye bütün dünyayı sarmış durumda. Dün, üç beş kuruşluk çıkarları için Afganistan ve Irak gibi kabile devletlerini demokrasi paketleri ile kan gölüne çeviren emperyalist işgalci güçler; bu gölün kendi ülke sınırlarını aşmasıyla birlikte paniklemişlerdir. Ortadoğu tam anlamı ile güçlü devletlerin gösteriler tertiplediği gladyatör arenasına dönmüştür. Tertipciler, başı Amerika ve Fransa'nın çektiği emperyalist blok olduğu halde; piyonlar da bölgenin değişmeyen "İslami Terör" örgütleri olarak karşımıza çıkmaktadır... Daha bundan üç yıl önce Dünya El-Kaide, Nusra, Hizbullah ve İhvan denen sapkın örgütlerden kurtulmaya çalışırken; IŞİD denen bir örgüt kendisinden öncekilere rahmet okutacak bir sapkınlıkla terör sahnesinde ki yerini alıyor. Peki nasıl oluyor da daha önce adı hiç duyulmamış bir örgüt, çok güçlü ve donanımlı bir ordu olarak aniden ortaya çıkıyor? Üstelik hakim olduğu yerler Suriye ve Irak topraklarının Türkiye sınırları!.. Herkes iyi bilir ki; her terör örgütünü destekleyen bir ülke veya ülkeler mutlaka vardır. Bu yüzden de terör örgütleri iyi beslenmek ve dizginlenmek için efendileri tarafından boyunlarına bağlanan yuların mesafesi dışına çıkamazlar...
Amerika ve Avrupa kıtalarına sığmayan emperyalist blok, gelecekte yer altı ve yer üstü doğal kaynaklarının tükenmesiyle hızlı bir güç kaybedeceğini bildiği için, Ortadoğu'da hakimiyet kurma projeleri geliştirdi. Bunun için de bölgenin en yoksul ve eğitimi en düşük sünni aşiretlerini kullandılar. Emperyalist efendilerin en başında gelen Amerika ve Fransa bu işin taşeronluğunu AKP iktidarına verdiler. Çünkü AKP, Türkiye'de ki geniş muhafazakar/sünni tabanı ile, bütün Ortadoğu gericileri için umut vaad ediyordu. Dikkat edilecek olursa bu güne kadar AKP ve kurmayları (kürt örgütleri hariç) bölgede ki hiç bir örgüt için "terörist" ifadesi kullanmamış ve onlarla iyi ilişkiler içinde olmaya özen göstermişlerdir. Bir çok Dünya basınında AKP iktidarının Işid gibi örgütlere silah ve mühimmat yardımı yaptığının altı çizilmesine rağmen, bunun tersi ispatlanmamıştır! Gene Hatay ve Antep sınır kapılarından binlerce tırların IŞİD örgütüne silah taşıdığı haberleri ayyuka çıkmıştır! Tabii olarak bu kadar silah ve mühimmat yardımı emperyalist blokun projesi dahilinde, ama Türkiye üzerinden AKP taşeronluğu ile gerçekleştirilmiştir.
Emperyalist blokun projesi tıkır tıkır işlerken, Rusya'nın son zamanlarda ki sert çıkışı, işlemekte olan çarka zarar verdi! Çark yavaşlamaya başladı ve düzende değişiklikler yapmak kaçınılmaz oldu. Bu değişikliklerle birlikte terör örgütlerinin rolleri de değişmeye başlayınca "öküz öldü ortaklık bitti!" hesabı, taraflar arasında çatışmalar başladı! Ama burada vahşi emperyalizmin hatasının bedelini masum halklar ödemiştir. Bu masumiyet Reyhanlı'da, Suruç'ta, Diyarbakır'da ve Ankara'dan sonra Paris'te katledilmiştir! Bütün bu katliamlarda iş birlikçi AKP iktidarının payı vardır. Ama G 20 zirvesi ile taşlar yerinden oynamış, Tayyip Erdoğan'ın "güvenli bölge" masalı itibar görmemiştir. Ürdün'e verilen koordinasyon görevi Tayyip Erdoğan'ın "dışlanması" anlamına gelirken, bölgedeki kürt güçlerinin, islami terör örgütlerine karşı desteklenmesi de Türkiye'nin tali planda kalması anlamını taşımaktadır diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.