Çapsız Kader!..

Çapsız Kader!..

İbn-i Haldun, "Coğrafya Kaderdir" der. İnsanoğlunun coğrafyası ise içinde yetiştiği toplumun kendisidir. Toplumun mutsuzluk içeren toprağında bireyin mutsuzluğunu maskelemesi toplumun kendisine haykırdığı büyük bir yalandır.

Fakir bir insan ile zengin bir insanın doğduğu yer aynı olsa da gelişimleri yaşamları boyunca birbirinden farklıdır. Yani bir anlamda doğduğumuz yer kaderimiz iken yaşadığımız yer kaderimiz değildir. Kader insanın ta kendisidir. Şuuru kadar büyük birey ve ülkelerde coğrafya insanın kaderi değil, bizatihi insan coğrafyanın kaderidir diyebiliriz.

Kaderini yanlış kararlara teslim edecek kadar önemsiz olan toplumların en önemli sorunu, hayatında iki kitap okumamış, iki alim dinlememiş, iki makale analiz edememiş insanların, kendilerini bu coğrafyanın efendileri gibi görmeleridir. Kendi kaderlerini toplum üzerinden iştah kabartan sloganlarla muhafaza ederken, toplum için ise dini ritüeller üzerinden "bu sizin kaderinizdir" demeleri, deyim yerindeyse "aptala malum" olmaktır.

Bu tip coğrafyalarda "şans", "çalışma"dan önce gelir. Çok şanslı olmak çok çalışmaya bağlı iken tam tersine, az çalışıp daha çok şanslı olma fikri tavan yapmıştır. Yoksa iki kelam edemeyen, bilimsel bir altyapısı olmayan, sosyolojik olarak bir değerlendirmede bulunamayan idareciler için çok çalışkanlar demek yine aynı şekilde aptala malum olur.

İnsan ağaç değildir ki, doğduğu yerde ölsün. İnsan kaderini iklimin etkilediği gerçeğini unutmuyoruz, ancak nasıl doğarsa öyle ölür mantalitesi, coğrafyanın kader olduğu sloganını dillerinden düşürmeyen, kaderi çok geniş ama bir o kadar da çapsız olanların sıvazlandığı yöntemdir. Eğer dedikleri gibi coğrafya kader olsa idi, bugün Japonya'nın Endonezya'dan ne farkı kalırdı. Çünkü coğrafyayı kader olarak değil, kendilerini coğrafyaya kader ilan ettiler. İş bu minvalde teknolojik olarak sermaye piyasası ve üstünlük bakımından göz kamaştırıcı ve büyüleyici yönetim anlayışını dünyaya nasıl ispat edeceklerdi.

Tekrar coğrafyamıza dönecek olursak, peygamberlerin ıslah edemediği bir bölgeyi yöneten kaderi çok geniş, ama bir o kadar çapsız olan  idarecilerin nasıl bu kadar egemen olmaya devam ettikleri sorusuna. Cevap;

İnsan beyni değirmen taşına benzer, içine bir şeyler atmazsanız kendi kendini öğütür durur.  www.yenicizgihaber.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doğan Atmaca Arşivi