BDP'nin Gaziantep Büyükşehir adayının Abdullah Demirbaş olduğu konuşulmaya başlandı. CHP'nin aday açıklamasındaki gecikme ise sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ile yaptığım telefon görüşmesinden henüz adayların kesinleşmediğini söyledi. Tabanı AKP'ye kaptıran DP ve SP de  adaylarını henüz belirlemedi. Seçim sürecinin dışındaki gelişmelere baktığımızda ise son yaşanan olay ile sanayicilerin korumasız ve şoförsüz olması, başbakanın MGK kararlarını yayınlayan gazeteci üzerinden basına yine aba altında sopa göstermesi, Gezi öfkesi ile devam eden baskı ve operasyonlar, akaryakıt zamları tüm bunlar ülkenin gidişatının hiçte iyi olmadığını göstermeye yetiyor. Yaşanan bunca olumsuzluklara bakıldığında aslında demokratikleşme diye bir kavram olmadığı, Başbakanın kendi düşüncesini dikta etme hırsında olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla AKP bu ülkeye özgürlük getirmedi, tam tersine özgürlükler bir bir tırpanlanıyor. Dikte rejimi hayali ile Halife ve Sultan yaratmak uğruna ülkenin değerleri yok ediliyor. Bugünkü Gülen ve AKP hükümeti arasındaki kavgadan bu sonuç çıkıyor. Bir kesimde bir lider olur, iki tane olmaz misali bir baş ve rant kavgası yaşanıyor. Tüm bunlara bakıldığında demokrasinin hızla kan kaybettiğini görmekteyiz. CHP'ye gelince; sol ve sosyal demokrat çizgi dışında aday arayışına girer, hatta aday gösterirse bilinki baltayı kendi ayağına vuruyordur...Hele birde şu yandaş medya gölgesinde çıkmayan, kimi küçük hesap peşindeki aday adayları siyaseti partili ile ticareti yandaşlar ile yaparak kendi değirmenine su taşıma dolabı çevirmesi hiç mi hiç affedilemez. Bu isimleri geçmişte yandaş medyaya özel olarak verdikleri ilanlarda tanıma olanağı bulduk. Hatta bundan sonrada bu kişileri daha da net olarak tanıyacaksınızdır. Parti tabanına tepeden bakarak yok sayan, ama siyaset için kılıktan kılığa girip, partiliye yaklaşıp ondan yararlanma cinliğinde olanlar, eğer aday gösterirlerse bilin ki, bu partili ne böyle çakma, ne sağdan ithal gelenlere oy vermeyip, en soldaki partilere gönül rahatlığı ile oylarını teslim edeceklerdir. CHP bu anlamda daha dik bir duruşu sergileyip adayını belirlemelidir. Unutmadan, adaylık için kapalı kapılar ardından pazarlık yapanlara da partili izin vermemeli. BDP Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdulah Demirbaş'ı büyük olasıkla Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterecek. Demirbaş, geçmişte Gaziantep'te öğretmenlik yapan düzgün ve de sevilen bir isim. Fakat BDP tabanı Demirbaş'a sahip çıkar mı zaman içinde göreceğiz. Aslında hastalığı nedeniyle siyaseti bırakma niyetinde olan Demirbaş'ın, BDP Gaziantep'te niçin aday gösterdi, ilerki günlerde netleştiğinde sizlerle paylaşırız. Sanayici artık kendine bir şoför birde koruma alır mı! Gaziantep'te geçtiğimiz günlerde bir işadamı kaçırıldı. Fakat polisin istihbarat kanallarını zorlayarak yaptığı operasyon sonucunda iş adamı kısa sürede kurtarıldı. Polisin her ne kadar görevi de olsa bu başarı takdire değerdi. Çevremizde olup bitenlerin sorumluları, çözüm üretme anlamında yetersiz kalıyorsa o zaman ünlü işadamı ve sanayici katma değer yaratan, istihdam yaratan bu insanlar en azında birer koruma yada şoför ile kendi güvenliklerini sağlayabilir, başka bir çekinceleri yoksa tabiki...Aynı sanayiciler fabrikalarda üretim yapan işçisine karşı vicdanı davranıp çalışma koşullarını iyileştirip çalışanların güvenini kazanması zor değil. Başbakan kadına saygıdan da ayrım yaptı Başbakan kendi eşine söz uzandığında 'kadına saygı'dan bahsediyor, fakat Gezi direnişi başta olmak kaydı ile bir çok basın açıklamasında, demokratik hak taleplerinde kolluk kuvvetlerinin kadına yönelik şiddetiyle ilgili tek kelime saygıdan söz etmiyor. Eyyy yüzde 50'nin başbakanı, meydanda, sokakta tekme, tokat yiyen, biber gazına maruz kalan kadınlar bu ülkenin vatandaşı değil mi, onlara saygınız yok mu... Başbakan hep kendine demokrasi istiyor Başbakan, 2004 MGK kararlarını açıklayan Taraf Gazetesi ve gazeteci Baransu hakkında dava açılması için yargıya adete talimat verir gibi açıklama yapması kabul edilir değil. Ortada haber değeri taşıyan gerçek bir belge varsa gazeteci bunu niye haber yapmasın ki. Elinde böyle bir belge olupta yayınlamayan gazetecide asıl şüphe duyulmalı. Eğer o belgeler yalan olsaydı o zaman gazetecilik ile bağdaştırılamazdı. Onun için Taraf Gazetesi ve Baransu burada gerçek gazetecilik yapmıştır. Eğer Başbakan bunun vatana ihanet olarak yorumluyorsa o zaman Ergenekon, Balyoz ve Kozmik Oda gibi davalarla ilgili belgeler yayınlandığında da niçin aynı tepkiyi göstermeyip basın özgürlüğü olarak yorumladı. Başbakan, her konuda, her alanda olduğu gibi hep kendine demokrat ve kendine demokrasi istiyor. LPG benzin ve mazot zamları seriye bağlandı Son haftanın katmerli zammına gelecek olursak, LPG fiyatlarına son olarak yüzde 12 oranında zam yapıldı. Ardından benzin ardından mazot zamlandı. Mübarek seriye bağlanmış peş peşe zamlanıyor. Hani ekonomi büyüyor ya ondan olsa gerek. Dikkatinizi çekelim; Yıl 2002 LPG fiyatı 75 krş (0.5dolar), Yıl 2013 LPG fiyatı 3.11 krş (1.5 dolar) Zam oranı yüzde 340 El İnsaf...!