Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Afganistan bize ne kadar yakın?

  Afganistan ülkemizden epey uzak bir ülke fakat son 35 yıldır. Afganistan ile çok yakın ilişkiler içindeyiz. Afganistan konulu haberleri her gün okuyoruz ya da izliyoruz. En son geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi Afganistan ve Pakistan dünyada çocuk felci hastalığının görüldüğü son ülkeler. Suriye’de savaşan Afganistanlı çeteler çocuk felci hastalığını, Suriye’de yaymaya başladı. Afganistan aslında son üç yüzyıldır, savaşların içinden geçmiş bir ülke. Birbirine yakın halkların olduğu,  bir ülke Afganistan.  Peştular, nüfusun %50 sini oluşturuyorlar, Daha sonra Tacikler %20, Hazaralar %9, Özbekler% 9 olarak sıralanmaktadırlar.  Peştuların çoğu yerleşik, bir kısmı göçebe, Tacikler genellikle çitçilik ve zanaatkârlıkla geçiniyorlar, Hazariler göçebe ve yarı göçebe, Özbekler tarımla uğraşıyorlar.  Halkın yüzde 98’i Müslüman,  % 90’ı Hanefi mezhebine bağlıdır. Dil olarak nüfusun yarısı Peştuca konuşurken, üçte birinde Dari lehçesi ve diğer diller konuşulmaktadır. Tarih boyunca Afganistan bir geçiş bölgesi olarak sık olarak istilalara uğramıştır. İranlılar, Özbekler, Moğollar, Türkler Afganistan da egemen topluluklar olmuşlar. İran Şahı Nadir Şahın 1747 de öldürülmesi üzerine, İran egemenliğinde olan Afganistan’da ilk kez Nadir Şahın baş muhafızı de Ahmed Han Abdali, aşiretler tarafından Afgan şahı olarak seçilmiştir.  19. yüzyılda Hindistan’ı işgal eden İngilizler Afganistan’a kadar uzanmışlar, ülkenin bir bölümünü ele geçirdilerse tam olarak hakim olamamışlardır. İngilizler birkaç kez Afgan halkı tarafından, yenilgiye uğratılmıştır. 1919 yılında da Afganistan bağımsızlığını ilan etmiştir. 1917 Büyük Ekim devriminden sonra Sovyetler Birliğini ilk tanıyan ülke, Afganistan’dır. Aynı döneme rastlayan Kurtuluş savaşımızda da Afganistan ve Kral Emanullah Han Türkiye’nin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında olmuştur. Afganistan-Sovyetler Birliği-Türkiye iyi ilişkiler içinde olan üç ülkedir.  Sosyal reformlar yaparak ileri bir düzen olmak isteyen Afganistan’a İngiliz emperyalizmi engel olmaya çalışmıştır.  Emanullah Han Avrupa gezisine çıktığı zaman, eşinin çektirdiği başı açık fotoğrafları bildiriye basıp , “ bakın kralınızın eşinin, başı açık dinden çıktı” diyerek uçaklarla Afganistan topraklarında dağıtmıştır. İngilizlerin desteklediği bir kabile lideri  Baçce önderliğindeki bir grup,  başkent Kabili ele geçirerek Emanullah Han ‘ın iktidarına son vermişse de, daha sonra bu grup iktidarda tutunamamıştır. Sonra Zahir Şah iktidara gelmiş. 1953’te Davut Han bu iktidarı devirmiş. Daha sonra Zahir Şah tekrar gelmiş. Davut Han 1973’te iktidarı tekrar ele almış. 1978’de Hafızullah Amin önderliğindeki Afgan Demokratik Halk Partisi iktidarı ele geçirerek köklü reformlar yapmak istemişlerdir.  Bu reformların başında, toprak reformu ve kadınlara eşit haklar verilmesi vardı. Fakat gerici feodal çevreler, derebeyleri, aşiretler bu gelişime karşı çıkarak, din elden gidiyor diyerek ABD emperyalizminden yardım istediler. ABD’nin desteklediği adına mücahit denen güçler, ordu güçleriyle çatışmaya başladı. Tüm ülkeye yayılma eğilimi baş gösterince, Sovyetler Birliğinden yardım istenmesi üzerine Sovyetler Birliği, askerleri Afganistan’a girdi. Sovyetler Birliği askerleri 1988’de çekildi. Daha sonra 1992’ye kadar Necibullah yönetimi iktidarda kaldı. Fakat 1992’de Kabili ele geçiren karşıdevrimci mücahitler bu iktidara son verdiler. Ortaçağcı bir anlayışta olan, Gülbeddin Hikmetyar, Burhaneddin Rabbani gibi liderlerin yönetiminde karışıklıklar sona ermedi. Daha sonra bunlardan daha ortaçağcı olan, Taliban hareketi 1994’te iktidarı ele geçirdi. O zamana kadar Kabilden ayrılmayan, Necibullah acımasızca katledildi. Taliban hareketi, Pakistan’daki medreselerde yetişen öğrencilerin hareketidir. Pakistan’da halk zaten normal modern bir eğitim alamamaktadır. Medreseler asıl eğitim kurumlarıdır. Afganistan’da zaten bir kaç büyük şehir dışında doğru dürüst eğitim kurumu kurulamamıştır. İşte bu medrese eğitimi içinde ortaçağcı, feodal düzeni savunan, adına köktendinci denilen insanlar yetiştirilmiştir.  Bu medreseleri destekleyen bizatihi İngiliz ve ABD emperyalizmi olmuştur.  ABD ve İngiliz emperyalizminin yeşil kuşak projesi, özellikle Afganistan üzerinde uygulanmıştır. Yeşil Kuşak projesi, sosyalizmin yayılmasını önlemek için oluşturulan bir projedir. Afgan halklarının bugün çektiği acı, bu projenin sonucudur. Afganistan coğrafi olarak epey uzak olsa da, çok etkilendiğimiz bir ülkedir, çünkü aynı yeşil kuşak projesi ülkemiz içinde uygulanmıştır. Eğitimin gericileştirilmesi, 4+4+4 medrese eğitim düzeni bu projenin sonucudur. Büyük Ortadoğu Projesi de bu projenin günümüzdeki uyarlamasıdır. xxx   Ali Amca  (Ali Koçum) bu gün bedence aramızdan ayrıldı. Kendisini her zaman güler yüzüyle saygıyla anacağız….

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi