Ali Amca aramızdan ansınız ayrıldı, konuşamadık, son sözlerini duyamadık. Başımız sağ olsun dostlar. Ardından konuşmak gibi olsa da sizle paylaşmak istediklerim var... Her zamanki gibi pazartesi günü onu aradık ama malesef... -Ali Amca hani sen her pazartesi ve salı günleri mutlaka ya gelir, yada telefon açardın 'neydiniz, ne var ne yok, gazetede misiniz'  diye, ama bu sefer ne geldin, ne de aradın.  Bizi merakta bıraktın. Aramayınca her zamanki gibi ben seni aradım, sesini duymak istedim, hal hatır sorayım dedim. Sosyalist yazarımız, amcamız, büyüğümüz ne yapıyor demek istedim ve 05442741331 nolu telefonunu aradım. Bir süre sonra karşıma bir bayan sesi çıktı, ağlıyordu. Babamı kaybettik dedi. Almıştım kara haberi, boğazım düğümlendi. Ali Amca sen bize hiç sürpriz yapmazdın. Hani sen hasta değildin, ben sağlamım  diyordun ya, peki nerden çıktı bu. Nazar mı değdi sana. Hem ev arkadaşın yıllarını birlikte paylaştığın Nurten teyzeyi, hem 6 yıldır kesintisiz birlikte olduğun Yeni Çizgi Gazetesi ailesini, derneğini ve de diğer yoldaşlarını, okurlarını yalnız bıraktın, veda bile etmeden gittin. Oldu mu bu şimdi Ali Amca...   Şimdi o tarih kokan yazılarını kimden dinleyeceğiz, kim yazacak bize onları nerden okuyacağız, ne güzelde yazıyordun. Bir tarih haznesini her hafta döktürüyordun adeta... Aynı zamanda sohbetinde güzeldi hoştu, peki şimdi biz kimle sohbet edip, tartışacağız.  Unutma, salı günleri geldiğinde senin sayende Aysel hanımdan kahve içerdik biliyormusun... Hani senle Umut Ticarette Yusuf Beyin yanına, Birecik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Müslüm Acar'ın yanına gidecektik, beni yalnız bıraktın sayın Koçum... Hani şu çantanı, şapkanı arada bir gazete unutur tekrar gazeteye gelirdin ya, şimdi de öyle bir sürpriz mi yapacaksın yoksa... Harbiden üzdün bizi... Gazetemizin 2. sayfasında en üstteki yerin var ya, orayı boş bırakacaktım sen yoksun diye,  fakat arkadaşın Fevzi Günenç 'acı benim yazımı Koçum'un yerine koyar mısın, hatta bundan sonra oraya ben yazı yazayım diye teklifte bulundu. İlk yazısı senle ilgili olduğu için kıramadım verdim. Bunu senden izinsiz yaptım, bana kızmadın inşallah. Çünkü o yer sana aitti, kimsenin yazısı giremezdi oraya. Biliyormusun benim yerime zaman zaman diğer arkadaşların yazıları verilirdi, fakat senin yerine kimsenin yazısı  verilemezdi. Peki şimdi ne olacak, ne yapacağız, hiçbir şey söylemeden, hoşça kalın bile demeden aramızdan çekip gittin. Bu mu yoldaşlık, arkadaşlık. Oldum şimdi Ali Amca. Bizi üzdün, seni hiç unutmayacağız. Hoşça kal, mekanın cennet olsun Ali Amca... xxx Evet kıymetli okurlarımız biraz duygusal oldu ama Ali Amcanın yeri bizim için ayrıydı. Gönüllü olarak hizmet vermesine rağmen, sürekli bizimle birlikteydi. Onu unutmamız nasıl mümkün olabilir ki. O sosyalist yoldaşı, nasıl unutabiliriz ki... O dürüst, ilkeli, tutarlı, ideolojisinin sonuna kadar ardında olan, hatta her zaman korkusuzca sahiplenen yalanı, yanlışı olmayan adam gibi adımdı. Yaşına rağmen sabah erkenden başkanı olduğu Özgür Düşünce Derneği'ni açar, tam gün orada gelen yaşlı başlı üyelerle, arkadaşlarıyla sohbetini eder, akşamda evine giderdi. Ali Amca boş durmazdı, zaman zaman eski fotoğraflardan sergiler açarak paylaşırdı. O sosyalist biriydi, bana hep şunu söylerdi 'sosyalist olunmaz sosyalist yaşanır' derdi. Sosyalizme inanmış, fakata küçük küçük sosyalist partilerin oluşmasını da hiç tasvip etmezdi. Neden asgari müştereklerde bir olunmuyor diye, hep yakınırdı... HDP'de umutluydu sanki. Randevusuna sadıktı. Fakat çağrılmayan hiçbir yere kesinlikle gitmezdi. Ali Amca dostuna dosttu. Yaptığımız etkinliklerde ilk gelen isim o olurdu. Tartışmalarda, eleştirilerde, bazen uzak kalır, söz hakkı verilirse konuşurdu, yoksa susar hep dinlerdi. Her düşünceye saygısı vardı. Fakat o sosyalist çizgide ve düşüncede asla ayrı düşünmez, mazlum, mağdur, emekçi insanları hep düşünürdü ayrı kalmazdı. O güzelim insan Ali Amca bizi sonunda yalnız bıraktı ve gitti, o artık aramızda yok, fakat onun düşünceleri bu gazete yaşadığı sürece yaşayacak. Yolun açık olsun Ali Amca .... Yeni Çizgi Gazetesi olarak seni hiç unutmayacağız. Hoşça kal yoldaş, hoşça kal yorgun sosyalistim...