Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
Yüzüncü Yılında 19 Mayıs…
Yayınlanma:
Güncelleme:
19 Mayıs 1919’un üzerinden tam yüzyıl geçmiş oldu. Bu tarihte Kurtuluş Savaşımızın Önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından yakılan, Kurtuluşumuzu ateşleyen meşale tüm mazlum uluslara umut olmuştur. O tarihe kadar yenilmez zannedilen İngiliz Emperyalizminin yenildiği tüm dünyaya gösterilmiştir. O yıllarda Hindistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin önderi Gandi, “Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar, Tanrı'yı da İngiliz zannediyordum.” diye tarihe geçen bir söz söylemiştir.
Emperyalizm 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunu “hasta adam” olarak ilan etmişti. Bir yandan İngiliz diğer yandan Alman Emperyalizmi ülkemizi kendi sömürgeleri haline getirmek için büyük çaba gösteriyorlardı. İngiliz emperyalizminin başını çektiği İtilaf devleri Çanakkale’de ilk tokadı yemişlerdi. Bu yenilgi sonrasında Rusya’da Çarlık devrilmiş, yerine Lenin önderliğinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Devleti meydana getirilmiş ve dünya tarihindeki yerini almıştı. İngiliz ve Fransız emperyalistleri yanlarına İtalyanları da alarak ve Yunanistan’ı kullanarak Osmanlıya Mondros ateşkes antlaşmasını imzalatmışlardı. Bu anlaşma bu ülkelerin, ülkemizi işgal etmelerine izin veren bir antlaşmaydı. 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali tüm ülkede büyük yankı uyandırdı. İşgal’e karşı direnmek başka çare olmadığı bilen Mustafa Kemal yıllardan beri çevresinde topladığı arkadaşlarıyla birlikte bu direnişin planını ve programını yapmıştı. Samsun’a çıkış sonrasında Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas kongreleri Anadolu’da örgütlü direnişin köşe taşlarını oluşturdu. Kuvayı-Milliye (Ulusal Güçler) yurdun her yanında örgütlendi. Türkiye Büyük Millet Meclisinin oluşturulmasıyla halkın iradesiyle, saltanata ve emperyalist işgale karşı büyük bir mücadele verildi. Kurtuluş Savaşımızın 30 Ağustos Zaferiyle başarıyla sonuçlandırılmasından sonra, İngiltere’de Lloyd George başkanlığındaki hükümet istifa etti.
Günümüzde özellikle İngiliz ve ABD emperyalistleri, Kurtuluş Savaşımızın kendilerince hep öcünü almaya çalışmışlardır. Çünkü diğer mazlum uluslara örnek olan bu mücadelenin bir şekilde gözden düşürülmesini hep istemişlerdir. 1946 yılından sonra Marshall planlarıyla ülkemize giren ABD emperyalizmi, ülkemizi kendi yörüngesinde bir devlet haline getirmenin uğraşını vermiştir. Yeşil Kuşak projesiyle ülkemizde ve bölge ülkelerinde ortaçağcı kurumlar hep desteklenmiştir. Ülkemizin ileriye doğru bir eğitim hamlesi olan Köy Enstitüleri de emperyalistlerin hedefi olmuştur. O yıllarda ülkemizde sosyal bir devrim olarak, toprak reformu başarılamadı. Tefeci-Bezirgan sermaye ve ağalık düzeni tam tasfiye edilmedi. Toprağı işleyenlere veremeyen bir ülke toprak ağalarının ve tefeci-bezirgânların siyasi örgütleri hep AB-D emperyalistleri tarafından desteklenmiştir. Ülkemizde 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 faşist darbelerinin hazırlayıcısı AB-D emperyalizmidir. AB-D emperyalizmi tarafından son olarak ülkemize Büyük Ortadoğu Projesinde görev verilmiştir.
100 yıl önce olduğu gibi bugün de emperyalizmle başımız derttedir. AB-D emperyalistlerini ve işbirlikçilerini bölgemizden kovmadan ülkemiz rahata kavuşmayacaktır. Bu nedenle AB-D emperyalistlerine karşı ikinci bir Kurtuluş Savaşı vermek zorundayız. 19 Mayıs Bayramınız Kutlu Olsun…
ercankosmanoglu@hotmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.