YENİ YAŞAM’A ÇAĞRI

a2 Gazze de İsrail devletinin işlediği büyük suçlara tanıklık ediyoruz.Rojava da IŞİD ‘ın insanlık dışı saldırılarının,insanlığın göğsünde büyük yaralar açıyor.Türkiyede de bu ortamda bir Cumhurbaşkanlığı seçim süreci yaşanıyor. Zaten eşit olmayan koşullarda giden bir yarış var. Halkların Demokratik Partisi  ve partinin adayı Selahattin DEMİRTAŞ’ın sağladığı üstünlük egemen çevreleri ve onların iktidarını kaygılandırmış olacak ki halkların bileşenlerine ve adayına karşı psikolojik bir saldırı içine girdiler. Başbakan HDP’nin TBMM içinde yerinin olmaması gerektiğini söylüyor.AKP’yi meclise gönderen irade ne ise, HDP’yi de meclise gönderen irade aynıdır.Hatta daha üstündür.Çünkü,mevcut anayasal sistemde,demokratik olmayan seçim ve partiler yasasına karşın HDP’yi bu halk meclise göndermişsse,buna ancak selam durulur. Başbakan’ın demokrasiyi hala içine sindiremeyişi bu açıklamasıyla kendini bir kez daha ele vermiştir.O’nun demokrasiden anladığı tekçilik,buyurganlık ve yetinmesizliktir. Üstelik meclise girmemesi gerektiğini belirttiği parti ve  irade ile de ,çatışmasızlık sürecini kalıcı barışa ve çözüme götüreceğini söylediği partidir.Ne yaman çelişki değil mi? Başbakan Erdoğan demokrasiyi tersinden algılıyor.Demokrasi’yi ,halkların yönetimi yerine,halkı yönetmek olarak anlıyor.Ayrıca despotizm’i ve otoriterleşmeyi  onun ne tür hevesler  içinde olduğunu açığa çıkarıyor.Oysa bu heveslerin her zaman insan aklına ve gerçeğe çarpıp ,vesayete karşı özgürlüğün üstünlüğü ile son bulmaktadır. AKP’nin 12 yıllık iktidarı bilinmekdte,Erdoğanın da olası Cumhurbaşkanlığında neler olabileceği kestirilmektedir. Diğer yanda ise,HDP!nin adayı Demirtaş’ın Cumhurbaşkasnı seçilmesi durumunda neler olabileceğinin güçlü işaretleri bulunmaktadır. İşte devriminin 3. Yılını selamladığımız Rojava ,Kürtlerin öncülüğünde Arap,Süryani,Ermeni,Türkmen halkları ile oluşturulan Halk meclisleri şeklinde ilan edilen Öz Yönetimler,ne yapılacağının en somut ve yakın örneğidir. Rojava devrimine ve halklarına saldıran IŞİD çetelerinin uluslararası ve bölgesel güçlerce desteklenmesi rastlantımı?Elbette değil .Çünkü,Rojava Devrim Modeli,ezilen kadim Ortadoğu halklarının kurtuluşu içinde yol göstericidir.Ve Rojava devrimi ezilen,emekçi Türkiye halkları içinde bir modeldir, bir çıkıştır. AKP iktidarını ve devletinide telaşlandıran budur.Türkiye’de ve Ortadoğu’da inşa edilecek Yeni Yaşam Çağrısı’dır. Türkiye bir yol kavşağındadır.Gerçek ve Yalan Gerçek,halkları özgürleştirecektir.Yalan ise dünün tekrarını getirecektir. Dün yerel seçimlerin kuşkulu,şaibeli ve antidemokratik sonuçları,halkların haklı ve meşru mücadelesini durduramamış varlığını ve direnişini daha da kabartmıştır.Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerin sonucuda bu yükselişi durduramayacaktır.- Er geç halklar ve haklılar kazanacaktır. Şimdi sıra bizde.Sıra bunu bir kez daha görmeyenlere gösterebilmekte ve yalanı boşa çıkarabilmektedir. Halkların ve Değişimin adayının ve partisinin sunduğu seçenek,herkes için yeni bir yaşam çağrısıdır. Bu çağrıya kulak verelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Akın Birdal Arşivi