Bir ülkenin kalkınmışlığı, eğitimine, sağlığına, kadınlarına verdiği değerle ölçülür.
Ayrıca uygulamalarında da adaletten, hukuktan ayrılmayışıyla ölçülür.
Bizde ne yazık ki hiçbirine ne özen gösteriliyor, ne de önem veriliyor.
Okullarımızın durumu, öğretmenlerimize reva görülenler ortada.
Sağlık parayla ölçülüyor.
Kadınları neredeyse diri diri gömen bir anlayışa doğru doludizgin yol alıyoruz. Adaletin, hukukun mesamesi bile okunmuyor.
Böyle bir ülkede vatandaşların hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını korumaları mümkün mü?
Doğal olarak mümkün değil.
Sevdiğim arkadaşlarımın damadı, tiroit hastalığından muzdarip.
Kendisine iyot yüklenmiş. Buna atom tedavisi de deniliyormuş. Bu yükleme yapıldıktan sonra hastanın 15 gün canlılarla teması sakıncalıymış. Sakıncalı olmasına karşın hastanede tutamayan, dışarı çıkarılan bu hastalar evlerine gelinceye kadar taksi sürücüsüyle, halkla ister istemez yakınlaşıyor, zararlı maddeyi çevresine veriyor. Daha 15 gün dolmadan hasta hastaneye çağrılıp, tedavinin sonucuna bakılıyor. Yine hastanın taksi sürücüsü vb. insanlarla temasına neden olunuyor.
Sağlık kurumu verdiği kararları çiğniyor, halkın sağlığıyla oynuyor.
Halkımızın çoğunun : "Bir şey olmaz." felsefesini benimsediğini düşünürsek, kim bilir kaç kişi iyot yüklü aramızda dolaşıyor.
Lütfen, halkın sağlığını ciddiye alın ve bu tür tedavi uyguladıklarınızı 15 gün hastanelerde bekletin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.